ABD Masada Ne İstiyor, Sahada Ne Kaybediyor?
Müjgan Eminoğlu – Köşe Yazısı
📍 Ortadoğu / 7. Gün
Ortadoğu’da savaş büyüyor. İsrail saldırıyor, İran karşılık veriyor. Ama perde arkasında asıl senaryo ABD’nin kaleminden çıkma. Bu yüzden savaşın gerçek sorusunu sormak gerekiyor: ABD ne istiyor ve neyi kaybediyor?
Şu anda ABD, bölgede hem askeri hem diplomatik olarak sıkışmış durumda.
Bir yandan Ukrayna cephesine yetişemiyor, diğer yandan Pasifik’te Çin ile gerilimi tırmandırıyor. Ama tam da bu karmaşanın içinde Ortadoğu, yeniden "kontrol edilemez" bir alana dönüşüyor.
İsrail'e koşulsuz destek, artık hem askeri hem de siyasi bir yük.
ABD Savaşa Girer mi?
Kısa yanıt: Doğrudan girmeye hazır değil.
Çünkü:
- Seçim atmosferine giren ABD, bir bölgesel savaşın halkta yaratacağı tepkiyi göze alamaz.
- İçeride ekonomik baskılar artarken, dışarıda yeni bir cephe açmak Biden yönetimi için bir intihar olur.
- Üstelik İsrail’in “yenilmez” imajı ilk kez bu kadar açık şekilde sarsılıyor. ABD, bu imajın tamamen yerle bir olmasını da istemiyor ama doğrudan müdahale edip yeni bir Vietnam, Irak, Afganistan yaşamak da istemiyor.
Bu nedenle ABD’nin ilk hamlesi, gölge müdahaleler:
- Üslerine saldırı olursa sınırlı karşılık,
- Körfez’de donanma hareketliliği,
- Lübnan, Suriye ve Irak’ta vekil güçler üzerinden mesajlar...
Ama hiçbirinde henüz "kara gücüyle geniş çaplı bir savaş" niyeti yok.
Asıl Tehlike: ABD’nin Umduğunu Bulamaması
ABD, bu savaşta üç şey umuyordu:
- İran’ın caydırılması,
- İsrail’in üstünlüğünün yeniden tesis edilmesi,
- Bölgedeki Arap devletlerinin yeniden hizaya gelmesi.
Ama işler bu senaryo dışında gelişiyor:
- İran, geri adım atmak bir yana, doğrudan saldırılarla yeni bir askeri psikoloji yaratıyor.
- İsrail'in "dokunulmazlığı" ilk kez sınanıyor.
- Arap sokakları sessiz değil. Hükümetler ise ABD'den çok halklarının tepkisini gözetmek zorunda kalıyor.
Sonuç: ABD Masaya Mahkûm
ABD bu savaşta:
- Ne sahada istediklerini alabiliyor,
- Ne diplomaside güven telkin edebiliyor,
- Ne de küresel meşruiyetini koruyabiliyor.
Şu anda en çok istenen şey: “ateşkes görüntüsü” altında ABD’nin yeniden oyun kurucu olması.
Ama bu sefer dünya buna da ikna değil. Çünkü bu kez hem bölgedeki aktörler hem de halklar sahaya inmiş durumda. Eskisi gibi masa kurulsa da, artık kimse o masada sadece ABD'yi dinlemeyecek.
Mujgande@gmail.com
Yorumlar
Kalan Karakter: