Serhat şehrimizin adıyla büyüdük; karlı dağlarıyla, kaz etiyle, kaşar peyniriyle, türküleriyle… Ardahan… Bugün, o dünyayla hâlâ iç içeyiz; ama bazen bakıyoruz ki, gövdesi başka kentte coşuyor, ruhu ise içimizde dingin bir bekleyişte.
Bu yazı, bir yandan o coşkuya selam dururken, öte yandan da içimizde kalan sitemi dile getiriyor.
Başkentçe Coşku: Ankara’da Tanıtım Günleri
Ergüder Şimdi önderliğindeki Ardahan Dernekler Federasyonu (ARDA-FED) tarafından, 30 Ekim – 2 Kasım 2025 tarihleri arasında Millet Bahçesi (Ankara)’nde düzenlenen “Ardahan Tanıtım Günleri”, Serhat bölgesinin kültürünü, gastronomisini ve insanını başkentte buluşturdu.
Stantlarda; kaşar, bal, kaz eti, yöresel el sanatları… Her bir ürün bir hikâye taşıyor. Halk oyunları sahnelendi, gençler ve yaşlılar omuz omuza sergilendi; hem hemşerilik dayanışması hem de memleket hasreti bu etkinlikle çağrıldı.
Ergüder Şimdi’nin sözleri:
“Belki yıllardır birbirini görmeyen hemşeriler burada bir araya geliyor, hasret gideriyor. (…) Bu etkinlik hemşerilik bilincini canlı tutuyor.”
Bu tablo, başkentte yaşayan Ardahanlılar için bir buluşma, bir diriliş gibi duruyor. Hem kültürün sahnesi hem de birlikteliğin adresi.
Ama İzmir’de Niye Yok? Yerinden Yolunmuş Bir Kök
Ve işte burada içimizde bir sitem yükseliyor: Neden bu coşku yalnızca başkentte vücut buluyor? Memleketimizde, bölgemizde, ya da İzmir gibi başka şehirlerde neden benzeri etkinlikler yok ya da zayıf?
İzmir’de yaşayan Ardahanlılar, göç etmiş kardeşlerimiz de bölgemizin kültürünü temsil etmek, tanıtmak, dayanışmak istiyor; ancak yerel imkânların kısıtlılığı, organizasyon ağırlığının eksikliği buna engel oluyor gibi görünüyor.
Bu eksiklik yalnızca teknik bir mesele değil; bir aidiyet sorunu, bir temsil meselesi. Memleketin değerleri yalnızca başkentte değil, her yerde görünür olmalı. İzmir’de yaşayan Ardahan kökenliler var. Onlar için de bir köprü kurmak, kültürü orada da yaşatmak şart.
Neden Önemli? Kültür, Dayanışma, Bilinç
Bu tür tanıtım günleri sadece “ürün sergisi” değil:
- Kültürümüzün görünür kılınmasıdır.
- Hemşerilik bağlarının canlı tutulmasıdır.
- Gurbette yaşayan memleketlilerle köyde yaşayanlarla aradaki bağı korumaktır.
Ergüder Şimdi’nin ifade ettiği gibi, “yıllardır görüşemeyen hemşeriler burada buluşuyor,hasret gideriyor.”
Bu, yalnızca bir eğlence değil, toplumsal bir işlev.
İzmir’e Çağrı: Neden Biz de Yapmıyoruz?
Memleketten İzmire çağrı: Bu etkinliğin bir benzerini burada da yapabiliriz. Çünkü:
- İzmir’de Ardahanlı dernekleri, federasyonları var.
- Kültürümüzü tanıtmak, gençlere köklerini hatırlatmak, şehirlerarası farkı kapatmak mümkün.
- Böylece “Ardahan yalnızca başkentte tanınıyor” algısı kırılır, memleketteki kültürel sermaye tüm yurda yayılır.
Gururla ve Sitemle
Ergüder Şimdi’nin başkentte başlattığı bu kültür şöleni bizler için bir gurur kaynağıdır. Ama bir taraftan da “Neden İzmir’de değil?” diye sorarız.
Memleket bir kök ise; dallarının her yere yayılması gerek. Başkentte atılan kök ne kadar sağlamsa, başka şehirlerde, başka şehirlerin içinde de o kök filizlenmeli.
Bu yazı bir övgüdür — çünkü başarını gördük, tebrik ediyoruz. Ve bir küçük sitemdir — çünkü eksik kalan yerleri hatırlatmak zorundayız. Kültürümüz, yalnızca başkentte değil, her yerde bir bayrak gibi dalgalanmalı.
Müjgan.ilw (Müjgan Eminoğlu) olarak, memleketimizin sancısını da sevinci de yazıya dökmekten vazgeçmeyeceğim. Ve İzmir’de o günün de gelmesini bekleyeceğim.
Son olarak: Başkentte coşan Ardahan rüzgârı bizim için bir umut ışığıdır. Ama gelin, o ışığın İzmir’de de yanmasına katkı verelim. Çünkü “Küçük olsun, senin olsun” diyerek başlattığımız her kültürel eylem, her tanıtım gününün anlamı büyür.
Saygı ve sevgiyle,
Yorumlar
Kalan Karakter: