Sarsılan Haritalar: Türkiye Nereye Gidiyor?
Haritalar sabittir; çizilir, basılır, asılır… Ama o haritaların temsil ettiği topraklar hiç de öyle yerinde durmaz. Hele ki konu Türkiye ise işler çok daha karmaşıktır. Çünkü Türkiye, coğrafi anlamda dünyanın en hareketli yerlerinden birinde bulunur. Görünüşte sabit olan Anadolu toprakları, aslında her saniye çok küçük de olsa yer değiştiriyor. Peki bu hareketin yönü ne? Türkiye nereye gidiyor ve neden?
Bilim insanlarının son keşfi, bu soruya ilginç bir pencere açtı. Türkiye'nin güneydoğusundan İran’a kadar uzanan, yaklaşık 1500 kilometrelik bir “gizli yarık” bulundu. Bu yarık, Irak'ın kuzeyinde, Zagros Dağları’nın 3-4 kilometre derinliklerinde yer alıyor. İlk bakışta sessiz, derin bir boşluk gibi görünse de, aslında milyonlarca yıl öncesinden kalan bir hareketin izlerini taşıyor. Sanki yerkabuğu, kadim bir kırılmanın izlerini hâlâ saklıyor.
Bu kırık neden önemli? Çünkü Türkiye, üç büyük levhanın tam kesişim noktasında yer alıyor: Anadolu, Arap ve Avrasya levhaları. Arap levhası kuzeye doğru, Avrasya levhasının altına doğru itilmekte. Arada kalan Anadolu levhası ise bu iki devin arasında sıkışıp batıya doğru kaymakta. Yani haritalarda sabit gördüğümüz Türkiye, aslında her yıl ortalama 3 santimetre Ege Denizi’ne doğru ilerliyor.
Bu sıkışma sadece harita bilgisi değil; doğrudan yaşamın gerçeği. Türkiye'nin büyük depremleri—1939 Erzincan, 1999 Gölcük, 2023 Kahramanmaraş—bu levha hareketlerinin sonuçları. Yer altındaki görünmeyen bu gerilim biriktikçe, sonunda kırılıyor. Yıkılan sadece yer değil, hayatlar oluyor.
Peki bu bilgiler bize ne söylüyor?
Birincisi, bilimsel verileri doğru okumayı öğrenmeliyiz. Deprem gerçeğiyle yaşadığımız bu coğrafyada, önlem almak lüks değil, zorunluluktur. İkincisi, jeopolitik konum dediğimiz şey sadece siyasetten ibaret değil. Türkiye, sadece üç kıtanın değil, üç levhanın da kavşağında. Bu, kaderle yazılmış bir coğrafya değil; bilimin gözleriyle bakıldığında değişimi yönlendirme gücüdür.
Ve son olarak, haritalara bir kez daha bakalım; çizgiler sabit, ama altı kaynıyor. Türkiye sadece tarihsel olarak değil, jeolojik olarak da bir geçiş noktası. Bu bilinçle yaşamak, sadece bilim insanlarına değil, hepimize düşüyor.
****
Kalemle değil, bilinçle çizilen haritalar daha doğrudur…
Mujgande@gmail.com
Yorumlar
Kalan Karakter: