Yazan: Müjgan EMİNOĞLU
— Yerel Göz, Ulusal Bakış
Ardahan’da yıllardır konuşulan, her seçim döneminde gündeme gelip sonra unutulan bir hayal, artık resmiyet kazandı: Tarım ve Hayvancılık Enstitüsü kuruldu. Ancak bu gelişme, sadece bir enstitünün kuruluşu değil, Ardahan’ın bilgiyle şekillenecek yeni bir kalkınma sürecine girdiğinin ilanıdır.
Bu süreçte en dikkat çekici unsur ise, başa gelen yeni rektörün sadece akademik ehliyeti değil, bölgeyi tanıyan bir zihin yapısıyla göreve gelmiş olmasıdır. Yeni rektörün; yöreye hâkimiyeti, üretim potansiyelini kavramış bir bakış açısına sahip olması ve bilimsel gelişmeleri yerel halkla buluşturma kararlılığı, Ardahan için tarihi bir fırsatın kapısını aralamaktadır.
Gazeteci olarak hem yereli gözlemleyen biri, hem de ulusal platformlara taşınabilecek vizyonları takip eden bir kalem olarak şunu açık yüreklilikle söyleyebilirim:
Bu enstitü, doğru yönetilirse sadece Ardahan’ın değil, Doğu Anadolu’nun kaderini değiştirecek bir model olabilir.
Tarım ve hayvancılık enstitüsü Ardahan için ne ifade ediyor?
Bilgiyi üretime dönüştürecek bilimsel merkez: Hayvan hastalıkları, gıda güvenliği, DNA analizleri, yerel ırkların korunması gibi konularda araştırma ve uygulama yapılacak.
Gençler için yeni bir kariyer ve umut alanı: Sahaya yönelik uygulamalı eğitimle Ardahanlı gençler artık kent dışına göçmek zorunda kalmayabilir.
Üniversite-şehir kaynaşması: Yeni rektör döneminde üniversitenin halkla daha iç içe olması bekleniyor. Enstitü bu sürecin ilk adımı.
Yol haritası ve öneriler:
1. Üniversite-kamu-üretici üçgeni etkin kurulmalı. Enstitü, sadece akademik bilgi değil; köydeki üreticiye çözüm sunan bir merkez olmalı.
2. İklim, mera ve hayvan verisi esaslı bölgesel politikalar geliştirmeli.
3. Staj, burs ve kariyer destekleri ile gençlerin bu alana yönelmesi sağlanmalı.
4. Laboratuvarlar; eğitim, danışmanlık ve denetim merkezi olarak yapılandırılmalı.
Yeni Rektöre Güven Sonsuz
Akademik yeterliliğiyle öne çıkan yeni rektörün, yalnızca üniversite koridorlarında değil; üreticiyle tarlada, gençlerle sınıfta, yerel yöneticilerle masada etkili olacağına olan inancım tam. Yöreyi bilen, anlatılan değil yaşayan biri olması, bu dönüşümün sağlam temeller üzerine kurulacağının göstergesidir. Bilgiyi yönetmek kadar, onu doğru zamanda, doğru yerle buluşturmak da bir vizyon işidir.
Ve bu vizyon, Ardahan’da artık var.
Bilim, doğru ellerde sadece rapor üretmez; umut üretir.
İşte bu nedenle diyorum ki:
Ardahan’ın geleceği, artık bilgiyle yazılıyor. Ve bu defa, hikâye yarım kalmayacak gibi görünüyor.
Yorumlar
Kalan Karakter: