Şap Hastalığı mı, Sessizlik Salgını mı?
Ardahan'da hayvanlarda hızla yayılan ve İran'dan geldiği öne sürülen şap hastalığı, sadece hayvanlara değil, köylünün umutlarına, alın terine ve suskunluğa da bulaştı.
Geçtiğimiz günlerde yaptığımız haber, tam 50 bin kişi tarafından görüntülendi. Yani bu memleketin insanı ses verdi, yorum yaptı, paylaşarak duyurdu. Ama o sesi duyması gerekenler — atanmışı da, seçilmişi de — her zamanki gibi kulaklarını kapattı. Ne bir açıklama, ne bir acil önlem. Ortada olan tek şey, faturanın yine gariban halka kesilmesi.
Yetkililer çıkıp, “Bir hayvan 150 bin lira, köylü zaten zengin” diyerek köylüyü suçladı.
Güler misin, ağlar mısın? Sanki köylü o hayvanı maaş kartından çekmiş gibi konuşuyorlar.
Oysa biz biliyoruz:
O hayvanlar, yılların emeğiyle, düğün masrafından kesilenle, gurbetten gelen üç kuruşla, borç harçla alınmış. Şimdi şap hastalığı kapınca, devletin değil, köylünün önlem almamış olması sorgulanıyor.
Peki, soruyorum:
🔸 Eğer köylü çok zenginse, neden her afet sonrası devletin kapısını çalıyor?
🔸 Madem devlet ilaç vermeyecek, o zaman İl Özel İdaresi neden var?
🔸 Hayvan hastalığı sınırdan geçerken, sınır güvenliği kimin sorumluluğunda?
🔸 İran'dan gelen virüsü durduramayan sistemin kendisi değil mi asıl sorgulanması gereken?
Köylünün cebinde para yok belki, ama vicdanı var.
“Hayvanlarım ölmesin” diye yalvaran, çocuklarının rızkını sağmak isteyen bu insanlar, bugün sistemin ihmalinin bedelini bir kez daha canıyla ödüyor.
Ve halk konuşuyor:
Zeynep Yıldız adlı bir ev kadınının feryadı, binlerin sesi gibi yankılandı:
“Ben de bir ev hanımıyım, köylüyüm. Kapıda 15 hayvanımın çırpınışlarını izliyorum. Bu ne kadar can yakıyor biliyor musunuz? Tuz kuru olanlar bilmez ama biz bundan geçiriyoruz. Ne rızkımız kaldı ne umudumuz. Bizi bu hale getirenleri, kaderimize terk edenleri Allah’a havale ediyoruz. Yeter artık! Çiftçiyi, köylüyü görün! Yoksa çok geçmeden hep birlikte açıktan öleceğiz. Bugün bize olanlar, yarın sizi de bulacak, yakındır.”
***
Yöneticilere buradan sesleniyorum:
Halkı aşağılamayı bırakın.
Bir zahmet siz de cebinizden ilaç alın.
Sadece seçim zamanı yaylalara uğramakla halk olunmaz.
Biraz utanın.
Ama ne desek nafile.
Bu memlekette şaptan çok, sessizlik salgını bulaşıyor artık.
En çok da vicdanlara.
***
Yorumlar
Kalan Karakter: