“Bir Yılın Ardından Bakmak Daha Adil Olur"
Her eleştiri haklı olmayabilir ama zamanında yapılırsa yapıcı olabilir.
Ardahan Üniversitesi, kurulduğu günden bu yana bir şehri sadece eğitimle değil, bilim, kültür, sanat ve düşünceyle de besleme gayreti içinde oldu. Elbette bu süreçte yöneticiler, rektörler değişti; bazıları sessiz sedasız geçti, bazıları iz bıraktı.
Son günlerde değerli gazeteci Fakir Yılmaz’ın köşelerinde sıkça yer alan ve eleştirilerine konu olan yeni Rektörümüz Prof. Dr. Öztürk Emiroğlu ise henüz görevinin bir yılını bile tamamlamadan yoğun biçimde tartışma konusu yapılmakta. Burada samimiyetle şunu sormak gerekiyor: Bir üniversite rektörü görevine başlar başlamaz mı yargılanmalı, yoksa en az bir yıl sonra mı verileriyle analiz edilmeli?
Akademide “Zaman” Bir Ölçüdür
Akademik camiada, bir araştırma projesi başlatıldığında bile sonuçlarının görülmesi, değerlendirilebilmesi için zamana ihtiyaç vardır. Aynı şekilde, bir bilim insanının yöneticilik performansının da adilce değerlendirilebilmesi için süreçlerin ve politikaların sonuçlarının gözlemlenmesi gerekir. Prof. Dr. Öztürk Emiroğlu henüz üniversitedeki ilk yılını tamamlamadan, onu sadece projelerinin ön planı üzerinden eleştirmek, belki de ileride elde edilecek olumlu sonuçları gölgelemeye neden olabilir.
Eleştiri Yıkıcı Değil, Yaratıcı Olmalı
Fakir Yılmaz, Ardahan kamuoyunun vicdanı sayılan, sivri diliyle olduğu kadar yerel sorunlara eğilen kalemiyle de tanınan bir isim. Yazdıkları elbette değerlidir. Ancak bu eleştirilerin zamanı ve şekli, hedeflenen etkiyi yapıcı mı yoksa yıkıcı mı yapacağı konusunda belirleyici olacaktır. Akademik bir idareciyi görev süresinin daha ilk aylarında kişisel hedeflere bağlamak ya da doğrudan yetersizlikle itham etmek yerine, süreci gözlemleyip yıl sonunda halkla, öğrencilerle, akademisyenlerle birlikte bir değerlendirme yapmak daha kapsayıcı ve adil bir yöntem olacaktır.
Dünyaca Tanınan Bir Türkolog
Rektör Prof. Dr. Öztürk Emiroğlu, yalnızca idareci değil, aynı zamanda uluslararası alanda tanınmış bir Türkologdur. Bu nitelik, Ardahan Üniversitesi’nin akademik profilinin gelişmesi açısından bir avantaj olabilir. Tıpkı daha önceki rektörlerden Prof. Dr. Ramazan Korkmaz’ın kültür, edebiyat ve şehir bilinci üzerinden yürüttüğü vizyon gibi, Öztürk Emiroğlu’nun da Türk dili, kültürü ve halk bilimi üzerinden Ardahan’ı bölgesel ve uluslararası ölçekte görünür kılması mümkündür.
Rektörlük; Dikenli Bir Yol
Rektörlük makamı, sadece akademik değil, aynı zamanda toplumsal, bürokratik ve hatta siyasî sorumlulukları da olan bir mevkidir. Üniversitenin fiziki altyapısına yapılan yatırımlar da bu kapsamda değerlendirilmelidir. Bugün yapılan bir yemekhanenin, yarın öğrenci memnuniyetine katkı sağlayabileceği; ya da akademik personel için düzenlenen lojmanların üniversiteye nitelikli hoca çekmede etkili olabileceği unutulmamalıdır.
Zaman En Doğru Hakemdir
Tüm bu nedenlerle, sayın rektörün başarısını ya da başarısızlığını değerlendirmek için en azından bir eğitim-öğretim yılı kadar beklemeli; ardından üniversitenin araştırma çıktıları, öğrenci memnuniyeti, yayın performansı ve bölgesel etkileşimi gibi somut verilere bakmalıyız. Ancak o zaman neyin doğru, neyin eksik olduğu daha net görülebilir.
Son Söz: El Ele Daha Güçlüyüz
Ne Fakir Yılmaz’ı susturmak çözüm olur, ne de rektörü yıpratmak. Her iki isim de Ardahan için bir kazanımdır. Biri düşünce ve halkla bağ kurma gücüyle, diğeri akademik birikimiyle bu kente hizmet etmektedir. Zamanla, bu iki gücün bir araya gelerek ortak projelerde buluşması belki de Ardahan adına en büyük kazanç olacaktır.
“Eleştiri, zamanında yapılırsa yapıcı olur. Beklemek, görmek, anlamak ve sonra konuşmak; akademinin de gazeteciliğin de vicdanıdır.”
Yorumlar
Kalan Karakter: