Yollar Kırık, Değerler Dökük: Ardahan’da Belediyecilik Nerede?
Ardahan, Anadolu’nun kuzeydoğusunda bir serhat şehri… Karlarıyla, soğuğuyla bilinir ama halkının yüreği sıcaktır. Gözü tok, sözü özdür Ardahanlının. Devlete bağlılığı, millete sevgisi, toprağına düşkünlüğüyle tanınır. Ancak yıllardır gördüğümüz o ki; Ardahan halkı bu bağlılığına karşılık ne hak ettiği hizmeti ne de saygıyı görebiliyor.
Cumhuriyet Halk Partili belediye başkanının göreve geldiği günden bu yana Ardahan’da gözle görülür bir ilerleme değil, göz göre göre bir gerileme yaşanıyor. Şehir merkezinde dolaşmak bir cesaret işi. Kaldırımlar çökmüş, yollar çukurlarla dolu, sokak lambaları ya yanmıyor ya da kırık. Yaşlısı, engellisi, çocuğu bu kentte yürümek için dua eder hale gelmiş.
İnsanın aklına şu sorular geliyor: Belediyecilik sadece sosyal medya paylaşımlarıyla mı olur? Açılışlarda boy göstermekle, etkinliklerde selamlama konuşmalarıyla mı şehir yönetilir? Şehrin gerçek sahibi olan halk, bu gösterilerle kandırılacak kadar saf mı sanılıyor?
Geçtiğimiz günlerde çekilen bir fotoğraf, artık bardağı taşıran son damla oldu. Üzerinde “Hiçbir sevgi vatan ve millet sevgisinden üstün değildir” yazan levha, paramparça halde yerlerde yatıyor. Bunu gören bir yöneticinin içi sızlamaz mı? O levha sadece taş değil; altında sorumluluk, görev bilinci, halkın size duyduğu güven var. O taş kırılmışsa, o güven de sarsılmıştır.
Belediye başkanına açıkça sormak istiyorum:
Ardahan’ın yolları neden hâlâ bu halde?
Temizlik, ulaşım, alt yapı gibi asli hizmetlerde neden ilerleme yok?
Kentin estetikten, düzenden, hatta asgari güvenlikten bu kadar uzak kalmasına göz yummak sizin hangi vizyonunuza sığıyor?
Her şeyin başı yoldur. Yol varsa medeniyet vardır. Yol yoksa, ne kültür yaşar, ne ticaret döner, ne de halk huzur bulur. Bugün Ardahan halkı işine giderken çukura basıyor, evine dönerken karanlık sokaklarda korkuyla yürüyor. Belediyecilik bu mudur?
Cumhuriyetin adını taşıyan bir partinin belediyeciliği, bu kadar sorumsuz, bu kadar uzak ve halktan kopuk olabilir mi? Halk sormaz mı: “Biz size ne için oy verdik?”
Evet, Ardahan küçük bir şehir olabilir. Ama bu halkın beklentisi büyük. Çünkü Ardahanlı cefakârdır, emeğini, vergisini verir; karşılığında sadece hizmet bekler. Göstermelik törenler, panolara basılan süslü cümleler değil; sağlam bir kaldırım, çamursuz bir sokak, güvenli bir geçit ister.
Bu şehir; tarihîyle, kültürüyle, halkıyla büyük bir onuru taşır. O onura yakışır bir yönetimi de hak eder.
Sayın Başkan, artık sorumluluk alma vaktiniz geldi de geçiyor. Ya işinizi hakkıyla yapın ya da bu halkın vicdanında mahkûm olmayı göze alın.
Unutmayın: Ardahan sahipsiz değil. Her çukurun, her karanlık köşenin, her kırık taşın hesabı bir gün sorulur.
****
Peki Ne Yapılmalı?
1. Yol, Kaldırım ve Işıklandırma Acil Eylem Planı hazırlanmalı, mevsim ve hava koşulları gözetilmeksizin uygulamaya geçilmelidir. Hizmet bekleyemez.
2. Şeffaf ve Denetlenebilir İhale Süreçleri başlatılmalıdır. Kimse yandaş kayırmacılığına artık tahammül göstermeyecek.
3. Kent Estetiği ve Güvenliği Komisyonu kurulmalı; şehir mobilyaları, anıtlar, levhalar restore edilmeli ve korunmalıdır.
4. Tüm Mahallelerde Halk Toplantıları yapılmalı; halkın talep ve şikayetleri doğrudan alınmalıdır.
****
Kimler Göreve Çağrılıyor?
Belediye Başkanı: Artık algı yönetimi değil, hizmet üretme zamanıdır. Elinizi taşın altına koyun.
İl Genel Meclisi Üyeleri ve Belediye Meclisi: Siyasi çıkarlarınızı değil, halkın ihtiyaçlarını savunun.
Valilik ve Denetim Kurulları: Denetimlerinizi artırın. Kamu zararı varsa gereğini yapın.
CHP İl ve Genel Merkez Yöneticileri: Halkın tepkisini duyun. Belediyenizin performansını değerlendirin, hesap sorun.
Sivil Toplum Kuruluşları, Basın ve Muhtarlar: Sessiz kalmayın. Gördüğünüz aksaklıkları belgeleyin, duyurun, raporlayın.
Ardahan Halkı: Her şeyin farkında olun. Talep edin, sorgulayın, sustukça kaybettiğimizi unutmayın!
Bu yazı bir çağrıdır. Hizmet etmeyen koltuklar, halk iradesine ihanettir. Ve halk,bu ihanete asla sessiz kalmayacak.
Yorumlar
Kalan Karakter: