Öğüt burada yaptığı konuşmada, tarım ve hayvancılığın merkezi olan Kars, Ardahan ve Iğdır’da sınır kapılarının kapalı olmasına ve hükümetin almış olduğu yeni teşvik yasasına değindi.
Ensar Öğüt yaptığı konuşmada, AK Parti’nin bölgede uygulamış olduğu teşvik sistemini ve hayvancılık politikalarını da eleştirdi. Kurban bayramında Kars, Ardahan ve Iğdır bölgesinden İstanbul’a götürülen kurbanlıkların Trakya yakasına geçirilmediğine de değinen Öğüt, İthal edilen angusların haram ve kusurlu oldukları için kurban edilemeyeceğini belirtti.
Küreselleşen dünyada sınır kapıları kalkarken Kars, Ardahan ve Iğdır’da sınır kapılarının kapalı tutulduğuna dikkat çeken Öğüt, sınır kapıları kapalı olan bir bölgeye yatırımcının gelmesinin ikmansız olduğunu da vurguladı.
TARIM ÜLKESİ OLARAK 100 MİLYAR DOLAR TARIM ÜRÜNÜ İTHAL EDİYORUZ.
Bölgede yaşayan insanların ekonomik anlamda çok perişan bir durumda olduğunu da ileri süren Öğüt; “ Bildiğiniz gibi Hükümet Kars’ında içinde bulunduğu bu iller için bir teşvik yasası çıkardı. Bu yasanın başarılı olması için öncelikli olarak sınır kapılarının açılması gerekir. Çünkü küreselleşen bir dünyada sınırların kalktığı bir dönemde sınırlarınız kapalıysa bu bölgeye yatırımcının gelip te yatırım yapması imkansızdır. Çünkü bölgemiz insanı yedi ay kar altında ve ağır kış şartlarında yaşamaktadır. Yazı çok kısa geçen bir bölgede yatırımcının bu bölgeyi seçmesi beklenemez.
Üstelikte bu bölgenin dokusu olan tarım ve hayvancılığa ilişkin ürünleri dışarıdan getirirseniz ve halkın 100 Milyar dolar parasını tarım ürünlerine ödeyerek dışarıya aktarırsanız bu bölge kesinlikle ne yaparsanız yapın kalkınamaz. Kars’tan bir zamanlar 11 Milyon hayvan beslerken şu anda bu oran yüzde 25’e düşmüştür. Kendisine yetecek kadar bile hayvan yetiştirmemektedir. Çünkü aile işletmeciliği bitmiştir. İthal edilen angus bizim köylümüzü bitirmiştir. Bu 100 milyarın yarısını Doğu Anadolu’ya verseniz biz Türkiye’yi de Orta Doğu’yu da besleriz. Ama öğle bir konuma geldik ki buğday, şeker pancarı, pamuk ve etimiz de dışarıdan geliyor.” dedi.
KUSURLU HAYVANDAN KURBAN OLUR MU?
Geçtiğimiz kurban bayramında hükümetin vatandaşa kurban olarak angus kestirdiğini belirterek angusun kusurlu olduğu için dinimizce kurban olmayacağının da altını çizdi. Öğüt, “Hepimiz Müslümanız. Kurban dinimizde vaciptir. Ben bu konuyu Mecliste de dile getirdim. “Kusurlu hayvandan kurban olur mu?” dedim. Ama AKP kusurlu ve hastalıklı hayvanları getirdi ve Müslüman halkımıza kurban olarak kestirdi. Böyle Müslümanlık olur mu? Üstelik bu hayvanların erkekleri hadım edilmişti. Bu da dinimiz de kusurlu hayvan demektir ve kurban olarak kesilmesi uygun değildir.
Tarım Bakanı aldığı kararla Doğudan İstanbul’a kurbanlık olarak götürülen hayvanlarının Trakya’ya geçirilmesini yasaklamıştı. Nedeni de Trakya yakasında şap hastalığı yokmuş. Anadolu’dan gelen hayvanlarda Şap hastalığı varmış ve oraya da bulaşmaması için yasaklanmış şeklinde açıkladılar. Ama bu bölgeden getirilen hayvanlar devlet tarafından kontrol edilerek sağlık belgesi düzenleniyordu. Ayrıca sen devletsin. Oraya bir istasyon kur ve gelen hayvanları kontrol ettir.
Neden böyle yapıyorlar. Çünkü hükümet kendi yandaşları tarafından getirttiği ithal hayvanları Avrupa yakasında rahatça satabilmesi için Anadolu’dan getirilen kurbanlıkları Avrupa yakasında sattırmadı. Benim köylümde getirdiği kurbanlıklarla birlikte perişan oldu ve satamadığı hayvanları geriye memleketine bile götüremedi. “diye konuştu.
ANGUSA 18 TL, YERLİ HAYVANA 14 TL
Öğüt ayrıca hükümetin angusun kilosunu 18 TL’ye alırken yerli hayvanı ise 18 TL’ye almasının kul hakkı yemek olarak değerlendir
Öğüt daha sonra şöyle konuştu“Ben Kurban bayramından sonra Tarım Bakanı ile görüştüm ve “ET Balık Kurumu olarak yerli hayvanı 14 TL’ye alırız.” Dediler. Ama ithal ettiğin hayvanları ise 18 TL’den alıyorsun. Bu kul hakkı yemek değil mi? Ben kul hakkını bunlara haram ediyorum. Bu köylü Ziraat Bankası’ndan 5 bin TL kredi bile alamıyor.
Banka İki memur ve esnaf kefil olmadan halkıma kredi vermiyor. Ama bu hükümet ATV ve Sabah Gazetesi’ne milyonlarca lira vererek kul hakkı yemiştir. Bunun yanında yandaşlarına sınırsız kredi veriyor. Bizim kutsal ve güzel dinimizi istismar ederek vatandaşımızdan oy alıyorlar. Tarım bakanı bir televizyon kanalında bedi de suçlayarak ithal hayvanın ve etin gelmesini mubah sayıyor.
Ama benim temel geçim kaynağım mal, davar ve tezektir. Malımız ve davarımız olmasa geçinemeyiz, tezeyim iz de olmasa ısınamayız. Bu nedenle bizim bu bölgede teşvike ihtiyacımız var. Köylerde aile işletmeciliğini geliştirecek teşvik sistemlerine ihtiyacımız var. Köylüye kredi verilsin.”