ODTÜ Geliştirme Vakfı Özel Lisesi öğrencileri de, Türkiye'deki üniversiteye hazırlanan tüm öğrenciler gibi YGS sonuçlarını merakla bekliyordu.
Sonuçlar açıklandı, bazıları sevindi, bazıları üzüldü. Ancak o öğrenciler içinden biri vardı ki, babasının yazdığı bir mektupla bir parça olsun üzüntüsünü giderdi.
Baba, bugün YGS sonuçlarını öğrenen kızına, "kimi zaman hayatın içinde olmanın sınavın dışında kalmak" olabileceğini yazmıştı o mektupta.
İSİMLERİ BİZDE SAKLI BABA VE KIZ
ODTÜ Geliştirme Vakfı Özel Lisesi son sınıf öğrencisi öğrencinin ve babasının ismi bizde saklı. Ancak mektubu gördüğümüzde kimi zaman bir yarış atı gibi davrandığımız öğrencilerin önündeki asıl sınavın insan olmak olduğunu hatırlamak için mektubu İnternetHaber okurlarıyla paylaşmak istedik.
İşte bir babanın kızına yazdığı o satırlar.
Canım kızım,
İnsan hayatında kendini en çok tekrar eden şey girdiği sınavlardır.
Bazen bu sınavlara bir çok kişi ile birlikte girersin ve resmi sonuç, ülke sıralaması, başarı ortalaması vb. sayısal sonuçlar alırsın. Sonra da bu sonuçlara göre bir sıralama belirlerler senin için.
Adı üstünde, "çok kişi ile birlikte girilen sınav". İşin içine "çok kişi" katıldığı zaman sanki etkisi ve önemi de çok büyükmüş gibi algılanır.
Bir de resmi olmayan sınavlar girer insanın hayatına. Bunlar aslında o kadar sıklıkla yaşanır ki, o yüzden adına sınav denmez, hayatın kendisi denir.
Mesela öğretmenlerin liseden mezun olan bir öğrencinin anı defterine basma kalıp üç beş cümle yazmaması, onun yerine özenle seçilmiş kelimelerle içi dolu ve tekrar tekrar okunası mesajlar yazması da çok önemli bir sınav sonucudur.
Bu sonuç ders notlarına göre çıkmaz, kişinin hayattaki duruşu, kişiliği, diğer insanların üzerinde bıraktığı olumlu etkiye göre oluşur. Önemi resmi sınav sonuçlarından çok daha büyüktür. Çünkü bu sonuç o kişinin yıllarca maruz kaldığı onlarca, hatta yüzlerce "insan olmak" sınavlarının ortak notudur.
Bu not ne kadar yüksek olursa, duyurusunun ve kutlamasının bir o kadar sessizlik ve tevazu içinde yapılması gerekir. Zira "insan olmak" bunu gerektirir. Şu ana kadar aldığın "sessiz" başarı notlarını sıralamaya kalksam çok uzun yazmam gerekir.
Aylardır emek veriyor ve yoruluyorsun, kendine koyduğun hedefe ulaşabilme endişesi yaşıyorsun. Stres altındasın. Her tarafı ile sorgulanabilecek bir sistemin istemediğin halde parçası olmak durumunda kalıyorsun. Bunların hiç biri kolay şeyler değil.
İstediğin sonucu alamadığın için senden üzülmemeni bekleyemez. Ben bu üzüntünün etkisinin kısa olacağını çok iyi bildiğim için içim rahat. Almış olduğun sonucun kötü olmadığını ve bu maratonun henüz bitmediğini bildiğim için ayrıca rahatım.
Ama içimi rahatsız eden tek şey var. O da bu günleri hak ettiğin keyif ile yaşayamaman. Kendini bu keyiften mahrum bırakırsan çok yazık etmiş olursun. Çünkü bugünler sınav değil. Tekrarı yaşanmayacak günler. Yıllardır sürdürdüğün lise hayatının son günleri. Bu günleri en güzel haliyle yaşamayı en çok sen hak ediyorsun.
Sen her zaman gününü güzel yaşadın ve seni güzel bir geleceğin beklediğine inandın. Hiçbir şeyin bu güzel ve önemli günlerini bozmasına izin verme. Keyfini çıkar.
Seni ne kadar çok sevdiğimizi de sakın unutma.
Baban.