Başkent'i sarsan iddia
28 Şubat soruşturması kapsamında postallı aktörlerin gözaltına alınmasının ardından sıranın aralarında çok sayıda Vali ve dönemin üst düzey bürokratlarına geleceği belirtilirken, bu isimler arasında Ankara Valisi Alaattin Yüksel’in de adı geçiyor.
Tarihe post modern darbe olarak geçen 28 Şubat süreciyle ilgili yürüyen soruşturma kapsamında postallı aktörlerin gözaltına alınmasının ardından sıranın dönemin bürokratlarına geleceği iddia ediliyor.
28 Şubat sürecinin yasakçı bürokratları arasında Ankara Valisi Alaaddin Yüksel’in adı da geçiyor. Soruşturmanın Vali Yüksel’e kadar uzanabileceği ifade ediliyor.
Eski Başbakanlardan Mesut Yılmaz tarafından Emniyet Genel Müdürlüğü'ne getirildikten sonra Erbakan hükümeti döneminde görevden alınması krize sebep olan Alaaddin Yüksel, AK Parti iktidarı döneminde Ankara Valiliği görevine atanmıştı. Yüksel halen bu görevde.
AKŞENER DE BU İSME DİKKAT ÇEKTİ
28 Şubat sürecinde askerler tarafından ailesiyle birlikte kazığa oturtulmakla itham edilen dönemin İçişleri Bakanı Meral Akşener, bugünkü gözaltılarla ilgili “28 Şubat'ın işbirlikçilerinin bir kısmı, nedamet getirdiğini söyleyip, şu anda sosyal ve yazın hayatımızda baş tacı ediliyor. Örnek vermem gerekirse, Refahyol Hükümeti'nde, 28 Şubat'ta en derin krizlerden birini çıkaran devrin Emniyet Genel Müdürü Alaaddin Yüksel, bugün Ankara Valisi'dir. Sayın Çevik Bir ve arkadaşları da 'Nedamet getirdim, özür dilerim' dediği zaman baş tacı edilecek midir?" dedi.
ALAATTİN YÜKSEL KİM?
53. Hükümetin Başbakanı Mesut Yılmaz tarafından Emniyet Genel Müdürlüğü'ne atanan Alaattin Yüksel, Refahyol Hükümeti döneminden görevden alınmak istenmişti. Kararnamesi bile yazılan Yüksel'in görevden alınmasını Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel engellemiş ve konuyla ilgili Hükümete bir de mektup yazmıştı. Demirel Mektubu'nda, “Yüksel'i görevden almanın yasal dayanağı olmadığını” belirtiyordu.
İDDİALAR CİDDİ
28 Şubat sürecinde Alaattin Yüksel'in görevden alınmasında, MGK kararlarını kendi başına uygulamaya kalkması ve Kur’an kurslarına polis baskınları yapılması yönünde Emniyet Teşkilatı'nda bir genelge hazırlatmasının etkileri olduğu ifade edilmişti. Milliyet gazetesi köşe yazarı Taha Akyol, 4 Mayıs 1997 tarihli köşe yazısında olayı şöyle değerlendiriyordu: “MGK, ne siyasi otoritedir ne de üst bir makamdır. Böyle bir tatbikatın toplumda yaratacağı tehlikeli gerilimin siyasi sorumluluk getireceğini Yüksel bilmez mi? Yüksel'in 'Siyasi otoriteye itaat' görevini yerine getirmediği, bir tür karşıt siyasi tavır içine girdiği bellidir. Emniyet Genel Müdürü MGK kararlarını kendiliğinden yorumlayıp uygulayamaz.”
AÇIKÇA, EL ÇEKTİRMEYE KARŞI ÇIKTI
Yüksel'in görevden alınma kararnamesini dönemin derin isimlerinden İçişleri Bakanlığı Müsteşarı Teoman Ünüsan da imzalamamıştı. Aynı dönemde Alaattin Yüksel, Cumhurbaşkanından, askeri ve sivil güç odaklarından aldığı destekle Emniyet Genel Müdürlüğü görevinden kesinlikle ayrılmayacağını, medyaya yaptığı açıklamalarla duyurdu. Türkiye Cumhuriyeti tarihinde ilk kez bir bürokrat, açıkça, siyasi iradeye karşı, hukuksuz olduğunu iddia ettiği atama kararını tanımayarak isyan etti. Türkiye Cumhuriyeti tarihinde yine bir ilk olarak, devletin Cumhurbaşkanı, siyasi hesaplarla Emniyet Genel Müdürü'nün görevden alınmasıyla ilgili getirilen kararname teklifini reddetti.
YILAN HİKAYESİNE DÖNMÜŞTÜ
Cumhurbaşkanı Demirel, konuyla ilgili olarak Genel Sekreterince kararnamenin araştırıldığını, İçişleri Müsteşarı Ünüsan'ın da imzalamadığını belirterek "Türkiye, bir hukuk devletidir. Hukuk devletinde herkes yasalara uymak zorundadır. Hukuk dışı emri veren de alan da suç işlemiş olur." sözleriyle Alaattin Yüksel'e destek verdi. Aylar süren kriz sonucunda Alaattin Yüksel görevden alınabildi. Bu arada, Ankara 5'inci idare Mahkemesi'nce 8 Mayıs 1997 tarihinde Alaattin Yüksel'in göreve iadesi yönünde bir karar verildi. Bu karar, 9 Mayıs 1997 tarihinde içişleri Bakanlığı'na tebliğ edildi. İçişleri Bakanlığı'nın Alaattin Yüksel'in yürütmeyi durdurma kararına yaptığı karşı itiraz, Ankara Bölge idare Mahkemesi'nce oybirliğiyle reddedildi. Ankara 5'inci idare Mahkemesi'nin kararı yerinde bulunarak onandı. Kararın bakanlıkça uygulamaya konulması üzerine, 15.5.1997 tarihinde Alaattin Yüksel, tekrar Emniyet Genel Müdürü olarak göreve başladı.
Yüksel, AK Parti iktidarı ile birlikte Ankara Valiliği'ne atandı ve halen bu görevde.