GÜNÜMÜZÜN BAĞIMLILIĞI

Teknolojik aletler hayatımızın birçok alanında kolaylıklar sağlamak için üretilmiştir. Değişen dünya düzeniyle birlikte teknolojinin yararlarından ziyade zararlarından söz edilmektedir.

İnternetin ülkemizde ilk kullanıldığı 1980’li yılları ile günümüzdeki kullanımı arasındaki birçok farklılıktan bahsedebiliriz. Listeleyecek olursak birinci sırayı insan ilişkilerinde bozulmaya sebep olduğunu söyleyebiliriz.

Bireylerin günlük yaşantılarındaki sözlü iletişimi etkilemesi ve sosyal bir varlık olan insanın hayat kalitesini düşürdüğünden söz edebiliriz. Aile bireyleriyle bir arada bulanan kişiler günlerinin nasıl geçtiğinden bahsetmek yerine maalesef internetten izledikleri videolardan konuşmayı veya kısa cevaplarla iletişime geçmektedirler. Sözlü iletişimin az olduğu ailelerde büyüyen çocuklarda birçok psikolojik durumlar ortaya çıkmaktadır.

Geleceğin emanetçileri olan çocuklarımızda üzülerek bahsetmek gerekirse ekran bağımlığından fazlasıyla etkilenmektedirler. Çocuklar ağladığında susması için verilen telefon, yemek yemeyen çocuklara çizgi film açılarak yemek yedirilmesi gibi birçok masum görünen davranışın çocuğun bilişsel, sosyal ve fiziksel alanına zarar verildiğinin farkında değiller.

Çocuğa yemek yedirebilmek veya ağladıklarında susturabilmek adına çocuklara verilen internet araçları çocuklarda ekran bağımlığı, obezite, dikkat eksikliği, akademik başarısızlık, sosyal fobi, öfke problemleri, akran zorbalığı vb. birçok durumu ortaya çıkarmaktadır. Bahsettiğim bu durumların temelleri bebeklik döneminde atılmaktadır.

Bebekleri 0-2 yaş döneminde ekranla teması bilişsel yapıya zarar verdiği için kesinlikle önerilmemektedir. Fakat günümüzde birçok ebeveyn ‘’çocuğum telefonu benden iyi kullanıyor’’ diyerek içler acısı bu durumu sevinçle karşılıyor. Biz psikologlar açısından durum, çocuğun arkadaşlarıyla kurduğu sosyal etkileşim ve oyun kurma becerisi, internetle geçirdiği vakitten çok daha kıymetli ve zihinsel açıdan daha değerlidir.

Ergenlik döneminde önüne geçilemeyen aşırı internet kullanımı bebeklerde oluşan fiziksel ve sosyal durumlardan farksız değil. Ergenlik ile çocukların duygu durumun en değişken olduğu dönemlerde internet ile kendilerine oluşturdukları dünyalarda kaybolabilmektedirler. Kimlik kazanım dönemi olan ergenlik dönemi ile birey bir gruba dahil olma eğilimi içinde olabilmektedir. Grupta kabul görme adına internette istenilen birçok oyun sitelerinden farkında olmadan zarar görmektedir. Uzun saatler ekranda oyun oynayan çocuklar zamanın farkına varmamaktalar. İnterneti bize faydalı olabilecek şekilde ve dozunda ayarlayabilmeliyiz.

Sonuç olarak internet kullanımının bireylerde birçok olumsuz duruma yol açtığını söyleyebiliriz. Unutmayalım ki bizler sadece internetin kullanıcısı olalım, bağımlısı değil!
ANI KAÇIRMADAN…