Büyük şehirlerde yaşam mücadelesi veren ancak gelenek ve göreneklerinden de ödün vermeyen, tarihini ve kültürünü yaşayarak, çocuklarına da yaşatmaya çalışan ebeveynlerin bu haklı beklentilerine cevap vermek adına kurulan dernekler ayak oyunlarına devam ediyor.
Özellikle İstanbul’da kendilerini sivil toplum örgütü olarak gören, ama bireysel çıkarlarını ve kariyerlerini toplumun önünde tutanlar, ya da hep birilerinin arka bahçesi olarak hareket ederek, olması gereken güçlü bir Ardahan lobisi oluşumunu engelleyenleri, nasıl bertaraf edeceğiz?
Darmadağın olmuş örgütlü gözüken, aslında örgütsüz toplumun altında hep bireysel kariyerizm ve bencillik yattığı da artık herkes tarafından görülüyor.
Yıllarca hep siyasilerin arka bahçesi olan, bununla da yetinmeyip Özellikle de Kars’ı hep sırtında kambur olarak taşıyan bu şirin memleketimiz Ardahan ne zaman gerçek gücüne ve sahiplerine kavuşacaktır.
Kendilerini belli bir süre dernekler içerisinde gören bazı muhterem hemşerilerimiz bakıyorsunuz bir anda kendilerini KAI içerisinde buluyorlar.
KAI içerisinde bulamayanlarda hep ben, yine ben diyerek, ayak oyunları sergileyerek kurnazlıklarına devam ediyorlar.
Tüm derneklerin hararetli toplantıları sonucunda kurulması gereken Güçlü bir federasyon ‘un yerine az olsun benim olsun ilkesini benimseyen sadece kendi il derneğinin yönetim kurulunu oluşturan köy dernekleriyle oluşturulan federasyonla birlikte aslında iki şey yaptılar
1) Kendi yönetim kuruluyla devam eden bir derneğin adını değiştirerek Ardahan dernekleri federasyonu yaptılar.
2) Ardahan adına kurulan bölgenin ilk federasyonu olan HOÇ-FED’i, yine Ardahan adına kurulan il derneklerini ve tüm ilçe derneklerini yok sayarak köy dernekleriyle bir çatı oluşturdular.
Tüm bunları yaptıkları yetmezmiş gibi hoçvan içerisinde bulunan ancak kendi federasyonu HOÇ-FED içinde yer almayan derneğin başkanını da Ardahan Federasyonu içerisine alarak aslında hoç-fed’in bu sürece gelmesine sebebiyet verdiler.
Bence Bölgemizin saygın iş adamlarında biri olan aynı zamanda HOÇ-FED inde başkanı olan Osman Avşar’ın istifa noktasına gelip istifa etmesi sebepleri arasında bu ayak oyunu da vardır.
Bilinmelidir ki; Osman Avşar ‘ın bana göre istifa etmesi, hem HOÇ-FED adına, hem de Ardahan adına büyük bir kayıptır.
Yine İstanbulda Ardahan’ın Çıldır İlçesinin iki tane derneği olmasına rağmen, bu iki derneği de yok sayarak, Çıldırın sadece bir köy derneğini federasyona almalarının altında da sizce ilçe derneklerinin altını boşaltmak yok mudur.
Kendilerine destek verecek il derneği bulamadıkları noktada, kendilerine destek sunsun diye sıfırdan bir il derneği kurdurmaya çalışmalarının altında yatan sebep sizce nedir.
Federasyonlar, güçlü derneklerin bir araya gelerek güç birliği yapması manasını taşımaktadır.
Federasyonun yapmış olduğu kongresine misafir olarak katıldığımda, federasyon başkanının ve yöneticilerinin konuşmalarını sabırsızlıkla bekledim.
Hani belki de yapmış oldukları yanlışı anlamışlardır ve bu yanlışlığı telafi edecek şekilde tüzük değişikliğine giderler diye. Ya da ılımlı konuşmalarla katılımcıların teveccühünü kazanırlar diye.
Oysa kurucu başkan; federasyona katılmayan derneklerin ödeyecekleri aidat paraları olmadığından federasyona katılmadıklarını espri mahiyetinde söylemekle yetinerek, amaç Metropollerdeki Ardahan’lılarsa, gerisi teferruattan ibarettir diyerek lafı geçiştirdi.
Mikrofonu alan köy dernekleri, Ardahan’ı yeniden fethetmişlercesine sadece kendilerini haklı görerek, dışlayıp altını boşaltmaya çalıştıkları ilçe derneklerini suçlamayla yetindiler.
Sonuç olarak bu gün HOÇ-FED yaşanan bu sıkıntı belki de yarın başka ilçe derneklerinde yaşanacaktır.
Oysaki insanlar, federasyonu bölgesel derneklerin altını boşaltmak için değil, güçlü dernekleri bir araya getirerek, bölgede söz sahibi olmak, çevresine ve bölgesine sahip çıkarak yardımcı ve destek olmak için kurarlar.
Baştan da dedik ya, Ardahan ve ayak oyunları ne kadar da birbirine yakışıyor.
Sivil toplum örgütleri içerisinde kendini gören herkesin kendilerini yeniden gözden geçirmeleri dileğiyle, saygılar sunuyorum.
Ramazan TAN