Ardahan'ın ÖSYS'de bu derece başarısız olması, Ardahan'ın ve Ardahan halkının okumaya olan ilgisini, okumaya verdiği değeri anlatıyor gibi geliyor bana.
Çoğunluk bu durumu, büyük bir oranda Ardahan'ın ekonomik yapısıyla örtüştürmeye çalışıyor ama bilmeliyiz ki, Türkiye'nin diğer illerinin ekonomik durumu Ardahan'dan çok farklı değildir.
Bu başarısızlık böyle devam ederse, geleceğin Ardahan'ı; okumamış, geri kalmış, bürokraside gücü olmayan, dışlanmış insanların Ardahan'ı olacak.
Ardahan halkı, bazı siyasetçilerin, kişilerin siyasi ve ekonomik çıkarları uğruna sistemli bir şekilde çağın gerisinde bırakılmak isteniyor. Geleneğimizi, göreneğimizi koruyalım söylemiyle kafası resmen tarihteki ortaçağın karanlık, cahil sayfalarına sokulmak isteniyor. Bu durumun farkında olan birçok insan olmasına rağmen nedense bu farkındalıklarını ortaya koymuyorlar.
Ardahan'da her yıl temmuz ayının ilk yarısının belirli günlerinde festivaller yapılmaktadır.
Bu festivallerin şimdiye kadar Ardahan'ımıza bir getirisi olmadı.
Örneğin Çıldır Gölü Festivali: Gölü kirletmekten, bazı siyasetçilere siyasi rant ve kendini ozan zanneden çığırtkanlara ekonomik rant sağlamaktan başka getirisi olmadı. Köy ve ilçe derneklerimiz kış aylarında İstanbul'da birbirleriyle yarışırcasına kaz geceleri düzenliyor ve çoğumuz da bu düzenlemeye destek veriyoruz.
Sonuç: Bir kaz budu yemek ve bağırış çağırış ile bolca tepinme. Getirisi yine bazı siyasetçilere ve kendini ozan zannedenlere…
Bu benim çok zoruma gidiyor. Çünkü bizler siyasi ve ekonomik çıkarlar için resmen kullanılıyoruz.
Olayın özüne gelirsek:
Ardahan, 2012 LYS-1, LYS-2, LYS-3, LYS-4 sınavlarına katılan adayların alan puanlarının ortalamalarına göre, 224,537 MF puanıyla 81. sırada, 231,559 TM puanıyla 80. sırada, 235,788 TS puanıyla 80. sırada yer almıştır.
Bu puanlar Ardahan'daki Okulların, Öğretmenlerin, Velilerin, Ardahan'ın sosyoekonomik yapısının ve Türkiye'deki eğitim sisteminin bir göstergesi, bir aynası olsa gerek.
Peki, bu acı durum karşısında biz Ardahanlılar ne yapmalıyız?
I
Olaya siyasi ve ekonomik kaygılardan arınarak yaklaşmalıyız yani kendi yüreğimize sarılma cesareti göstermeliyiz. Bütün başarıların yolu buradan geçer.
Ardahan'ın sorunları, Ardahan'da tartışılır, Ardahan'da çözülür,
İstanbul Esenyurt'ta tartışılamaz ve çözülemez gerçeğini görmeliyiz.
II
Bilmeliyiz ki, hayatta başarılı olmanın birtakım kuralları vardır.
ÖSYS başarısı da sadece kuralına göre çalışmayı gerektirir.
ÖSYS'de başarı, hiçbir şekilde üstün zekâ ve yetenek gerektirmez.
Bu gerçeğin altını kendi kalemlerimizle kalınca çizelim.
III
''Refaha erişmenin, kuşaklar arasında belirgin bir fark yaratmanın ve sınıf atlamanın en garantili yolu eğitimdir.''
Bu nedenle; çocuklarımıza bırakacağımız "en iyi miras, en iyi eğitimdir'' gerçeği ile hareket ederek:
- Okullarımızın rehberlik ve psikolojik danışmanlık çalışmalarına ağırlık vermelerini,
- Belediyelerimizden, derneklerimizden bu alanda seminerler, paneller düzenlemelerini kitapçıklar çıkarmalarını, gençleri okumaya teşvik edecek, onları yüreklendirecek festivaller, geziler vs. düzenlemelerini istemeliyiz.
Şunu iyi bilelim ki, bu durum karşısında belediye başkanlarımız, dernek başkanlarımız, bazı sivil kuruluşlarımız en az bizler kadar hassas ve bir şeyler yapmaya hazırlar.
Saygılarımla, yazılarım devam edecek!
unalsaymali@hotmail.com