Oturdukları koltukları bırakmak istemeyenler, yıllardır siyasetle uğraşıp kendine bir koltuk bulamayanlar, siyasete yeni atılanlar ve bir sürü aday adayı mevcut. Peki biz o koltukları sunduğumuz insanların İlçemize köyümüze İlimize neler kattıklarını yada katacaklarını düşündük mü hiç?
5 yıl kısa bir zaman artık! Hepimiz için göz açıp kapayıncaya kadar geçiyor derler ya aynen öğle ama bu beş yılın bizden neler getirip neler götürdüğünü düşündük mü? Her seçim döneminde kendimize bir aday belirleyip kazanması için elimizden geleni yapıyoruz. Adayımız kazanıyor ya da kaybediyor. Sonra İlçemiz, köyümüz, İlimiz için çalışmalarına bakıyoruz. Elle tutulur bir şeyler göremeyince eleştirmeye başlıyoruz.
Peki suçlu kim? Seçildikten sonra hizmet sunmayan İl Genel Meclis Üyeleri mi? , Belediye Başkanları mı? Muhtarlar mı? Yoksa onlara o koltukları sunan bizler mi?Asıl suçlu bizleriz aslında. Desteklediğimiz adayları ne kadar tanıyoruz? Onları o koltuklara oturturken gerçekten bu işin üstesinden geleceklerini ne kadar tartıyoruz zihnimizde. Oysaki ceviz içi kadar küçük bir bölgede yaşıyoruz. Kimin bize neler katabileceğini en iyi bilmesi gereken bizleriz aslında.
Buna rağmen yine yakınan, bulunduğu noktadan ileriye bir arpa boyu yol alamayınca da ağıtlar yakan, "zaten onun işi değilmiş anladık" demekten kendimizi alamayanda bizleriz. Peki, kaybettiğimiz zamanı kim geri verecek bize. Deneme tahtası değil bu koltuklar. Asıl önemli olan hür vicdanımızla oy kullanmak ekmeği ekmekçiğe vermek.
Artık öz eleştiri yapma zamanı gelmiştir. "Bu benim adamım, adamım aday olsun, o kazansında ne olursa olsun" deme zamanını çoktan geçtik. İnsanları kandırmak, kandırılmış olduklarına inandırmaktan daha kolaydır. Ama biz zor olanı seçelim ki sağlam temelleri olsun. Geleceğe daha öz güvenle bakalım, küçük şeylerle uğraşmayı bırakalım artık.
Kimlerin neler yaptığına, nerelerden buralara geldiğine bakalım. 15 yıldır köy muhtarı, İl genel meclis üyeliği yapmış 20 yıldır belediye başkanlığı yapmışları vicdanımızda sorgulayalım bizlere neler kazandırmışlar. Bu kadar zamanımızı çaldıklarına değmiş mi yaptıkları işler.Hayatta en kıymetli şeydir zaman. Her şey düzelebilir, telafi edilebilir.
Ama boşa geçen zamanı kimse geri getiremez. Geleceğimiz için her adayı vicdanımızda tartmalıyız. Yeni yüzleri değerlendirmeliyiz artık. Yeni bir yüz, yeni bir heyecan, yeni bir soluk katar yaşantımıza. Havasız kalmışken derin bir nefes almaya benzer bu.Aday adaylarını incelerken birçok isim takıldı gözüme.
Bir araştırma yapıyorum neler yaptıklarına, bizlere neler kazandıklarına bakıyorum. Birçoğu yıllardır denemesine rağmen hiçbir seçimi kazanamamış. Nerde oy sandığı görse, ne olduğunu bile sormadan "bende adayım" diyen insanlar. Muhtar adayı olmuş, Belediye başkanı adayı olmuş, İl genel meclisine aday olmuş kazanamamış. Ama halk beni istemiyor lafını yediremiyor kendine.
İlla bir koltuk bulup oturmalıyım derdinde. İnsanlar artık sokakta mı haykırmalı seni istemediklerini. Ya öncü gördüğümüz siyasetçiler. Her seçimde "şunu destekleyin bunu destekleyin" diyenler neler kazandırdınız hiç düşündünüz mü? Dolmadı mı artık sizin miladınız? Demirel bile bu kadar kalmadı siyasette.
Onlara artık bir yol ver kardeşim! "Taş yerinde ağırdır" demenin zamanı gelmedi? Bırakında artık yeni nesil baksın bu işlere. Sizin karneyle ekmek aldığınız dönemler çok geride kaldı. Yeni siyasi anlayışlar, global bir düzen var önümüzde. Bırakında bu düzende doğanlar sırtlasın bu ipi.Artık hiç bir şeyi görmezden gelemeyiz iyi analiz etmeliyiz her şeyi. Bana dokunmayan yılan bin yıl yaşasın dememeliyiz, kopartmalıyız yılanın başını.
Çok zaman kaybettik çok havasız kaldık. Derin bir nefes almanın zamanı geldi. Vicdanımızın terazisini iyi çalıştırmalıyız. Kimlerle yolumuza devam etmemiz gerektiğini, kimleri değiştirmemiz gerektiğini ölçüp ona göre sürdürmeliyiz yaşantımızı. Artık bireysel düşünceleri bırakıp bir bütün olarak hareket etmemizin gerektiğini görmeliyiz.