Ülkemizde Saygıdeğer iş adamlarından biridir, Sayın Ali Koç. Aynı zamanda da Koç Holding’te, 2016’dan beri Koç Holding Yönetim Kurulu’nda, Başkan Vekili olarak görevini sürdürmekte ve 2018'den bu yana da Fenerbahçe'ye başkanlık yapıyor.
KULÜP BAŞKANLARINI TARAFTARLARININ SEÇMESİNDEN YANAYIM
Bir takımı ayakta tutan tek unsur şüphesiz, o takıma gönül veren, tutmuş olduğu takımını ömür boyu destekleyen; takımını desteklerken hiçbir karşılık, maddi çıkar veya menfaat unsuru barındırmadan seven taraftarlarıdır.
Bir futbolcu dahi milyon dolarlık ücret aldığı halde, bir başka spor kulübünden gelen cazip bir teklif olursa anında transfer ücretini ve bonservisini alıp parasını güle güle cebine koyup rakip takıma veya yabancı bir takıma dahi gidebiliyor. Ya da benzer şekilde Yunanistan’a gidip teknik direktörlük yapabiliyor...
Fakat taraftar öyle mi? Yağmur demez, çamur demez, sıcak demez, soğuk demez, kar demez, kış demez, takımı yense de yenilse de ömür boyu takımını desteklemeye ve her maçını eksiksiz takip etmeye devam eder...
Futbol takımları nasıl taraftar mağazaları açmış ve taraftarları da sevdiği takımın giysilerini gidip bu mağazalardan alarak alış veriş yapıyorsa ve böylece de takımlarına maddi destek sağlıyorsa...
Her takım taraftarının kendi kulüp başkanlarının seçimi için bir söz hakkının olması gerektiğini düşünüyorum.
HER TARAFTARIN T.C. KİMLİK NUMARALI “TARAFTAR KARTI” OLMALI
18 yaş ve üstü bireyler, kulüp başkanları seçimi için söz sahibi olmak istiyorsa örneğin Fenerium mağazaları olur veya stad giriş gişeleri olur, kimlikleri ile birlikte giderek üzerinde T.C. kimlik numarası yazacak şekilde kişisel taraftar kartını basılı olarak alacak...
Bir kişi bir takımdan şahsi T.C. kimlik numarası ile bir tek taraftar kart alabilecek...
Spor kulüpleri ise taraftar kartı almış olan taraftarlarının kişisel bilgilerini tamamen koruma altına almalı mutlaka… Olası dolandırıcılık olaylarına karşı titizlikle önlem almak zorunda olmalılar... Onu da özellikle belirtmiş olayım.
MİSAL FENERBAHÇE TARAFTARI DİYELİM ÜLKEMİZDE 40 MİLYON
Başkanlık seçimi geldiği zaman ise, misal Fenerbahçe'nin stadında, bir günlüğüne Kulüp Başkanlık seçim sandıkları kurulacak, dileyen isteyen giderek orada Başkanlık seçiminde oy hakkını kullanacak. Takımlarda bu şekilde doğrudan bir demokrasi anlayışı olursa Kulüp Başkanlarının taraftarları için daha büyük bir önem ve değer kazanacağı düşüncesini taşıyorum.
TARAFTARLARININ KULÜP BAŞKANLIK SEÇİMLERİNDE SÖZ SAHİBİ OLMASI NEDEN ÖNEMLİ?
Çünkü bir taraftar desteklemiş olduğu takımının hiçbir alanında söz sahibi değil. Sadece gönül vermiş olduğu için, tamamen karşılıksız destekliyor...
Taraftarlarının Kulüp başkanlarını seçme noktasında söz sahibi olması, eminim Türk takımlarında pek çok şeyin olumlu yönde değişmesini sağlayacaktır.
FENERBAHÇE-GÖZTEPE MAÇINDA SAYIN ALİ KOÇ'A SALDIRI
Görüntüleri büyük bir dehşet ve üzüntü içinde izledim.
Sayın Ali Koç Beyefendi’ye çok büyük geçmiş olsun dileklerimi iletiyorum...
Türk Futbolu demek; her zaman ve koşulda dostluk, barış ve kardeşlik demek olmalıdır...
Futbol maçları son derece büyük bir coşku içinde, bol eğlenceli ve adeta bir bayram havasında geçmelidir...
Fakat bu şekilde dehşet görüntüler de zaman zaman ortaya çıkabiliyor...
İri yarı bir adam, Sayın Ali Koç'a arkadan saldırıyor…
Yuhhh diyorum!
Pes diyorum!
Bir kişinin bir kişiye her şeyden önce gelip arkasından saldırması, ansızın gelip kendisine arkasını dönmüş bir kişiye arkasından vurması, onu itmesi, hiç mertçe değil. Tam tersine, tek kelimeyle “namertçe” bir harekettir.
Kavga edeceği bir kişiye mert insan arkadan vurmaz, ansızın arkasından koşup itmez. Bu mertlik ile hiç bağdaşmayan bir harekettir.
Böyle bir hareketin Türk futbolunda yeri asla yoktur ve asla da olmamalıdır.
İllaki kavga edeceksen kavga edeceğin, saldıracağın veya iteceğin bir kişiye mertçe “Şişttt bakkkk hele” dersin, sana dönüp bakar, gardını alması için 5-10 saniye beklersin, sonra saldıracak mısın, kavga mı edeceksin, itecek misin n’aparsan yaparsın... Kavganın da bir adabı var!
Mertlik her şeyden önce bunu gerektirir...
Sayın Ali Koç Beyefendi’ye tekrar geçmiş olsun dileklerimi iletiyorum.
Yüreği mert olan insanların bir sözü bile namert olanların beyninde şimşekler gibi çakar...
Maçlarda her zaman dostluğun şampiyon olmasını temenni ediyorum.