İlginç olan, aynı sayı içerisinde İl Özel İdaresi adına yayınlanan yazıda övülen husus, Nejdet Kanbir'in eleştirdiği husus olarak karşımıza çıkıyor; Köy yollarının standardını yükseltmek için yapılanları kapsıyor. İlgiyle okunacağını umduğumuz yazıyı aynen yayınlıyoruz. Kaynak Vilayetim Dergisi Sayı: 9 Yıl 2013 Mart-Nisan
"Plansız Düşünmenin Yersiz Yatırıma Dönüşmesi; Bir Örnek Olay"
Bilindiği İ.Ö.İdareleri, 5 yıllık stratejik planlar yaparlar. Bu planlar, her seçim dönemi veya yeni vali atamalarından sonra yapılan/yapılabilen planlardır. Her seçim dönemini takiben yapılan stratejik planlar, idare tarafından geleneksel formatıyla İl Genel Meclisi'ne gelir. İl Encümeni'nde yeterince tartışılma fırsatı olduğunu düşünmemek yerindedir.
Ancak, komisyonlarda tartışılması muhtemel bu planın, 5-10 günlük bir tartışmayla ve yeni seçilmiş, muhtemelen İ.Ö.İ kanunu, belki bir kez dahi okumamış meclis üyelerince de yeterince değerlendirilebildiğini düşünmemek de yerinde olur.
Bunun istisnaları da olabilir ama özellikle küçük yerlerde bu sıkıntılı durumun yaşanması güçlü ihtimaldir ve ilimizde yaşadığımız benzer bir süreci, tek bir örnek olay üzerinden yazıp, ilgili insanların benzer hatalardan kaçınması dileğiyle aktarmak istiyorum.
Ardahan, bir sayın valimizin değerlendirmesiyle "kendi küçük cürümü büyük" bir il. Haliyle politikayla uğraşanlar arasında meraklı ve heyecanlı, araştırıcı, sorumluluğunu 'ağır' hisseden tipler de bulunuyor. 2009 Mart Seçimlerinde ilk defa İl Genel Meclisi üyesi olarak seçildiğimde önümüze gelen ilk en önemli sınavın Stratejik Plan olduğunu fark eden Meclis üyelerinden biri olduğumu söyleyebilir.
Öyle ki, yüzlerce sayfalık Plan'ı, gece sabahlara kadar, satır satır okuyup notlar aldım. İlgilenen diğer Meclis Üyesi arkadaşlarla tartışarak, idareden gelen Plan'a son şeklini vererek Meclis'ten geçirdik.
Bu Plan'a yaptığımız en önemli katkılardan birinin, köy yollarının standardını yükseltmek için Konkasör Tesisi kurma hedefi idi. Bunu da mobil-seyyar sistem olarak kurmayı hedeflemiştik. Konu hakkında uzun uzun araştırmalar yapmış, çok yüzeysel bilgimiz olan konuda, neredeyse 'konferans' verecek hale gelmiştik.
Çok heyecanlıydık ve bu heyecanımızı, birkaç ay sonra 2010 Performans Planına (Yatırım Programına) mobil-seyyar konkasör tesisi kurmayı koyarak yansıttık. Mobil Konkasörümüzle ilin tüm ilçelerinde, ilçenin tüm köylerinde, o yerleşimin yolunun ihtiyacı olan malzemeyi üretecek, ilk anda stabilize iyileştirmelerinde doğal ariyet ocaklarından vazgeçecek ve fillerle kaplayacaktık.
Akabinde ise imkanlar dâhilinde asfalt kaplamaya geçecektik ve bu işlem için gerekli olan mıcırı, yine bu konkasörle ve ihtiyacın hâsıl olduğu yerde elde edecektik.
Bir ilçe kaymakamımızın, 2010 yılının bahar aylarında valimizin isteği üzerine, satıh kaplama asfalt maliyetiyle ilgili bir çalışma yapmış olduğunu, çalışma bittiğinde elimize ulaşınca öğrenip; ayrıca konkasör tesisi ve yol yapımıyla ilgili hedeflerimizi oluştururken yapmış olduğumuz araştırma-çalışmanın sonuçlarıyla örtüştüğünü görünce oldukça sevinmiştik.
Yol çalışmalarında en önemli maliyet filler ve mıcır maliyetidir. Serbest piyasada, imalatınızın birkaç katına alabiliyorsunuz, bundan ziyade de İ.Ö. İdaresinin yol ağı tüm ile yayıldığından, sabit bir noktadan malzeme alıp nakliye maliyetine mahkûm olmak, maliyetinizi oldukça şişirmesinin yanında, kendi ocağınız olsa bile bu nakliye maliyetinden kaçınamadığınız gibi, bu ocağın olduğu alandaki doğaya da gereksiz yüklenmeler yapıyorsunuz.
Oysa her ilçede ve hatta her yol gurubunda uygun bir nokta bulup ocak açabilir, az bir doğa tahribatıyla yerinde imalatla nakliye maliyetinden de kaçınabilirsiniz. Bunu mümkün kılan sistem ise mobil-seyyar konkasör tesisi kurmaktan geçmektedir ve teknolojinin geldiği son sistem olarak, özel sektör bile, aynı ocak içinde hareketli bir makineyi, sabitine yeğlerken, ocak içinde kaya taşımanın maliyetinden kaçınmayı hesaba katmaktadır.
İyi de yapmaktadır. Mantıklı ve gerekli olan da budur. İ.Ö.İdarelerin ilgililerinin de benzer davranması, kendi malından daha çok titremesi gereken kamu malını yönetmenin 'ağır' sorumluluğunun gereğidir.
Maalesef biz konkasör tesisimizi kuramadık. Yılı içinde (2010) Performans Programında değişiklik teklif eden idarenin isteği, birkaç ay üst üste ısrardan sonra gerçekleşti ve Mobil-Seyyar Konkasör Tesisi yerine Asfalt Plenti Tesisi kurduk.
Yeni yeni asfalt yolla tanışan köy yollarımızın asfaltının bozulması durumunda yamasını yapmak elbette gereklidir. Ancak bunda da son teknolojiden faydalanamadık. Bildik sabit sistem ve abartılı bir kapasitede tesis kurduk. Saatte 120 ton kapasiteli, il merkezinde bir sabit tesisle, yer yer 100.Km'den daha uzak ilçe ve köylerimize yama üretecek tesisi, bir kamyonun üzerine koyup, yama ihtiyacı olan yolunda üretmek varken…Yani bu tesisinde mobili-seyyarı varken, bir inat ve geleneksel davranış alışkanlığıyla sabit bir noktada ve saatte 120 ton kapasiteli bir tesis kurduk. Karayolları tesisinin olduğu ilde, son kanun değişikliğiyle bu kurumdan yama malzemesi satın almanın yolu varken kendi tesisimizi onun yanına kurduk.
Yama için kullanılan mıcırı kaça alıyoruz derseniz; mobil konkasörle elde edeceğimiz (nakliye maliyeti hariç) mıcır maliyetinin, yaklaşık 7 kat fazlasına...
Bu acı hatıra, konkasör ve asfalt plenti olmayan, ama bunlara kavuşmak arzusunda olan İl Özel İdarelerine ve onun Meclis Üyelerine ders olsun diye yazıldı... Yazarken, yazanın içi kan ağlayarak...
Saygılarımla Nejdet Kanbir
Ardahan İl Genel Meclisi Üyesi (DSP)