Mısır'da darbecilerin akıttığı kanda onların da parmak izleri var.
Seçilmiş Cumhurbaşkanı Mursi'yi, daha 1 yılı bile dolmadan muhalefetle diyalog kurmamakla, kadrolaşmakla suçlayıp, darbeye yeşil ışık yakan Amerika ve Suudi Arabistan, bu katliamı neyle izah edecekler?
Darbecilerin diyaloğu bu şekilde mi oluyor, kurşunlar göndererek mi kuruyorlar diyaloğu?
Gezi'deki eylemler için Türkiye'ye karşı açıklama üstüne açıklama yapan Amerika'ya ne oldu?
Yoksa açıklama yapmanız için 300'ü aşkın Mısırlının katledilmesi yeterli sayı değil mi? Bilanço kaç olması lazım, açıklayın.
Bin mi, on bin mi, yüz bin mi?
Tersini düşünelim.
Allah muhafaza etsin ama bu olay Türkiye'de olsaydı, Uluslararası camia nasıl hareket ederdi.
Beyaz Saray'dan, Brüksel'den ültimatom gibi açıklamalar yapılır, uluslar arası kuruluşlar olağanüstü toplantıya çağrılır, hükümetin görevi bırakması, Başbakan'ın istifası istenirdi.
Mısır'da olunca tık yok…
Bu çifte standart yüzündendir ki, ABD ve AB, bu katliamlar karşısında konuşsanız da artık bir değer ifade etmiyor.
Siz ki darbeye darbe diyemeyen bir ABD ve AB'siniz.
O günden beri Mısırlı sivillerin kanı var parmaklarınızın ucunda.
Başbakan Erdoğan için gazetelere ilan veren Hollywood yıldızları size ne oldu? Diktatörlük benzetmesi yapan ünlüler, Mısır'daki katliam sizin ilgi alanınıza girmiyor mu?
Yıldızlarınızdan kan damlıyor.
Mursi'yi devirmek için Tahrir'den kesintisiz yayın yapan CNN'ler, BBC'ler ise katliam karşısında yaptıkları yayınla ikinci bir yüzkarasına imza attılar.
Mısır ordusu tarafından katledilen sivilleri, karşılıklı mücadele sonucunda yaşamını yitirenler olarak gösterdiler.
Demokrasiye karşı darbenin, katliama karşı katil rejimin yanında yer alarak, 'Karartma' uygulamaya devam ediyorlar.
Ey millet.
Mısır'daki perde indi Türkiye'deki gerçekler ortaya çıktı.
Mısır'daki kanlı darbe, Gezi'deki maskeyi indirdi.
Türkiye'deki planların gerçek yüzünü ortaya çıkardı.
Sahi ne oldu, 'Çiçek çocuklara?'
Y kuşağına, On-Line gençliğe.
Mısır'daki katliam ilgi alanınıza girmiyor mu?
Üç beş ağaç yok ama üçyüz beşyüz insanın öldürülmesi sizi cezbetmiyor mu?
Mısır'da ne oluyor derseniz, kestirmeden söyleyeyim.
Darbeye karşı meydanları dolduran milyonlar, canlarıyla, kanlarıyla demokrasi destanı yazıyor.
Mısırlılar, çağdaş batıya! demokrasi dersi veriyor.
Yönetim açısından ise Mısır hızla iç savaşa doğru sürükleniyor.
Yakında bir de Sisi'den yeni versiyon Cemal Abdunnasır üretip, Arap milliyetçiliği gazını verdiler mi bilin ki, plan tıkır tıkır işliyor demektir.
Darbeyle yetinmeyecekleri belli.
Gazze'ye, Hamas'a verdiği destekten dolayı Mursi'yi suçlayanlar, suç icat etmenin peşinde.
Hedef Mursi'yi serbest bırakmamak.
İkinci adım ise Müslüman Kardeşler'i yasaklayıp seçimlere sokmamak.
Asıl hedef bu.
Mısır'da yasaklanan İhvan için, Suud desteğiyle tüm Ortadoğu'da karşı hareketi başlatmak.
Arap Baharı'nı Suriye'de boğdular.
Suriye'de Esed yönetimi düşse, Mısır'da darbeye cesaret edemezlerdi.
Mısır düştü şimdi Tunus'u karıştırmaya başladılar.
Hedefleri Mısır'daki darbenin domino etkisiyle Tunus ve Libya'da da eskiye dönüşü sağlaması.
Seçilmiş cumhurbaşkanı Mursi devrildi ABD ve Suud Krallığı rahatladı.
En büyük korkuları halk baskısıyla Mursi'nin serbest bırakılmasıydı. Bunu da engellediler.
İkinci amaçları Müslüman Kardeşler'i terör örgütü ilan ettirip, seçimlere sokmamak.
Bu sağlanırsa Suud Kralı, Körfez Emirlikleri ve İsrail rahat bir nefes alacak?