Uygur: “Merkezi hükümet istihdama yönelik her hangi bir yatırım gerçekleştirmiyor. Hükümetin temsilcileri de Ardahanlıları oyalamaya devam ediyor, vatandaş geçim derdine düşmüştür. Milletvekillerinin Ardahan’da kalacak evleri bile yok, kurtuluşumuz bu siyasilerle zor olacaktır çare değişimden yana olmaktan geçiyor. Gelecek dönemlerde eğer bu tür hüsranları görmek istemiyorsak tüm sivil toplum başkanları ve milletvekillerinin değişmesi gerekmektedir” dedi.
Devlet bizimle rekabet ediyor
Ardahan’da yatırım yapmalarına karşın kamu kurum ve kuruluşlar adeta kendileriyle rekabet edercesine hareket ediyor diyen Başkan Uygur; “Ardahan’da en çok yatırım yapan, bünyesinde en çok istihdam sağlayarak plaketle ödüllendirilen birisi olarak son yıllarda başımıza gelenlerden rahatsızlık duymaktayız. Biz memleket için çalışıyoruz sınırda serhat bekçiliği yaparken, devlet moralimizi bozuyor. Zaten kötü giden işler nedeniyle bir ayağımız At zencisinde, yani her an için mevcut işyerlerimizi kapatıp gidebiliriz. Bu yıl kalorifer sularını boşaltıp otelimizi Mayıs ayına kadar kapatmayı düşünüyoruz. Devlet karşımıza Öğretmen evi ve Polis evini açarak adeta bizimle rekabet ediyor. Sosyal Güvenlik Kurulu Müdürlüğü otelimize polis gibi baskın düzenliyor, hatta otelimizde kalan bazı müşterilerimizi zorla Öğretmen evinde kalması için yönlendirme yapıyorlar baskı kuruyorlar. Bu nasıl sistem, bu tür kamuya açık yerler bizimle yarışıyor vergi de vermiyorlar, bu duruma artık dur denilmeli, aksi takdirde Ardahan’da göç önlenemez” dedi.
Devlet Ardahan’a farklı bakıyor
Siyasilerin beceriksizliği Ardahan sorunlarını çözümsüz bırakmıştır diyen Uygur: “Karadeniz lobisinin güçlü olması nedeniyle Gürcistan’a açılan Sarp Sınır Kapısı açık ve faal olarak tam teşekkül çalışıyor. Türkgözü Sınır kapısı da Gürcistan’a açılıyor ama in cin top oynuyor, niye çünkü burada Ardahan’ın sahipsizliği söz konusu, Ardahan’ın siyasetçisi yok, parti teşkilatları güçlü değil, oda başkanları gevşek, Ardahan’da bunları düşünecek beyin yok varsa da püskürtülmüş birkaç bürokrasinin sözüne bakarak hareket etmektedir. Bu durumda ne oluyor demek ki devlet Ardahan’a üvey evlat muamelesi gözü ile bakmaktadır. Basit ama faydalı tek çözüm sınır kapısının açılarak Ardahan’ın turizm sektörüne yönlendirilmesi gerekmektedir. Kapının açılması Ardahan ve ilçelerine canlılık getirir, bu sektör her kalemde iş yapan esnafa yaramaktadır. Bu tür konularda sesimizi yükselttiğimiz zaman bizi Ergenekon davası kapsamına almalarından korkuyorum” dedi.
Festival amacına ulaşsın
Ağustos ayında yapılacak 10. Ulusal Bal Festivalinin amacına ulaşması için kendilerine düşen görev ve sorumluluktan kaçmayacaklarını belirten Uygur: “Festivali yerel etkinliklerden kurtarıp ulusal fuara çevirelim. Festival döneminde yapılan bu kadar masraf yerini bulsun, Ardahan balı tüm dünyaya tanıtılarak gerçek değerde Pazar payı bulması için panelistlere büyük görev düşmektedir. Ardahan balı ilaçtır, elimizde bulunan bu kıymetli ürünün değerini iyi bilelim. Tüm Ardahan’ın 10. Ulusal Bal festivalini kutlar, emeği geçenlere teşekkür eder başarılar dilerim” dedi.
Cezaevindeki iş adamları suçsuzdur
Ardahan Belediyesine yönelik yapılan operasyon sonucunda gözaltına alınan eski Belediye Başkanı Mikail Kayatürk ile birlikte tutuklanan 11 kişinin suçsuz olduğunu belirten Demokrat Parti Ardahan İl Başkanı (DP) Özcan Uygur: “Ardahan Kapalı Cezaevinde bulunan iş adamları hiçbir suça karışmamışlar. Önümüzdeki hafta içerisinde mahkemeye çıkacaklar, şu an iddianame hazırlanıyor. Bu iş adamların suçsuz olduğu yakın zaman içerisinde görülecektir. Yüce Türk Yargısının tam bağımsız olduğuna inanıyor ve adaletin keseceği parmak acımaz fikrine tam katılıyorum. Burada isnat edilen suç hemen hemen her kurumun dün ve bu gün yaptığı gibi tekliflerin alınmasında yaşanan aksaklıklar olmuştur. Burada çok ciddi suç işlenmemiştir kanaatine varıyoruz. Bekleyip göreceğiz” dedi.