20 Ocak 2010 tarihinde Mehmet Baransu, Yasemin Çongar ve Yıldıray Oğur imzasıyla Taraf Gazetesi'nde yayınlanan "Fatih Camii Bombalanacaktı" manşetiyle deşifre edilen "Balyoz Darbe Planı' soruşturmasında mahkeme dün kararını verdi.
365 sanığın yargılandığı davada Balyoz Hareket Planı'yla AK Parti Hükümetini devirmek , darbe yapmak ve devlet düzenini değiştirmek gibi iddialar yer alıyordu. Türkiye'de ilk kez darbe girişiminde bulunan yüksek rütbeli subaylar darbeye teşebbüsten ağır cezalar aldı...
Balyoz Hareket Güvenlik Planı'ndaki bütün ayrıntıları ile deşifre eden bavul dolusu belgeyi, savcılığa teslim eden bir isim vardı ki mahkemenin başından sonuna kadar gözler onun üzerindeydi.. Gazeteci Mehmet Baransu karar sonrası köşesinde yazdığı ilk yazıya "Hukuk yönetime el koydu" başlığı attı...
Baransu yazısında karar için 'Demokrasi ve hukuk tarihimiz açısından bir dönüm noktasıydı... yorumunu yaptı. Baransu bir darbe planının ilk kez hukuki bir karara bağlandığını ve bunun bir hukuk devrimi olduğunu yazdı...
Mahkeme kararı sonrası ne diyeceği en çok merak edilenler arasında olduğunu aktaran Baransu hakkında açılan dava süreci tamamlanana kadar sessiz kalmayı tercih ettiğini kaydetti. Baransu davanın tarafı olmadığını yaptıklarının yalnızca yapılanları belgeleriyle haberleştirerek kamuoyuna sunmak olduğunu kaydetti.
İnsanların hapse girmesinden hoşnut olmadığını aktaran Baransu, hayatın ve hukukun kuralının herkesin yaptığının sorumluluğunu üstlenmesi olduğunu yazdı. Baransu hiçbir suçun cezasız kalmaması gerektiğini belirttiği köşesinde mahkemenin "darbeye eksik teşebbüs" ifadesinin kendisini düşündürdüğünü ve kendi kendine "Ya eksik teşebbüs olmasaydı? 2003 yılında darbe gerçekleşseydi. Sadece İstanbul'da statlarda toplanıp yargılandıktan sonra hapse konulacak 200 binin üzerinde insan. Onların milyonları bulan aileleri. Milyonlarca gözaltı. İşkence. Hapis. Ve yeni bir 12 Eylül. " dediğini yazdı
Baransu hapse girmenin, ağırlaştırılmış müebbet cezası almanın acı olduğunu fakat darbenin gerçekleşmesinin bunlardan daha acı olduğunu ifade ettiği yazısında, Türkiye'de darbe planının artık rahatlıkla yapılamayacağını ama darbe riskinin halen mevcut olduğunu ve yeni bir Anayasanın gerekliliğine vurgu yaptı...