İşte Kanbir’in Aktaş Sınır Kapısı ile ilgili basın açıklaması:
Çıldır Aktaş Kapısı’nın faaliyete geçmesi için 2009 Haziran ayında başlatmış olduğumuz çalışma meyvelerini vermeye başlamıştır. Aşağıda sıralayacağım girişimlerimiz olmasaydı da belki olacak olan gelişmeler, bu girişimler sayesinde belki 1 saniye belki 1 gün, ama mutlaka daha önce hayata geçmiştir. Görevimizi yapmaya çalışıyoruz, övünülecek bir yanı yok, taktir halkımızındır,
1- Haziran 2009 içerisinde Aktaş Kapısı’nın binalarının fiziki durumunu tespit için kapı ziyareti ile gerekli notlar alınmış,
2- Temmuz 2009 içerisinde Gürcistan’a gidilerek Karzak’a kadar (Aktaşın karşısında bulunan Gürcistan sınır kapısı) karşı tarafın yol ve gümrük binaları hakkında gözlem ve tespitler yapılmış,
3- Ağustos 2009 içerisinde Ankara’ya gidilerek, gerek Gümrük Müsteşarlığı ve gerekse Dışişleri Bakanlığı Ekonomik İşler Genel Müdürlüğü nezdinde konular görüşülmüş, hem, Türkiye tarafındaki kapı ve hem de Gürcistan tarafındaki yol ve kapı binaları çalışması hakkında bilgi paylaşımında ve yapılabilecekler hakkında görüş alış-verişinde bulunulmuştur.
4-Eylül 2009’un başlarında gerek Gümrük Müsteşarlığının ve Gerekse Dışişleri Bakanlığı’nın beklediği ve istediği yazılı talep ve müracaatı 3 Eylül 2009’da 108 nolu Ardahan İl Genel Meclisi kararıyla her iki yere yaptık. Bu kararın içeriği, özetle, heyetle durum tespiti yapılması ve harekete geçilmesi idi. Bu talebimiz olumlu bulunmuş ve 25 Eylül 2009’da 5 kişilik bir heyet gelmiş, Ardahan Valiliği Bayındırlık Müdürlüğü ve Karayolları Şefliği’nden de teknik destek alarak incelemesi yapmış ve raporunu ilgili yerlere sunmuştur.
5-Bu raporu takiben Dışişleri Bakanlığı Koordinasyonunda çeşitli kurumlarla toplantılar yapılmış ve 2005 yılında açılma kararnamesi yayınlanan Aktaş Kapısı, ne yazık ki 2006’nın Nisan ayında Ankara’da Gürcistan Devleti ile yapılan Sınır Geçiş Noktaları hakkındaki anlaşmayla fiilen kapatılmıştır. Bu gün bunun çalışması sürmekte ve bu uluslar arası anlaşmanın tadili yapılarak engel olmaktan çıkarılmaktadır.
B- Ardahan-Aktaş Duble Yol Güzergahı
6- En son 26 Mart 2010’da İstanbul’da Gürcistan heyetiyle ortak toplantı yapılmış ve çeşitli kararlar alınmıştır. Bu kararlar çerçevesinde ulaşım altyapısının yetersizliğinin acilen çözülmesi için, Karayolları Genel Müdürlüğü 2010 yılı programında ve bütçesinde yer almadığı halde, güzergâh tespiti ve harita-proje çalışması için kaynak bulunmuş ve bu çalışma devam etmektedir. Bu güzergaha bölge insanı olarak müdahale etmemiz gereken bir hususu da burada açıklamak istiyorum. Mevcut çevre yolunun yerleşim içinde kalmış olması dikkate alınarak ilerleyen zamanda yetersiz olabileceği düşünülmüş ve alternatif olarak, Çıldır’a varmadan Yıldırımtepe köyü sınırlarında mevcut yoldan ayrılıp, Karaçay deresinin köprü-viyadükle geçip, Çıldır’ın kuzeyinden, Mozuret Dağının yamaçlarından mevcut yolla ileride birleştirilmesi düşünülmektedir. BU DÜŞÜNCE YANLIŞTIR VE ÇILDIRA FAYDADAN ÇOK ZARAR VERECEKTİR. En azından sadece el sallayacağız geçenlere.
Halbuki, ileride olabilecek yetersizliğin yanında, ileride daha faydalı olması için düşünülmesi gereken altarnatif yeni güzergahın şöyle olmasını istemek gerekmektedir. Ardahan’dan gelen yol, Kars’tan gelen yola (karayolları şantiyesi civarında bir yerde) kadar devam etmeli, EŞMEPINAR KÖYÜ İLE ÇILDIR ARASINDAN BİR YERDEN (YİBO’nun yanından) KUZEYE GEÇMELİ VE ESKİ YOLA KAVUŞMALIDIR.
Böylece Çıldır için yeni bir büyüme alanı açılmış olacağı gibi, yolun her iki yönünde hizmet sektörünün gelişmesiyle Çıldırlı görmesi gereken fayda için imkân bulabilecektir.
Şayet duyduğumuz kimi yanlış kanaatleri tartışacak olur isek bunu hep beraber tartışmalıyız. Yanış kanaat şudur; deniyor ki “bu güzergah bataklıktır.” Bu doğru değildir. Burası çayırlıktır! Bilinmesinde fayda vardır ki, şu anki çevre yolu da benzer özellikte bir çayırlıktan geçmiştir ve Karaçay Deresi, geçmiş yıllarda olduğu kadar taşkın vermemektedir. Çünkü Gökdağ yaylalarından gelen bahar taşkınları, artık kanalla Çıldır Gölü’ne akıtılmaktadır. Taşkın olduğu zamanlarda bile bataklık oluşturmayan geçici bahar taşkınlığı şimdilerde zaten yoktur.
7- Aktaş Kapısıyla ilgili güzel bir haberle bu konuyu noktalamak istiyorum
Gelişmeler güzel bir hızla devam etmiş ve 27-28 Mayıs 2010 günlerinde Türk heyeti Tifliste olacak ve Aktaş Sınır Kapısın’da ortak bir inceleme yapılacaktır. Bu incelemeyle ümit ederiz ki mevcut binaların yetersizliği dikkate alınarak Türkiye Odalar Borsalar Birliği aracılığıyla büyük ve modern bir tesise kavuşacak olan kapımız yakın bir zamanda faaliyete geçmesinin bilgisi de toplumumuzla paylaşılır.
B- Çıldır Köylere Hizmet Götürme Birliği Faaliyetleri
Kısaca söylemek istiyorum ki; Kamu adına iş gören kurumların çokluğu, birbirinin alanında iş yapması ve koordinasyonsuzluğu bu konuda eleştirilmesi gereken ve ancak hükümet politikaları olduğu için şu an yapılabilecek bir şeyin de olmadığı bir husustur. Ancak bu hizmet alanlarından biri olan KHGB’de encümenliğimi sürdürürken, yanlış kararlar oluşmasın diye, karar toplantılarına katılmakla birlikte, herhangi bir konuda yapılacak hiçbir ihale komisyonunda ve toplantısında yer almayacağımı duyurmak istiyorum. Birçok gereksiz sataşmaya cevap olduğunu düşündüğüm bu kararım, bu dönem yedek encümen seçmiş olmamızdan dolayı hiçbir hizmet aksamasına da yol açmayacağından bütün seviyesiz tartışmalara da yeterli cevaptır sanırım.
Yoksun kaldığı hizmetlere katkı sunmak ve güzel gelişmelerin müjdesiyle toplumumuza bilgi aktarmaya devam etmek umuduyla saygılarımla... Nejdet Kanbir.