İşte o haber!...
MEB Müdürü Görgülü: “Ardahan özgürlükler şehridir, AK Partiye inat buradayım”
Ardahan Milli Eğitim Müdürü iken merkeze alınıp İdari Mahkemeye açtığı dava ile yeniden Ardahan’a Milli Eğitim Müdürü olarak göreve dönen Şemsettin Görgülü’den çarpıcı açıklamalar.
Geçtiğimiz gün Ardahan’a gelen Ardahan Dernekler Federasyonu (ARD-FED) Kurucu Başkanı ve İstanbul Ardahanlılar Dernek Başkanı Tüncer Dağ’a çalışmaları hakkında bilgi veren İl Milli Eğitim Müdürü Şemsettin Görgülü, AK Partiye inat kendisinin Ardahan’da olduğunu söyledi.
Görgülü, “Ardahan’da kafam o kadar rahat ki, burada çok iyi dostluklar kurdum. Ardahan’da modern insanlar yaşıyor, burada türbanlı insana rastlayamazsın, rastlasan bile kesinlikle gerici yobaz bazı il dışında gelen memur ve öğretmenlerin ailesidir, onların da çaresine bakıyoruz” demesi dikkat çekti.
Ardahan’da görev yaptığı süre zarfında hiç sıkılmadığını ve Ardahan’ı çok sevdiğini belirten Görgülü, “Ardahan’da özgür ortamlar var, canımız sıkıldığı zaman Genel Sekreter Mete bey ve Enver kardeşimle Laşete gidip rakımızı içiyoruz, kafamızı dinliyoruz, dostluklarımız pekişiyor. Çıldır ilçemizde bulunan Sosyal tesislerde balığımızı yiyor üzerine de rakı içtin mi gel keyfim gel, ne dert kalır ne de keder. Başka yerde görev yapsam bu fırsatları bulmaya bilirim, bunun için daha önce Ardahan’da gitmek istiyordum ama kurmuş olduğumuz bu dostane ilişkiler nedeniyle artık gitmek istemiyorum. Birilerinin inadına buradayım, üç yıl daha gitmek istemiyorum” demesi Ardahan Milli Eğitim Müdürü Şemsettin Görgülü Ardahan’ı ne kadar çok sevdiğini bir kez daha ortaya koydu.
Ardahan’da eğitim ve öğretimin çok yüksek olduğunu da belirten MEB Müdürü Şemsettin Görgülü: “Eğitim ve öğretimde çok iyi derecede olmamıza karşın, ÖSS sınav sonuçlarında sonda 2’ci gelmemizin tek nedeni Ardahanlı öğrencilerin Öğrenci Seçme Sınavına katılmadıklarına bağlıyorum. Ardahan’da çok zeki öğrenciler var, Fen ve Anadolu Lisesi Ardahan’ın geleceğidir. Bizde okuyan öğrenci sayısı bin sınava giren ise sadece 500 kişi, bu durumda ne oluyor Ardahan otomatik olarak başarısız gözüküyor, bu durum SBS içinde geçerlidir. Hazırladığımız eylem planı çerçevesinde bir daha ki yıl sınava girmeyen ve ekonomik durumu iyi olmayan öğrencilerin sınav harç parasını Milli Eğitim olarak biz yatırmaya çalışacağız. Umuyorum ki bu plan Ardahan’ın Üniversite sınavlarında ki başarısızlığını büyük ölçüde kapatacaktır” dedi.
Bilindiği gibi Ardahan Milli Eğitim Müdürü Şemsettin Görgülü, Genel Sekreter Mete Özdemir, Çıldırlı bazı bürokratlar ve bazı bayan öğretmenler Ardahan Çıldır İlçesi Gençlik ve Spor İl Müdürlüğüne bağlı bulunan Sosyal tesislerde sabaha kadar içki içip alem yaptıkları ileri sürülmüş, hatta bir görevlinin cep telefonuyla çekmiş olduğu görüntüleri kayıt altına aldığı yönünde ciddi iddialar ortaya çıkmıştı.
İşte Ardahan Cumhuriyet Savcılığının verdiği karar:
Ardahan İl Milli Eğitim Müdürü Şemsettin Görgülü tarafından hakkımızda açılan dava sonuçlandı. Görgülü’nin bir sohbet ortamında yaptığı açıklamaları gazeteci gözüyle değerlendiren Gazeteci Özkan Karakaya’ya karşı bir kısım yanlı ve ihaleciler tarafından çarpıtılarak kamuoyuna farklı bir şekilde servis edilmişti.
Haberimizi yalanlayan, kendi menfaatlerine göre değerlendiren ihaleciler, ‘Ardahan Cumhuriyet Savcılığının 2009/1222 Soruşturma no ve 2009/1308 kovuşturmaya yer olmadığına dair verdiği karara’ ne diyecekleri ise merak edilmektedir.
‘Yargıtay’ın içtihatlarından da anlaşılacağı üzere kamu görevinde bulunanların seri eleştirilere muhatap olmasının doğal karşılanmasının gerektiği, zira basın özgürlüğünün belli ölçülerde eleştirilmeyi de gerektirdiği’ belirtilen kararı şöyle doldu.
Olayla ilgili bahse konu olan haberin incelenmesinde, şüpheli tarafından dile getirilen müştekiyi hedef alan hakaret ve iftira teşkil edecek nitelikte her hangi bir ibarenin bulunmadığı, Yargıtay’ın içtihatlarından da anlaşılacağı üzere kamu görevinde bulunanların seri eleştirilere muhatap olmasının doğal karşılanmasının gerektiği, zira basın özgürlüğünün belli ölçülerde eleştirilmeyi de gerektirdiği, söz konusu yazıda da müştekiyi küçülten, aşağılayan, suçlayan ibarelerin bulunmadığı, ayrıca bahse konu olan yazının bir sohbet ortamından dolaylı yayımlanması ve özel hayatın ihmal edilmesi müşteki tarafından iddia edilmiş ise de, olay yerinde bir gazetecinin bulunması ve sohbet ortamında sonra, gazeteci olan şüphelinin müştekinin ve yanında ki kişilerin fotoğrafını çekmesi bu haberin yayımlanmasına delalet teşkil ettiği, müştekinin bu durumu önceden tahmin edebileceği, olayda müştekinin özel hayatının gizliliğini ihlal edecek bir durumun söz konu olmadığı, yine müşteki tarafından haberin çarpıtılarak yayımlandığı iddia edilmiş ise de, müştekinin söylemiş olduğu sözlerin müşteki tarafından yapılan tekzip yazısında da zımni olarak ikrar edildiği, yayımlanan haberin çarpıtılarak yazılması durumunda dahi müştekiyi küçük düşürecek, rencide edecek bir ibarenin bulunmadığı, bahse konu haberin son paragrafında, müşteki hakkında daha önce iddia edilen bir olaydan bahsedildiği ve şüphelinin müştekiyi hedef alacak direk bir beyanının bulunmadığı, müşteki hakkında iddia edilen bir haberden bahsettiği ve bu iddiayı da ‘ileri sürülüyor, iddia ediliyor’ diye haberde belirttiği dolayısyla şüphelinin müştekiye yönelik iftira ve hakaret içerikli bir eyleminin bulunmadığı ve şüphelinin üzerine atılı suçların unsurları yönünden oluşmadığı anlaşıldığından, olayla ilgili kamu adına kovuşturmaya yer olmadığına karar verildi.