Ölüm hepimiz için el hak… Ama yine de inanamadık, konduramadık ve sarsıldık. Elli yıllık arkadaşını dostunu, ağabeyini kaybeden bir insanın halet-i ruhiyesiyle Musa abi anısına bu satırları yazmak istedim. Sadece ailesi, sevenleri ve dostları değil bütün bir Göle üzüldü Musa abiye…
1945 yılında Göle’nin Türkeşen köyünde dünyaya geldi. İlk ve orta eğitimini Göle’de lise eğitimini ise İstanbul Haydarpaşa lisesinde tamamladı. Küçük yaşlardan itibaren spora olan yatkınlığı ve becerisiyle ile dikkat çekti. Gençlik yıllarında özelikle Göle spor’da oynadığı futbol ile herkesi kendine hayran bıraktı. Uzun yıllar Göle’de ticaretle uğraştı. Ağırbaşlılığı, beyefendi kişiliği, kültürel birikimi ve hatır gönül ilişkileriyle bir gönül adamıydı Musa Abi…
Sürekli okuyan, günceli aktüaliteyi yakından takip eden bilge bir kültür adamıydı…
Onu tanıyanlar çok iyi bilir her zaman çok şık giyinmeye özen gösterir, koltuğunun altında her gün sektirmeden okuduğu gazeteleri ve müptelası olduğu bulmaca ekleriyle dolaşırdı. Büyüklere karşı saygı ve hürmette kusur etmeyen, küçüklerden sevgisini esirgemeyen, yardımlaşmayı seven sohbet meclislerinin Akil adamıydı Musa Abi… Hayata ve yaşamaya olan inancını ve sevgisini hiçbir zaman yitirmedi. Yakalandığı amansız hastalığın en şiddetli dönemlerinde bile yine bildik tanıdık Musa abiydi… Aynı dönemin bir avuç insanı kalmıştık Göle’de her köşesinde ayrı bir hatıramızın olduğu, her kahvehanesinde hoş sohbetlerimizin olduğu Göle Musa abiden sonra bizler için daha bir boş daha bir eksik olacak.
Dost meclislerinde ne zaman bir araya gelsek gözümüz hep arayacak. Acı suya, Ğero’ya, Kosor’a Dörtmevsim’e, Nazonun pınarına, Bilbülan’a ne zaman yolumuz düşse Musa abiden mutlaka bir hatıra bir söz karşımıza çıkacak… Ne zaman bir tar sesi duysak içimiz titreyecek. Ve ne zaman yadımıza düşse Musa abı hep saygıyla hep minnetle, hep hürmetle dualarımızda olacak. Elli yıllık dostum, arkadaşım ağabeyim Musa abi… Mekanın cennet olsun başata kederli Yolcu ailesi olmak üzere hepimizin başı sağ olsun.
Kahraman AZAT