Eğer gerçekten bir 'komplo' ile karşı karşıya isek, zahmete katlananların amacı CHP'nin başından Deniz Baykal'ı gönderip onun boşalttığı yere Kemal Kılıçdaroğlu'nu getirmek olamaz. Olursa, o zaman, "Değer miydi?" diye sormak şart olur.
"CHP'li medya" övgü için sözcük bulmakta zorlanıyor ve 'Gandi Kemal' diye meydana sürdükleri siyasetçiyi daha şimdiden başbakanlığa lâyık görüyor, ama yine de "One munite" çekilmesi gereken bir gizemli nokta var bütün olayda: Kılıçdaroğlu CHP'yi AK Parti karşısında iktidar adayı haline dönüştürecek lider olamaz; ne kadar uğraşılırsa uğraşılsın, Kılıçdaroğlu'nun CHP'yi iktidara ulaştırması imkânsız bir şey...
Milletvekili olabilir, belediye başkanı da, ancak kitleleri arkasından sürükleyecek bir lider? Çok zor.
'Gandi' bugünün Hindistan'ında ortaya çıksaydı ne kadar garip karşılanacak idiyse, onun ismiyle anılırsa oy alacağı varsayılan Kemal Kılıçdaroğlu da bugünün Türkiye'sinde biraz garip kaçıyor. Türkiye ve bugünkü toplum yapısı açısından fazla bir anlam taşımıyor CHP'nin muhtemel lideri...
Türkiye'nin nüfusu genç insanlardan oluşuyor; üçte ikisi 30 yaş altında bir nüfus bu; Kılıçdaroğlu 62 yaşında... "Varoşlardan da oy alabilecek lider" deniliyor, ama son sekiz yılın ekonomik ve sosyal politikaları 'varoş' denilen kenar mahalleleri kentlerin içine kattı; televizyon dizilerinin tutulmasının sebebi de bu işte: Kenarda oturanlar kendilerini merkezin değerleri ve yaşam tarzıyla birleştiren hayatlar yaşıyorlar...
Deniz Baykal başına geleceği öngörmüş gibi son zamanlarda kendisini ve partisini 'yeni merkez' değerleriyle barıştıracak adımlar atmaya başlamıştı. Mevlana töreninde yaptığı konuşma ile 'Kutlu Doğam Haftası' vesilesiyle verdiği mesajlar o yönde birer arayıştı. Kemal Kılıçdaroğlu böyle bir açılım için herhangi bir donanıma sahip olmadığı gibi, kodlarının da buna müsait olduğu söylenemez.
Bugünün dünyasında liderlik kimsenin kucağına düşmüyor, liderin liderliğini koparıp alması gerekiyor. Kılıçdaroğlu'nda öyle bir liderlik havası sezebiliyor musunuz? 'Dersim' gafını yapan parti yöneticisine haddini bildiremeyen bir Dersim'li o... Baykal "İstifa ediyorum" dedikten ve bütün gözler üzerine çevrildikten sonra tam dört kez "Ben aday değilim" cesaretsizliğini göstermedi mi? Önder Sav bir sebepten eski genel başkana kızıp alternatif arayışına girdiği için o bugün aday...
Lider adayı olarak ortaya çıktığından beri gazete ve televizyonlara verdiği demeçleri dikkatle izliyorsanız, bırakın dünyanın geldiği noktayı Türkiye'nin bugün eriştiği düzeyi bile tam kavrayamadığını fark etmişsinizdir. Belediye başkan adaylığı sırasında kullandığı birkaç argümanla başbakanlığa aday olunamayacağını biri ona söylemeli. Yapacağını vaad ettiği politikaların çoğunun bugün uygulandığını da...
Bu tahlilden çıkan sonuç şu: 'Kaset' gerçekten ülke siyasetinde köklü değişiklikler yapmak üzere planlanmış bir büyük 'komplo'nun parçası ise, Kemal Kılıçdaroğlu bu iddialı söyleme uyan bir sonuç değil. Ya 'komplo' denilen aslında 'komplo' değil, basit bir hesaplaşma bu denli büyütüldü, ya da esas kahraman ileride ortaya çıkacak.
Bakalım hangisi doğru...