Cumhuriyet Halk Partisi Ardahan Milletvekili Ensar Öğüt mecliste yaptığı son konuşmasında 8 yıldır Ardahan’da bir şey yapılmadığını ileri sürdü.
AKP’li Ardahan Milletvekili Saffet Kaya’nın, ‘Ardahan 8 yılda çağ atlamış, şantiyeye dönmüş’ başlıklı konuşmasının hemen ardından söz alan CHP Ardahan Milletvekili Ensar Öğüt’ün TBMM’sinde yaptığı konuşma şöyle;
Değerli arkadaşlar, konuşmama başlamadan önce, Alevi ve Caferi vatandaşlarımızın inancı olan muharrem ayını kutluyorum ve Allah kabul etsin, onlara da her türlü desteğimizi veriyoruz, cemevlerinin de ibadethane sayılmasını ve bu Meclisten kanun çıkmasını talep ediyoruz.
Efendim şimdi, Ardahan'a 23 tane bakanın gittiğini, Ardahan'ın çok kalkındığını söyleyenler olmuş. Şimdi, ben, Sayıştay denetçilerinden bir şey rica ediyorum, Sayıştay Kanunu'nu görüşüyoruz. Sayıştay denetçilerine ihbar ediyorum, sekiz yıldan beri, bu Hükümetin döneminde 23 bakan, bütün bürokratlarıyla Ardahan'a gitmiş, bu bakanlar ne iş yapmış? Bu bakanların bir denetlenmesini istiyorum. Şimdi ben söyleyeceğim, onlar ihbar olarak kabul etsinler benim sözlerimi.
1) Sekiz yıldan beri Ardahan eğitimde sonuncudur, Türkiye sonuncusudur. Bu yüz kızartıcı bir olaydır. İki defa bakan gitti, 23 tane bürokratıyla beraber.Sonuç ortada her zaman sonuncuyuz.
2)Ardahan'da devlet hastanesinde şu anda insanlar tedavi olamıyor, ya Erzurum'a ya Kars'a gidiyor. Beyin kanaması geçiren Zeki Özdemir geçen hafta Erzurum'a giderken yolda öldü; bakın, isim veriyorum.
3)Değerli arkadaşlar, hayvancılık bizim bölgemizin vazgeçilmezidir. Yüzde 100 tarım ve hayvancılıkla geçinen insanlarımız var. Hayvancılığı öyle bir konuma getirdi ki Sayın Bakanım ve bu Hükümet, ithal ete muhtaç etti Türkiye'yi, ithal hayvana muhtaç etti, olmadı, kutsal dinimizin Kurban Bayramı'nda kurbanlık ithal ettirdi ve 200 milyon dolara yakın dışarıya para ödendi, hayvan getirildi. Arkadaşlar, bu paranın yarısını şu anda -söylüyorum, Sayın Bakan kalksın, burada cevap versin- Türk köylüsüne vermiş olsaydı, bugün hayvancılığın sorunları biterdi.
4)Bakın, bir şey anlatacağım: Çok sayıda insan aradı beni, şunu söylüyorlar: "Biz şu anda (güzel, teşvikler çıktı) kredi için başvuruyoruz. Kredi için evimizi, tarlamızı, traktörümüzü teminat veriyoruz, ipotek kabul etmiyorlar ve diyorlar ki: 'Bunlara biz para vermeyiz.'" Niye? "Şehir merkezinde eviniz varsa, apartmanınız varsa olur." Ya, şimdi, arkadaş, sizin gayeniz köylüyü kalkındırmak mı, öldürmek mi? Şehirliyi mi kalkındıracaksınız, köylüyü mü? 5 milyon köylü aile, 25 milyon insan hayvancılıkla, tarımla geçiniyor arkadaşlar. Siz bunların vermiş olduğu toprakları teminat kabul etmezseniz bunlar nereye gidecekler, bunlar nasıl yapacaklar? İnsanlar beni sayısız arıyor: "Tarım kredi kooperatifleri kabul etmiyor, Ziraat Bankası kabul etmiyor." Niye efendim? "Köydeki tarlan, arsan, traktörün para etmez, şehir merkezinde…" Kardeşim, şehir merkezinden gelen insanı, zengini zengin yapmaksa bu Hükûmetin derdi, köylü ne olacak?
İşte, buradan sesleniyorum:
Size oy vermiş köylü de var. Tarım ve hayvancılığı öldürdünüz, bari, sizden rica ediyorum, insanların arsalarını, topraklarını, traktörünü teminat kabul edin, kredi verin, hayvancılık gelişsin, aile işletmeciliği gelişsin. Aksi takdirde, mümkün değil değerli arkadaşlar. Ben gerçekleri anlatmaya çalışıyorum.
5)Değerli arkadaşlar, şimdi, sınır ticaretiyle ilgili -ben şimdi rica ediyorum; milletvekilimiz de burada, Saffet Bey- gelişmeler: Bakın, Sarp Kapısı'nda kuyruklar var, iki gün, üç gün tır kuyruğu bekliyor, Posof Kapısı çalışmıyor. Posof Kapısı'ndan ithalat yapmak için, ihracat yapmak için, gümrük işlemi yapabilmek için araba orada duracak, adam Erzurum'a gidecek, evrakı götürecek, millîleştirecek, ondan sonra arabayı geçirecek. Arkadaşlar, böyle bir zulüm olabilir mi? Posof'ta şu anda bu var.
Şimdi, bakın, Tarım Bakanlığı… Sayın Bakanım burada. Şu yazı sizin göndermiş olduğunuz… Hasan Köseoğlu göndermiş Dışişleri Bakanlığına. Diyor ki: "Sarp Sınır Kapısı'nda, Tarım ve Köyişleri Bakanlığınca belirtilen, anılan kapıda kontrol noktası oluşturulmuştur, Çıldır Aktaş kapısına ihtiyaç yoktur.
" İşte belge. Bu ne demek ya? Ne demek yani Sayın BakanTürkiye Cumhuriyeti Başbakanlığının… Gümrükten geliyor. Şimdi, Sayın Bakanım, sizden rica ediyorum. Yani Aktaş Kapısı açılacak, tamam, güzel, teşekkür ederim hizmetlerinize ama açacaksanız, Sarp Kapısı'nda olan aynı teknik özelliklerin orada da olması lazım. Siz görüş belirtmişsiniz, "Çıldır Aktaş Kapısı'na ihtiyaç yok, Sarp'ta var." diyorsunuz. E, o zaman kapıyı açmaya gerek yok ki. Değerli arkadaşlar,
6) Ardahan-Ardanuç yolu, Sayın Kaya da biliyor, on yedi yıldır bitmedi, on yedi yıldır! Ya, böyle bir şey olabilir mi? Bizim ticaretimiz Karadeniz'le. Doğu Anadolu'yu Karadeniz'e bağlayacak yolun bir an evvel yapılması lazım. Ardahan-Kars yolu üç yıldır bitirilmedi. Tabii ki hizmetler var ama şunu söyleyeyim, Sayın Bakan pazar günü gidiyormuş, rica ediyorum Ardahan Küçük Sanayisine gitsin. Ardahan Küçük Sanayisinin suyu yok, tuvaleti yok, altyapısı yok arkadaşlar. Oraya da lütfen götürelim Bakanı. Lütfen rica ediyorum… Göle sanayi, küçük sanayi hâlen daha yapılmadı. Bu nedenle Sayıştay denetçilerini ben Ardahan'a giden bakanları denetlemeye davet ediyor, hepinize saygılar sunuyorum.