Esenyurt Belediye Başkanı Kemal Deniz Bozkurt ve Beraberindeki heyet daha sonra Cumhuriyet Halk Parti Ardahan il Başkanlığında gerçekleşen toplantıya katıldılar.
“22 Haziran ve 6 Temmuz arasın da ki iki yasakla;12 Eylül Faşizmine direnen Dursun Akçam adına kurulan vakfın paneli vardı yasaklandı, Aynı hafta sonu Hanak Ümit Kaftancıyı anma ve Aşık Mazlumi festivali vardı onu da yasakladılar. Akabinde ne vardı Damal ilçemizde Atatürk’ün izinde gölgesinde tüm Türkiye’nin dikkatle izlediği tarafsız kanalların verdiği Atatürk’ün izinde gölgesinde festivali vardı yasakladılar”diye seslenen Yalçın Taştan, "Bunların; Atatürk’e de tahammülleri yok, her ne kadar takiye yapsalar da Atatürk falan deseler de ama ona da tahammülleri yok" diye tepki gösterdi.
BUNLARIN ATATÜRK’E BİLE TAHAMMÜLLERİ YOK
Başkan Taştan, şunları söyledi; “Dün ve evvelsi gün Göle’de Köprülü Beldesi Canibek yaylasında ve Ardahan’ın merkez köyü Bağdaşen yaylasında bir festival gerçekleşti. Biz bu festivallerle ilgili buruğuz, demiyoruz onları da yasaklayın diye, çünkü biz yasaklara karşıyız. Bunu burada bu vesileyle tekrardan dile getiriyorum. 22 Haziran ve 6 Temmuz arasın da ki yasak Ardahan da ilktir ve çok kötü bir şey yapılmıştır. Bırakın ticari yönünü insanların memleketine gelmesini ve dışarıdan Ardahan’ın görüntüsünü kötü göstermiştir. Bu nifaktır, resmen Ardahan’ı karıştırmaktır. 22 Haziran’da ne vardı hatırlayalım. 24’ünde Ardahan’ın değeri olan yazarımız 12 Eylül faşizmine gerçekten direnen en büyük saygımda bundandır kendisini rahmetle anıyorum. Dursun Akçamı direnişinden dolayı bir vakıf kuruldu burada ailesine de teşekkür ediyorum. Panel bile yasaktır diye yazmış yasağı, valilik bu ne biçim anlayıştır? Bu ne düşmanca bir anlayış Dursun Akçam günleri vardı kitapları tanıtılacaktı şiirler okunacaktı buna bile karşı çıktılar. Buna bile sabırları yok. Aynı hafta sonu Hanak Ümit Kaftancıyı anma ve Aşık Mazlumi festivali vardı onu da yasakladılar. Niye orada Ümit Kaftancıoğlu var orada halk var orada doğrular konuşulacak diye onu da yasakladılar. Peki akabinde ne vardı Damal ilçemizde Atatürk’ün izinde gölgesinde tüm Türkiye’nin dikkatle izlediği tarafsız kanalların verdiği Atatürk’ün izinde gölgesinde festivali vardı. Atatürk’e de tahammülleri yok, her ne kadar takiye yapsalar da Atatürk falan deseler de ama ona da tahammülleri yok. Ama şunu bilmiyorlar ki korkunun ecele faydası yok, peki akabinde ne vardı yine aynı gün Hoçvan Hasköy dernekler federasyonunun festivali vardı ve bakın uzun yıllardır Ardahan da bırakınız terör eylemini asayiş olayı bile yoktur kayıtlara bakabilirsiniz. Bunu buradan bu kararın yanlış siyasi ve kasıtlı olduğunu buradan açıklıyorum ve kınıyorum bunun bedelini ödemek zorundalar.
YASAKÇI ZİHNİYETİ KINIYORUM
Ama ne oldu bir hafta sonra Göle festivali, olsun tabi ki olsun kesinlikle hiçbir yerin yasaklanmasına hiçbir düşüncenin yasaklanmasına tahammül edemeyiz ve ne oldu onlara izin verildi. Geldiler döküldüler kendilerine mal etmeye çalıştılar ama onu da edemediler çünkü artık halk bunu görüyor anlıyor. Bağdaşen sanki Ardahan’dan ayrı bir yerde mi arkadaşlar şurada bir köyümüz. Bülbülan yaylasında şenlik yapıldı ama hiçbir sakınca yok. Bunu buradan kınıyorum. Arkadaşlar 15 Temmuz bir propaganda malzemesi yapıldı ve bizim bizden bu samimiyetsizliğe inanmamızı beklemesinler. Ülkenin cumhurbaşkanı çıkıp 15 Temmuz milli birlik gününde diğer partilere sataşıyor bunu bayramlıktan çıkarıyor. Bayramsa bayram gibi kutlayın bakın bizim genel başkanımızın bayramla ilgili yazdığı mesajı okuyacağım, örnek olsun diye onun açıklamasına bakın hepiniz izlediniz Cumhurbaşkanının saraçhanedeki mitingi hakaretten, küfürden, kınamadan ve kibirden başka bir şey göremezsiniz.
Sayın genel başkanımızın attığı mesaj şu; 15 Temmuz 2016’da demokrasiye ve millete kasteden hain terör örgütünü lanetliyorum. 251 şehidimiz ve gazilerimizi minnetle anıyorum. Sadece sonuçları konuşularak değil Ülkeyi bu noktaya getiren herkes hesap verdiğinde hak yerini bulmuş adalet sağlanmış olacaktır.
Burada kimseye hakaret yok kimseye kınama yok, bana oy verin yok bunda ve ilginç bir şey var burada o valilik hepimizin valiliğidir. Türkiye Cumhuriyetinin valiliğidir böyle biliyoruz ve böylede görmek istiyoruz.
Valinin yazdığı şeye bak. Millet uğruna, destan uğruna, yarınlarımız ve 2023 uğruna, 2023 ne arkadaşlar seçim. 2023 seçimini kastediyor, bunu da kınıyoruz. Bütün bu halkın 84 milyonun verdiği vergilerle o vali maaş alıyor. Bunları belirtmek istedim. Değerli basın mensupları hakkaniyet istiyoruz arkadaşlar. Bunu kamuoyu bilsin, anlatmamız lazım. Bu haksızlıktır. Bu arada bana yapılmış, en kötü, en kötü, kötü Göleyi Damal’dan koparamaz. Göle’yi Ardahan'dan kimse koparamaz, Hanak’dan Çıldır’dan ve Posof’tan koparamaz. Ardahan bir bütündür. Biz bütün Ardahan'a bütün ilçelerimize sahip çıkıyoruz, hepsi bizimdir. Ve yine 6 Temmuz’a kadar niye yasakladılar? Belediye Başkanım biliyor ve bir program tasarlıyorduk.
1 ve 6 Temmuz tarihleri arası İstanbul İBB Başkanımız Ekrem İmamoğlu, burada sağ olsun katkılarıyla başkanının Libya ve başkanımız ve genel başkanımızın katkılarıyla yapılan 1 otogar var. Onun açılışını yetiştiren bilseydik yapacaktık onu altısında da oraya onun için getirdiler. Ekrem İmamoğlu gelmez. Dediğim gibi korkunun ecele faydası. Değerli arkadaşlar, 2 başkanımız burada, Ardahan ve Esenyurt başkanımız ikisiyle de gurur duyuyoruz. Onur duyuyoruz, çok güzel hizmetler yapıyorlar. 2 başkanımıza da sorun. Bu belediyeler olmasına rağmen hizmetin çok eksik olduğu belediyeler olmasına rağmen çok ciddi hizmetler, çok ciddi çalışmalar, projeler gerçekleştiriyorlar. Kendilerine sizin huzurunuzda kamuoyunda teşekkür ediyorum. Aramızda olan Ankara il disiplin kurulu üyemiz Canip Kara da aramızda, ona da hoş geldin diyorum.”

“Burada sizinle beraber olmak çok güzel, bende tabi bu toprakların yetiştirdiği büyüttüğü bir evladıyım. Ardahan Göle doğumluyum. Eğer bugün bizde bir şey varsa bu topraklardan aldığımız eğitim ve yetişme tarzından kaynaklanmaktadır. Dolayısıyla yetmişli yılların çocuğu olduğum için net hatırlıyorum. O gününün şartlarında bize verilen değerlerle bir şeyler yapabildim ve başarabildim.
“SİYASİ GÖRÜŞLERE GÖRE, YASAK KARARI ALINMAMALI”
Şimdi başkanım söylediği gibi festivalleri yasaklamak, bir yere müsaade edip bir yerin siyasi düşüncesine inancına göre izin verip diğer yere vermemek akıl alır şeyler değil. Türkiye'ye bunun bir faydası yok. Buradan illeri, ilçeleri ve insanları ayrıştırmak da mümkün değil. Yani aslında bunu yapmak isteyenler yapanların bunu anlaması lazım. Biz bunun bir işe yaramadığını zaten görüyoruz onlar da görecekler. Başkanımızın söylediği gibi Göle’de bizim Çıldır'da, Damal’da, Hanak’da Posof'ta bizim Ardahan merkezde bizim, Hasköy'de bizim. Bunları ayrıştırmak mümkün değildir. Bu yöntemin bize bir faydası da yoktur. Dünyanın en güzel ülkesinde yaşıyoruz. Dünyanın en güzel coğrafyaları bize ait, yani Karadeniz’i başka bir güzel, Orta Anadolu’su başka bir güzel, Güneydoğusu, Egesi, Akdeniz'i, Doğu Anadolu'su hepsi ayrı ayrı güzellikteler.
“YANLIŞ POLİTİKALAR YÜZÜNDEN GÖÇ ETTİK”
Tabii ben burada doğduğum için belki bana daha güzel geliyor olabilir. Ardahan'da başka bir güzel ama maalesef yıllardır planlama yapmak ya da yanlış planlama yapmaktan kaynaklanan nedenlerden dolayı bu coğrafyalar atıl ve kullanılamaz hale geldi. Dolayısıyla insanlar buralardan göç edip kendilerine benim ailemin de olduğu gibi başka bölgelerde yaşama tutunmak için göç ettiler. Bu sürdürülebilir bir şey değil. Bunun altındaki nedenler bugüne kadar yapılan bugün başkanımın da serzenişte bulunduğu nedenlerdir. Hep beraber olmak zorundayız. Birbirimizi olduğumuz gibi kabul edip birbirimize destek verip bu ülkenin kaynaklarına, insan kaynağına, yeraltı kaynağına, yerüstü kaynağına sahip çıkıp bunları doğru kullanmak zorundayız.
“TÜRKİYE CUMHURİYETİ DEVLETİ, SINIRLARI İÇİNDE YAŞAYAN HERKES BU ÜLKENİN BİRİNCİ SINIF VATANDAŞIDIR”
Aksi takdirde o zaman ülkemizin dışındaki ülkelerle rekabet etme şansımız kalmaz. Sömürge devletine dönmek zorunda kalırız. Yani düşünün ki içinde bulunduğumuz durumda tükettiğimiz ekmeğin buğdayının tohumunu biz üretmiyoruz. Ya da tükettiğimiz eti dışarıdan ithal etmek zorunda kalıyoruz ama burada meralar boş. Neden? Yanlış planlama, yanlış yapılan işler, işin irdelemeden konuşulması planlanmamasından kaynaklanıyor. Biz sürekli beceriksiz siyasetçilerin ürettiği yanlış işlerden dolayı ayrılıyoruz ayrıştırılmak isteniyoruz. Kökenimize göre ayrıştırılmak isteniyoruz, kıyafet tercihinize göre ayrıştırılmak isteniyoruz, inancımıza, kimliğimize göre ayrıştırılmak isteniyoruz ama bunun Türkiye’yi bir yere götürmediğini, getirmediğini hep beraber yaşayarak görüyoruz. Türkiye’de yaşayan herkesin birbiri ile eşit olması gerektiğini düşünüyorum. Türkiye Cumhuriyeti Devleti, sınırları içinde yaşayan herkes bu ülkenin birinci sınıf vatandaşıdır, öyle olmalıdır, öyle kalmalıdır, herkesin de bunu böyle kabul etmesi zorunludur. Aksi takdirde bu ülke içinde barış, birlik içinde yaşayamayız. Ayrıştırma politikası olduğunda güvensizlik oluşur, güvensizlik oluştuğunda da kendimizi bu topraklara ait hissedemeyiz. Bunun bir an önce sonlandırılması gerekiyor.
Yüzümüzü doğduğumuz topraklara dönmek zorundayız ben öyle düşünüyorum. Bundan sonraki süreçte her ne kadar Esenyurt Belediye Başkanı olsam da oranın da yapısını oluşturan Türkiye’nin değişik bölgelerinden gelen insanlar tarafından oluşturuluyor. Kars Ardahan Iğdır bölgesinde yaklaşık % 17’lik bir bölüm oluşturuyor, dolayısıyla bizim bu topraklara en azından benim Esenyurt'un oluşturduğu kişilerden dolayı borcum var. Buraya dönmek zorundayım ama aynı zamanda Türkiye’nin üretimini arttırmak için hayvancılığın geliştirilmesi için bir bulunmaz toprak burası bir cennet, buraların tekrar yetmişli yıllarda ve daha öncesinde en az onun kadar bulunduğu seviyeye getirilmesi için bir şeyler yapmamız lazım. Bizim yaptığımız birçok çalışma var, inşallah bu çalışmaların nitelikli hale getirip kamuoyuyla paylaşacağız şuanda onun analizleri yapılıyor, incelemeleri yapılıyor bu bölgelerde neler yapabiliriz? En azından bu bölgedeki nitelikli gıdalardan nasıl faydalanacağını analizini yapıyoruz. Dolayısıyla hem Esenyurtlulara, İstanbullulara hem de Ardahanlılara, Karslılara, Iğdırlılara ve aynı üretim ilişkileri içinde olan Erzurum, Ağrı, belki başka birçok ilçenin de örnek alacağı ya da faydalanacağı bir takım çalışmalar devam edecek. Ben sayın başkanıma, başkanlarıma teşekkür ediyorum. Burada ağırlanmış olmaktan dolayı sizlere teşekkür ediyorum.
“KISIR ÇEKİŞMELERİ BIRAKIP, SORUNLAR ÜZERİNDE KONUŞMALIYIZ”
Sonuç olarak şunu söylemek istiyorum, bizim artık bu kısır çekişmeleri, siyasi ayrışmaları, gereksiz, anlamsız tartışmaları bir kenara bırakıp sorunlarımız üzerinden konuşmaya başlamamız lazım. Yani çocuklarımızın yurt dışına gitmemesi için ne yapmamız gerektiğini konuşmamız lazım. Sağlıklı gıda tüketmek için neyi üretmemiz, nasıl üretmemiz gerektiğini konuşmamız lazım. Bizim sosyolojik ayrışmaları önlemek için birlik beraberlik içinde nasıl olmamız gerektiğini konuşmamız lazım. Bu insanların bu ülke sınırları içinde yaşayan herkesin kendini ülkesinin birinci sınıf vatandaşı görmesi için ne yapmamız gerektiğini konuşmamız lazım.
“BUNUN IŞIĞINI DA GÖRÜYORUZ VE İNŞALLAH 2023 DESTANSI HEDEFİ TÜRKİYE’NİN İHTİYACI OLDUĞU ŞEKLE DÖNÜŞECEKTİR”
Varsa yanlış davranışlarımız onlardan biraz önce uzaklaşmamız lazım. Ayrışmak değil, birleşmek için irade koymak, bunu tartışmak, bunu konuşmamız lazım. Bunu yaptığınızda ben inanıyorum ki çok kısa bir süre içinde yaşadığımız sorunların birçoğunu hızlı bir şekilde bertaraf edip önümüze daha umutla bakacağımızı biliyorum. Zaten toplumsal bir dönüşüm var. Benim gördüğüm buraya gelirken Karadeniz’in değişik ilçelerinde illerine gittim, İç Anadolu bölgesinin değişik ilçelerinde illerine giderek geldik buraya ve gördüm ki toplum artık bıktı. Bunlardan bıktı ve bir birleşmek, bir olmak, birbirini anlamak, el ele tutuşmak istiyor. Bunun ışığını da görüyoruz ve İnşallah 2023 destansı hedefi Türkiye’nin ihtiyacı olduğu şekle dönüşecektir. Ben buna inanıyorum ve hep beraber daha çakmak çakmak gözlerle geleceğe bakacağız. Daha mutlu olacağımızı ve yaşama daha umutla tutunacağımızı düşünüyorum. Biz de üzerimize düşen ne varsa Esenyurt Belediyesi olarak Kemal Deniz Bozkurt olarak ben doğduğum topraklara yapabileceğim ne varsa bu konuda da çalışmalar yapıyorum, yapmaya devam edeceğim. Hep beraber güzelliklerde buluşmak üzere hepinize saygılar sunuyorum.”
Yorumlar 5
Kalan Karakter: