Göle ilçesinde 13 Eylül 1980’de gözaltına alınan Cemil Kırbayır, en son 8 Ekim’de Kars Sıkıyönetim Gözetimevi’nde görülmüştü.
Cemil Kırbayır’ın bulunması için gerek yerel gerekse ulusal alanda başlatılan çalışmaların sonuç vermesi noktasında büyük uğraş veren Birleşik Taşımacılık Sendikası eski Genel Başkanı Yunus Akıl, Cemil Kırbayır’la ilgili tüm bilgi ve belgeleri dikkate alarak 30 yıldır oğlunu görmeyen Berfo anaya müjdeli haber vermek istiyor.
Cemil Kırbayır’ın bulunması için mücadele veren Birleşik Taşımacılık Sendikası eski Genel Başkanı Yunus Akıl, Cemil Kırbayır’ın kendi el yazısı olan günlüğüne ulaştı.
Cemil Kırbayır’ın kendi günlüğünde dikkate aldığı olaylar ve gelişmeler üzerine harekete geçen Akıl, Türkiye İnsan Hakları Komisyonuna bu konuda bilgi vermesi bekleniyor.
Bilindiği gibi, Cemil Kırbayır’ın bulunması için TBMM İnsan Hakları Komisyonu tarafından soruşturma başlatılması için komisyon kurulmuş ve alttaki bilgilere ulaşılmıştı
ANKARA (ANKA) - TBMM İnsan Hakları Komisyonu Başkanı Zafer Üskül, 8 Ekim 1980'de Kars'ta gözaltındayken kaybolan Cemil Kırbayır olayı ile ilgili kurulan alt komisyonun çalışmalarında elde edilen bulguları anlattı. Üskül, "Komisyonumuz bu olayda, Cemil Kırbayır'ın sorgulama esnasında gözaltında iken öldürüldüğü, sorguya alınan şahıslara kötü muamele ve işkenceye varan eylemlerde bulunulduğu konusunda kuşku duymaktadır. Devlet bu işi ispat etmekle yükümlüdür. Gözaltında iken gözleri bağlı, elleri kalorifer borusuna kelepçeli birinin kaçması mümkün değil. Kırbayır'ın Devlet görevlileri tarafından öldürüldüğü bulguları var" dedi.
Üskül, TBMM'de düzenlediği basın toplantısında, 1980 tarihinde gözaltındayken kaybolduğu iddia edilen, Cemil Kırbayır olayını araştırmak üzere kurulan alt komisyon çalışmalarının tamamlandığını ve ulaştığı bilgileri anlattı.
Komisyonun çalışması ile ilgili ayrıntılı bilgi veren Üskül, 16 Şubat 2011'de Kars Cumhuriyet Başsavcısı ile görüşülerek Cemil Kırbayır, hakkında yürütülen soruşturmalar ile ilgili bilgi ve evrak istendiğini, şu ana kadar Kırbayır'ın kaybolması ile ilgili herhangi bir soruşturma başlatılmadığını öğrendiklerini anlattı.
-FİRAR SENARYO-
Üskül komisyon Kırbayır'ın yakınları ile yapılan görüşmeleri ise şöyle anlattı:
"Cemil Kırbayır'ın kardeşi Mikail Kırbayır'ın anlatımına göre; 12 Eylül darbesinin ertesi günü 13 Eylül 1980'de evinden alınıp, 247'nci piyade alayına götürülmüş burada bir hafta tutulduktan sonra Kars askeri gözetimevine götürülerek sorgulama yeri olarak kullanılan Kars Dede Korkut Eğitim Enstitüsünde Emniyet personelince sorgulanmış, işkenceye tabi tutulmuş ve 8 Ekim 1980'de öldürülmüştür. Polis tutanaklarında ise gözaltında iken firar ettiği belirtilerek kaybolmuştur. Ailesi firar iddiasının bir senaryo olduğunu, Cemil'in gözaltında iken işkence sonrası öldürüldüğüne ve yok edildiğine inanmaktadır. Cemil Kırbayır ile birlikte sorguya götürülen kişiler, sorguların, Kars Dede Korkut Eğitim Enstitüsünde ve lojmanlarında yapıldığını, sorguda; çırılçıplak ve gözleri bağlı olarak, kaba dayak, falaka, cerayana tutma, kum torbası, iç lastiği ve su ile işkenceye tabi tutulduklarını, sorguya teker teker alındıklarını ve diğerlerinin başka bir odada bekletildiğini ancak sorgudaki kişinin işkence nedeniyle iniltileri ile sorgucuların seslerini duyduklarını, neler olduğunu çok iyi tahmin ettiklerini belirtmişlerdir."
-"KIRBAYIR DEVLET GÖREVLİLERİ TARAFINDAN ÖLDÜRÜLDÜ"-
Üskül, gözaltında gözleri ve elleri kelepçeli bir kişinin kaçmasının mümkün olamayacağını belirtirken, Devletin bu olayı ispat etmesi gerektiği çağrısında da bulundu. Üskül, Komisyonun elde ettiği bulguları şöyle sıralandı:
"-Cemil Kırbayır, 13 Eylül 1980'de evinden alınıp, 247'nci piyade alayına götürülmüş burada bir hafta tutulduktan sonra Kars askeri gözetimevine götürülmüştür.
-Kars Dede Korkut Eğitim Enstitüsünde oluşturulan üçlü birimce -Asker, MİT ve Polis- sorgulanmış, sorgulamalarının ardından diğer 3 kişinin tekrar gözetim evine getirilmesine karşın Cemil Kırbayır geri getirilmemiştir. Polis tutanaklarında Kırbayır'ın gözaltında iken firar ettiği belirtilerek kaybolduğuna dair tutanak tutulmuş ve 3 polis memuruna da bu olaydaki ihmal ve kusurlarından dolayı "kınama" cezası verilmiştir.
-Komisyon bu olayda Cemil Kırbayır'ın sorgulama esnasında gözaltında iken öldürüldüğü, sorguya alınan şahıslara kötü muamele ve işkenceye varan eylemlerde bulunulduğu konusunda kuşku duymamaktadır. Bu durumu o tarihte Kars ta görev yapan üst düzey bazı kamu görevlileri de komisyonumuza belirtmişlerdir.
-"SORUMLULUK DEVLETİNDİR"-
Cemil Kırbayır'ın'ın başına ne geldiğini, O'nun gözaltında iken sorguda öldürüldüğünü ispat etme yükümlülüğü bu iddiayı ileri süren ailesinin değildir. Her ne kadar hukuk ta "iddia eden iddiasını ispat etmekle yükümlüdür' şeklinde genel bir kural var ise de, bu ispat yükümlülüğü, gözaltında meydana gelen olaylarda tersinedir. Yani burada Cemil Kırbayır'a ne olduğunu ispatlamak görevi onu gözaltına alan ve sorgusunu yapanlardadır, devlettedir.
İncelemelerimizde Cemil Kırbayır'ın gözaltından kaçtığına dair inandırıcı bilgi ve belge ileri sürülemediği gibi iddia edilen bu görüşü ispatlamaya yönelik olarak o dönemde göstermelik bir iki arama dışında etkili bir soruşturma, inceleme de yapılmamış, sadece 3 polis memuruna disiplin hukukunun en hafif cezalarından olan kınama cezası verilmiştir."