İkinci ameliyatın ardından İstanbul'daki evinde dinlenmeye çekilen Başbakan Tayyip Erdoğan, Milli İstihbarat Teşkilatı ile (MİT) ilgili iddialar üzerine çıkan krizle ilgili ilk kez konuştu.
Partisinin İstanbul İl Gençlik Kolları kongresine telekonferansla katılan Başbakan, demokraside yasamanın, yürütmenin, yargının yetki ve sınırlarının belirlendiğini, bu sınırları aşan her türlü girişimin yetki gasbı olduğunu söyledi.
Gayrimeşruluğa izin vermeyeceklerini ve hiçbir zaman seçilmişleri, atanmışlara kul etmeyeceklerini belirten Erdoğan, ardından kriz tellallarını uyardı: "Hiç kimse ellerini ovuşturmasın. Hiç kimse fitne ve fesat tohumlarının yeşereceği umuduna kapılmasın.
Kimse kaos, çatışma hayalleri kurmasın. Açık söylüyorum, ne devletin kurumları arasında ne de bu milletin evlatları arasında bir çatışma, bir husumet, anlaşmazlık yoktur ve olamaz. Hiçbir provokasyona, hiçbir tezgâha, hiçbir fitne girişimine fırsat vermeyiz, alet olmayız. Kimse AK Parti'yi gönülden seven kesimlerin gönül dünyasını kirletemez, samimiyetini zedeleyemez, kardeşlik dünyasını zehirleyemez."
İktidarları boyunca terörle kararlı bir şekilde mücadele ettiklerini belirten Erdoğan, yargı, emniyet, asker ve istihbaratın büyük bir koordinasyon içinde vazifelerini yerine getirdiğini vurguladı. "Herhangi bir kurumu yıpratmak, kurumlar arasında uyumsuzluk varmış gibi lanse etmek, ülkeye de millete de hayır getirmez." diyen Erdoğan, şu görüşü dile getirdi: "Millet iradesinin çiğnenmesidir. Gücünü milletten almayan, milletle aynı yöne, istikamete bakmayan her girişim millet nezdinde anayasa ve yasalar nezdinde gayrimeşrudur. Biz bu ülkede gayrimeşruluğa izin vermeyiz. Hiçbir zaman seçilmişleri, atanmışlara kul etmeyiz."
9 yıl boyunca yasama, yürütme ve yargının ve kurumların uyum ve koordinasyon içinde çalışabilmesi için tam bir hassasiyet içinde olduklarını belirten Erdoğan, konuşmasını şöyle sürdürdü: "Bu ülkenin tüm kurumları, tarihte hiç görülmedik ölçüde uyum ve motivasyon içinde görevlerini yapıyorlar. Yargı, emniyet, asker, istihbarat tam bir koordinasyon içinde millet adına ve millet için özveriyle vazifelerini yerine getiriyorlar. Herhangi bir kurumu yıpratmak, kurumlar arasında uyumsuzluk varmış gibi lanse etmek, kaosa hizmet etmektir. Münferit hadiseleri abartanlar, farklı mecralara sevk etmek isteyenler ne ülkeye ne de millete hizmet etmiş olacaklardır. Tam tersine bunlar Türkiye'nin hasımlarına, düşmanlarına hizmet etmiş, onların değirmenine su taşımış olurlar.
Açık söylüyorum, ne devletin kurumları arasında ne de bu milletin evlatları arasında bir çatışma, bir husumet, anlaşmazlık yoktur ve olamaz. Bu ülkenin aydınlarını, yazarlarını, medyasını, özellikle de siyasetçilerini daha sağduyulu ve daha sorumlu davranmaya davet ediyorum. Sağduyuyu telkin etmek yerine, kışkırtmayı tercih edenler, millet önünde mahcup olurlar ve mahcup olacaklardır. Hükümetin, TBMM'nin tasarrufunu, sağduyulu girişimlerini, millet idaresini yücelten adımlarını farklı yerlere çekenler, millet huzurunda büyük utanç yaşarlar.''