CHP’nin sosyal demokrasinin kalesi diye bilinen, organik ilişkilerin hüküm sürdüğü, göç nedeniyle boşalmış, nüfusu az bölgelerde kimi zaman ikinci, kimi zamanda üçüncü parti olarak başarısız olmasının en büyük nedenlerinden biri de, kısaca metropolcüler diyebileceğimiz İstanbul dernekleri ve lobilerine CHP genel merkezinin geçmişte gösterdiği zafiyettir.
Dernekçiler ve lobiciler ( metropolcüler) her yerde olduğu gibi Ardahan’da da seçmenin başına her zaman bela olmuşlardır.
Metropolcülerin İki tür kazanımı mevcuttur.
Birincisi; metropollerin nimetlerinden dernekçilik adı altında bol bol faydalanmaktır.
İkincisi de türlü oyunlarla elde edemedikleri milletvekilliği kazanım gücünü, büyük metropollerde değil de, kolay lokma olarak gördükleri Ardahan gibi küçük yerlerin sırtından elde etmektir.
Bu dernek ve lobilerin kurdukları sistem şöyle çalışmaktadır;
Bir kaç kişiyle, başında Ardahan yazısı olan muhtelif isimlerle kurulan dernekler, isimlerinin daha fiyakalı olması ve parti genel merkezlerince daha kabul görür hale gelmesi için federasyon çatısı altında toplanmaktadırlar.
Ardahan Kuşlarının ötüşünü çok sevenler federasyonu gibi.
Dikkat edilecek olursa başında Ardahan yazısının geçmesi hayati önem taşımaktadır.
İkinci olarak federasyon çatısında topladıkları derneklere ’etkinlik yapıyoruz’ adı altında, adlarına ''Kaz geceleri’’ denilen geceleri düzenlemek kalıyor. (yanlış anlaşılmasın, menüsünde pişirilmiş kazların olduğu geceler.)
Bu geceleri asla dernekler kendi kendilerine yapmazlar.
Mutlak ama mutlak surette bu tertiplenen geceye, parti üst düzey yöneticisini davet ederler.
Bu koşul; gecenin, olmazsa katiyen olmaz koşuludur.
Ardahan’dan göç etmiş kişileri geceye getirmek ve kalabalık olduklarını gösterip, Parti genel merkezinden gelen kişiye, ne kadar güçlü oldukları izlenimini vermeleri gerekmektedir.
Bunun için;
Yani, kalabalık davetlilerin geceye katılımlarının sağlanması için, gelen davetlilere kaz ikram edileceği söylenir, edilir de.
Kaz yemeğine hangi Ardahanlı hayır diyebilir ki? (gecenin kaz paralarını, masraflarını da bir zahmet dernek ve lobilerin ortak adayları ödesin).
Gecede; doğal olarak; Parti üst düzey yöneticiyle sıcak, samimi ilişkiler kurulur.
25 liraya yaptırdıkları plaketi şaşaayla, yöneticiye tüm Ardahan Halkı! Adına sunar, bol bol resim çektirilir,gecenin muhteşem geçtiği söylenip gazetelere servis edilir.
Yönetici öyle bir övgü sağanağına tutulur ki, kendisi de şaşırır.
Böylelikle ‘Hem şamdanlar parlatılır, hem de pilavlar yağlanır’
Sıra dernekler (federasyon,lobiler artık ne derseniz deyin.) olarak, ortak kararla belirledikleri adayları parti genel merkezine tanıtmak kalıyor.
Randevularına da, yanlarında çanta niyetine taşıdıkları adayları, Ankara’ya, parti genel merkezine götürüp tanıtmak kalıyor.
Randevuyu da kolay alırlar. Hangi parti, koskoca ‘’Ardahan Kuşlarının ötüşünü çok sevenler Federasyonu Başkanı’na randevu vermez ki.
Sıra Sempatik kanalları kullanarak yerel gazetelere adayları tanıtmak kalıyor.
Bunu da kâh arkadaşlık ilişkileri kanalıyla, kâh haber sıkıntısına düşen yerel gazetelere haber olsun diye, adaylarınını abartarak haber yaptırmaya,kamuoyuna da tanıtmaya çalışırlar.
Kimi gazetecileri de gerçekten tertiplerine alet ederler.
Amaçlarına alet edemedikleri gazeteci dostumuz Fakir Yılmaz; Bu tertiplerle ilgili olarak yerel gazetesinde de çok yazdı, çizdi.
Yereldeki işbirlikçileri de, gazeteci dostumuz hakkında kirli bilgi yaymaya yeltenmişlerdi.
Bu konudaki haberlerinin değerlerini düşürmeye çalışıp örtbas etmek istemişlerse de bu taktikleri de tutmamıştır.
Sıra fakslara, maillere, yine sempatik kanallar kullanarak parti üst düzey yöneticilerine ulaşmaya geldi.
Bunun için bir sürü kişiyi federasyon olarak, metropolde işe almaktadırlar. (bu kişilerin ücretlerini de kimlerin ödeyeceğini az çok anlamış olmalısınız.)
Geçici olarak işe aldıkları kişilerin görevi; Parti genel merkezini fakslarla, maillerle, diğer iletişim kanallarıyla, sahte heyetlerle, bombardımana tutup, Ardahan Halkının tanımadığı, bilmediği, ya da hoşlanmadığı, (hoşlanmak zorunda da olmadığı) aday adaylarını; Ardahan Halkının hamisi, banisi, kurtarıcısı, aslanı kaplanı, ‘o olmazsa olmaz’, ‘biz onun için ölürüz biteriz’ tarzı hazırladıkları sahte destek yazılarıyla allayıp pullayarak, genel merkeze servis etmektir.
Amaçları; Parti Genel Merkezinin gözünü boyamak, Metropol çantacılarını, Ardahan Halkı'nın ne kadar çok istediği izlenimini vermektir.
Dezenformatik siyaset dediğimiz ( kirli bilgi siyaseti) taktikler bunlarla da sınırlı kalmaz.
Yerel adayları gözden düşürme taktikleri;
Ola ki yerelden bir kadın, CHP’den aday olmaya kalkıştığında (onlara göre cüret ettiğinde) aday bölgedeki tek kadın ise;
Yapılacak iş basittir.
Kadın adayın karşısına beş tane vasıfsız, donanımsız ve asla aday olamayacak kadın adayları dikilip (nasılsa olsa aday adayı olmak 3500 TL’ye mal oluyor) adayları yeterince tanıyamayan üst düzey parti yöneticilerine, bu kadın adayın da, diğer vasıfsız kadın adaylar gibi vasıfsız, olduğu izlenimi vermektir.
Yereldeki tek kadın aday da iki dakikada kendini parti üst düzey yöneticilerine tanıtmaya çalışır.
Partide adaylar seçilirken, üst düzey parti yöneticileri bu adayı da, ötekiler gibi vasıfsız, donanımsız zanneder, yereldeki kadın aday da parti yönetimince aday olarak gösterilmez.
Tüm Ardahanlı yerel adaylar, bu büyük organizasyonun farkında olmadan halisane, temiz duygularla bir yöneticiye ulaşmaya çabalarlar.
Kraldan çok kralcı olan sekreterlerin küçümseyen bakış ve davranışlarından, imbikten süzülür gibi süzülüp, yöneticiye kendilerini anlatmaya kalksalar bile, kendilerine verilen sürede ancak adını söyleyebilirler.
Bu tarz taktikler, geçmişte yerel işbirlikçilerin de yardımıyla tezgâha konulmuş, her zaman da başarılı olunmuştur.
Dezenformasyon (yanıltma haber) stratejisini kullanmak yoluyla, yerel işbirlikçiler kanalıyla, yerel adayları birbirine düşürmek, birbirlerine düştü izlenimi vermek te sık kullandıkları taktiklerdendir.
Bunun doğal sonucu; Yereldeki adayların birbirleriyle uğraştıkları, dışarıdan gelen adayların yerelde partiyi birleştirip,seçimi kazanacakları izlenimi verilmeye çalışılır.
Bu bilgiler doğrultusunda;
Koskoca genel merkez; İstediği kadar donanımlı, bilgili, kültürlü, Ardahan Halkıyla ilişkileri mükemmel, güçlü, aktif, layıkıyla Ardahan Halkını temsil edecek kapasitede bile olsa, yereldeki bu adayları mı? yoksa koskoca Ardahan Kuşlarının ötüşünü çok sevenler Federasyonu’nun adaylarını mı seçer?
Ardahan’da adaylar seçiminde bugüne kadar uygulana gelen taktik ve stratejiler aynen budur.
Fazlası vardır, eksiği yoktur.
Bunu geçmişte başardıklarını söyleyebiliriz.
bir diğer taktikleri de; Seçimlerde çok masraf yapıyoruz, çok para harcıyoruz, trilyonlar gidiyor adı altındaki söylemleridir.
Amaçları; Sermayesi yetersiz olup, aday olmak isteyen yereldeki Ardahanlı adayları ürkütme taktikleridir.
Metropol adayları; Ardahan halkından para ile oy aldıklarını, yerli işbirlikçileri kanalıyla dillendirerek halkı küçümsemektedirler.
Oyları parayla aldıklarını el altından yaymakta, iradesi ve sağduyusuyla her seçimde her partiye, ders üstüne ders vermiş olan Ardahan halkına da haksızlık etmektedirler.
Parayla iş yaptırdıkları kesimin olduğunu bir an var saysak bile, olsa olsa bu, lobici adayların yereldeki işbirlikçileridir.
Ardahan Halkı, Biz istersek sopayı bile seçtiririz diyenlerin kuşatması altındadırlar.
Basit konularda bir bardak suda fırtına koparanlar büyük sorunlarda ortadan kaybolmaktadır.
Büyük sorunları çözemeyişleri; ya refleksleri zayıfladığından, ya yetenekleri olmadıklarından, ya da büyük sermaye gruplarının İstanbul uzantılarına yenik düştüklerinden olabilir.
Kirli bilgi yayarak, kurulmaya çalışılan bir barajın engellenmesi amacıyla mahkemelere koşup, toplantılar düzenleyip, yatırım diye inleyen halkın isteklerini, siyasi rantları uğruna hiçe saymakta hiç bir beis görmemişlerdir.
Yerel seçmenler metropol adaylarını istememektedirler.
Bu tarz adayların adı halk arasında ‘’çantacı’’ ya da ‘metropol Çantacıları’dır.
En basitinden; kendi danışmanları bile yerelden değildir.
Metropol kurnazları; Yerelin sorunlarının değil de, büyük metropolün sistemine adapte olmuş, bölgenin sorunlarından tamamen habersiz olan kendi adaylarını seçtirdiklerinde, doğal olarak bölge sorunları yerine, bu dernek ve lobilerin menfaatleri doğrultusunda iş yapacaklardır
Kaybeden de her zamanki gibi Ardahan halkı olacaktır.
Tüm veriler ışığı altında düşünülecek olursa;
Sonuç; hepimizce malum olan, her seçimde alışkanlık haline gelen başarısızlık zincirleridir.
Parti Genel merkezinin, özellikle küçük ve organik ilişkilerin hüküm sürdüğü Ardahan gibi bölgelerde, yerel adaylara bu seçimde fırsat vermesi, sosyal demokrasinin kalesi diye bilinen yerlerde geçmişteki hatalarını tekrarlamamaları anlamına gelecektir.
Yerelden seçilecek adaylar, metropolcülerin (dernek ve lobicilerin) kaybettirdikleri oyları partiye tekrar kazandıracak, iktidar yolunu partiye açacaktır.
Değişim geçiren CHP MYK’sı ve örgütlerden sorumlu Genel Başkan Yardımcı Gürsel Tekin’in, Yöre insanından olması, küçük yer psikolojisini iyi bilmesi ve metropolcülerin düzen ve tertiplerinden haberdar olması, Ardahan Halkı adına büyük bir kazanımdır.
Bu da; Değişim rüzgârının estiği CHP’nin, yerelde çıkaracağı adaylarıyla, seçimlerden alnının akıyla çıkacağı yönünde umutların artmasına neden olacaktır.