Konu hakkında basın açıklaması düzenleyen CHP, DSP ve BDP'li İl Genel Meclis üyeleri şu açıklamalara yer verdiler..
Basın Açıklaması
Kamuoyuna aşağıdaki açıklamayı yapmaktan muradımız, bugüne kadar beklenen toplumsal faydayı üretemeyen iktidar erkindeki yerel siyasilerin, bundan sonraki süreçte halkımızca daha titizlikle seçimi için toplumsal bilince katkıda bulunabilmektir. Ne yazık ki, toplumu temsilen seçilen insanlar, kendilerini her şeyin üstünde, her şeye kadir gören bir anlayışla, "ben yaptım" oldu mantığıyla hak ve hukuk tanımaz bir tutum içinde oldukları için, toplumun onlardan beklediğini elde etmesi de yeterince mümkün olamamaktadır.
Nasıl ki kendi hukukunu yaratan bir anlayış içinde davranılıyorsa, toplumsal fayda yerine de bireysel fayda ön plana çıkmaktadır. Bunun en somut örneğini Nisan 2011 yılında Ardahan İl Genel Meclisi Başkanlık seçiminde yaşanmış, konuyu kamuoyuna da duyurmuş ve idari yargıya başvurmuş idik. Bu süreç şu an Danıştay aşamasındadır ve iddialarımız, hem İdare mahkemesi tarafından yerinde bulunmuş ve yapılan seçim hukuksuz sayılmış (2011/701 esas dosya nolu Erzurum 2. İdare Mahkemesi kararı) ve hem de Ardahan İl Özel İdaresini temsilen Ardahan Valiliği tarafından Danıştay'a yapılan itiraz, yürütmenin durdurulması istemi (2012/3716 Esas nolu kararla) red edilmiş olup, süreç karar aşamasına gelmiş bulunmaktadır ve tarafımızdan, yakın zamanda sonuç beklenmektedir.
Aralık 2012 İl Genel Meclisi toplantılarında ise benzer bir hukuksuzluk-hukuka saygısızlık-hukuka aykırılık tekrarlanmış, İl Genel Meclisi Başkanlığı'nı meşgul ve işgal eden İktidar Partisi mensubu, AK Partili Bedrettin Çakıcı ve yine İktidar Partisi, Ak Parti İl Başkanı ve İl Genel Meclisi Üyesi Yunus Baydar'ın, kaynağını bilgisizlikte de bulan hukuka saygısızlığı, hukuka aykırı tutumu neticesinde olay yeniden yargıya taşınma aşamasına gelmiştir.
Şöyle ki; 5302 sayılı İl Özel İdaresi Kanunun 21. maddesi üç nedenle İl Genel Meclisi üyeliğini sonlandırmayı düzenlemektedir: 1- Ölüm ve İstifa halinde, 2- üç gün üst üste toplantılara, mazeretsiz ve izinsiz olarak katılmama halinde 3- ve Seçilme yeterliliğini kaybetme halinde. Adı geçen meclis üyeleri ikinci ve üçüncü bentlerde sayılan hallerin hayata geçmesine vesile olan müsebbiplerdir.
Bu da yetmiyormuş gibi ikinci hali hayata geçirecek bir işe de vesile olmuşlardır. Şöyle ki; son dakikada kim yada kimlere sormuş iseler, durumun vahametini kavramış ve kendilerine bir suç ortağı yaratarak, birilerini yönlendirerek, kendi adlarına düzenlenmiş sahte bir dilekçeyi, İl Özel İdaresi Encümen Müdürlüğüne ulaştırmış, ilgili müdür ise, toplantı halindeki meclise, meclis birinci başkan vekiline ulaştırmış ve izinli sayılmaları talep edilmiştir. Kendileri il dışında oldukları halde, anlık 'uyanmanın', son dakika şokunun yarattığı şaşkınlıkla, "ISLAK İMZALI" 'izin' dilekçeleri meclise ulaşmıştır!
Bu sahte evrakın hiç bir hukuki geçerliliği bulunmamaktadır. Geçersiz bir evrakla izinli sayılamayacaklarına göre 5302/21. maddenin ikinci bendinde bahsi geçen durum meydana gelmiş ve 07.12.2012 günkü toplantıda, durum, tarafımızdan gündeme taşınmış, ancak yeni bir hukuksuzlukla, bu konuda İl Genel Meclisi'nin değerlendirme ve karar vermesi, başkanlıkça engellenmiştir. Belki hakli bir mazeretleri olma ihtimali varken bu da sakatlanmıştır. Suçluluk psikolojisi ile olay örtbas edilirken, ilgili başvuru dilekçesindeki sahtekârlık, tarafları, yine 5302/21. maddenin üçüncü bendi gereğince, seçilme yeterliliğini kaybettirecek bir durum ortaya çıkarmıştır ve tarafımızca bu durum adli mercilere taşınacak ve ispat edilecektir.
Tüm bu yaşananlar delilleriyle sabittir. Ancak burada vurgulamak istediğimiz önemli husus şudur: İktidar erkini elinde bulunduran siyasi kimliklerin, kendi hukuklarını yaratacak keyfilikte bulunmaları, topluma yapılabilecek en büyük kötülüktür. Hukuka saygısı olmayanın, kötü de olsa kanunlara uymayanların topluma verebileceği zarar, yartılması gereken faydanın yaratılamamasından daha büyüktür.
Merkezi iktidarı elinde bulunduran Ak Parti'ye mensup bu şahısları, hukuk yoluyla, doğru yola getirme gayretimizin yanında, mensubu oldukları partiye de bildirerek, liyakatsizliklerinin değerlendirilmesini isteyeceğimizi açıklamak isteriz. Ülkemiz ve İlimiz, dürüst olmayan siyasi kimliklerden kurtulmalıdır. Dürüst olmayan insanlardan topluma her zaman zarar gelmiştir ve bu insanların bir erki, bir makamı ellerinde bulundurmaları ve bunlara seyirci kalmak ta büyük bir kötülük olacaktır. Bu duruma seyirci kalmak, bunlarla aynı konumda bulunmak anlamına geleceğinden, seyirci kalmayacağımızı açıklamak isteriz.
Her şeye rağmen, adı geçen meclis üyelerinin son bir davranışla, tüm bu hukuksuzluklara son veren ve kendi siyasi geleceklerini de yok etmelerine engel olabilecek hamleyi yapabileceklerini düşünüyoruz; bu davranışta, yaptıkları hatanın telafisi için İl Genel Meclisi Üyeliklerinden İSTİFA ETME ve böylece hatalarının bedelini, bireysel olarak göğüsleme cesareti gösterebilmeleridir. Bunu da bekliyoruz. Saygılarımızla…
İlimdar Senem CHP İl Genel Meclis Üyesi
Orhan Necmi Aydın CHP İl Genel Meclis Üyesi
Yüksel Yılmaz CHP İl Genel Meclis Üyesi
Ali Cerge CHP İl Genel Meclis Üyesi
Binali Özek CHP İl Genel Meclis Üyesi
Osman Şahin CHP İl Genel Meclis Üyesi
Nejdet Kanbir DSP İl Genel Meclis Üyesi
Ömer Yılmaz BDP İL Genel Meclis Üyesi