DİSK Yönetim Kurulu, “Susma haykır: Zamlara, adaletsiz vergilere, asgari yaşama hayır!” sloganıyla işyerlerinde ve şehir merkezlerinde eyleme geçme, tüm işçileri, emekçileri, emeklileri ve halkı sesini yükseltmeye çağırma kararı almıştı. Bu karar doğrultusunda Ardahan DİSK, Emekli-Sen, ortak basın açıklaması yaptı.
Disk adına konuşma yapan Emek Partisi kurucularıdan Hikmet Karataş, basın açıklamasında şunları söyledi:
“Biz bugünden itibaren Ardahan’da sesimizi duyurmaya ve buna benzer eylemleri sürdürmeye devam edeceğiz. Hakkımız bu olmamalı, mezardaki emeklikliler bile ses çıkarıyor . Bir emekli huzur bulamazken, tatil yapamazken çocuğunu okutamazken, açlığa susuzluğa mahkum edilmişken biz sesimizi Ardahan dan duyurmaya devam edeceğiz. Kamuoyu ve Ardahan’da sezimizi duyurmak istiyoruz. İşçiler, emekliler,emekçiler, gençler, köylüler ve yoksullar sesini duyurmalı. Huzursuzluğun olduğu bu ülkede sesini duyurarak haklarımızı almak için basına ve kamuoyuna sesimizi duyurmak zorundayız. Aksi halde bundan daha kötüye gidecek ülkenin durumu. "
Hayvancılığı bitirdiler
"Dün mazot ülkenin her yerinden fışkırırken ülkemizde mazotun fiyatı 50 TL ye yaklaşmış durumda. Çiftçiler halinden memnun değil ,hayvancılığı ve tarımı bitirdiler. Bir tarlaya 10 milyar harcarken 2 milyar kazanan çiftçi nasıl tarım yapacak
Ölü toprağını üstümüzden atacağız
Parkta ve sokak köşelerinde oturan emekli bir bardak çay içemezken nasıl emekliğinden mutluktan ve huzurundan bahsedecek. Şuanda sayımız az olabilir ancak bundan sonra ki toplantılarımızda ölü toprağını üstümüzden atarak insanca yaşam için sesimizi duyuracağız.”
DİSK’in zamlar ve hayat pahalılığına karşı yapmış olduğu ortak basın açıklaması ise şu şekilde,
Susma haykır: Zamlara, adaletsiz vergilere, asgari yaşama hayır!
Zamlar ve vergi artışları durmak bilmiyor.
Seçimlerden önce kaşıkla verilen ne varsa şimdi kepçeyle, kazanla geri alınıyor.
Milyonların verdiği geçim savaşı ile ilgili olarak bugün Türkiye Büyük Millet Meclisi olağanüstü toplanıyor.
Meclis olağanüstü toplanırken biz susmuyoruz: Türkiye'nin dört bir yanında DİSK'li işçilerin sesi yükseliyor.
Bugün işçiler konuşacak; bugün herkes işçileri dinleyecek, çünkü ne zorluklar yaşadığımızı biz biliyoruz.
Bu zamlarla, bu vergilerle geçinemiyoruz! Enflasyonun sıfıra düştüğünü ilan edenlerin masallarına karnımız tok: Çarşıda, pazarda, markette, faturalarda karşı karşıya kaldığımız gerçeği biz biliyoruz. Düşük gösterilen TOIK enflasyonu yüzünden alım gücümüzü kaybediyoruz. Türk Lirası hızla değer kaybettikçe her gün daha da yoksullaşıyoruz.
Paramız pul oldukça, emeğimiz ucuzluyor, satın alma gücümüz azalıyor, ülkemiz fakırleşiyor. Türkiye'nin tüm değer ve güzellikleri, ülkemizin tüm kaynakları yabancı sermaye ve dolar milyarderleri için "kelepir mala" dönüşüyor. Paramız değer kaybettikçe bu ülke daha yoksul ve daha bağımlı hale geliyor.
"Dünya bizi kıskanıyormuş.” Neyimizi kıskanıyorlar? Dünyanın ucuz emek cenneti haline dönüştürülmesini mi? Tüm ücretlerin asgari ücret düzeyine çekilmesini mi? Asgari ücretin ortalama ücret haline gelmesini mi? Neyimizi kıskanıyorlar? Avrupa'da en düşük asgari ücretin Türkiye'de olmasını mi? İşçileri düşük ücretlere mahkum etmek için sendikal hakların gasp edilmesini mi? Dünyada grev ve örgütlenme hakkının en çok gasp edildiği 10 ülkeden biri olmamızı mı? Emekliler bu ülkenin yurttaşı değil mi? Yıllardır emek vermiş, çalışmış, üretmiş, alın teri dökmüş milyonlarca emekli açlığa mahkum edildi bu ülkede. Emekliler asgari ücretin bile altındaki 7 bin 500 liraya layık görüldü. Adalet nerede, insanlık nerede, vicdanlar nerede?
Gelirde: adalet olmadığı gibi vergide de adalet yok. Düşük belirlenen vergi dilimleri yüzünden milyonlarca işçi yıl içinde üst vergi dilimine geçiyor. Patronların vergileri sıfırlanırken, biz dilim dilim soyuluyoruz. KDV-0TV gibi tüketimden alınan dolaylı vergilerin artırılması ile yük yine bizim sırtımıza biniyor. Soruyoruz: işçiyle patronun ayni oranda vergi vermesi adil mi? Patronlar kâr rekorları kırarken. bizim cebimize uzanan elleri uyarıyoruz! Yeter artık! Geçinemiyoruz. geçinemiyoruz. geçinemiyoruz! Yeter artık! Bitsin bu suskunluk! Havaya kalksın yumruklarımız! Bizler bunu hak etmiyoruz. Bu ülkenin tüm değer ve güzelliklerini üretiyoruz ve hakkımız, istiyoruz.
Zengini daha zengin. yoksulu daha yoksul yapan bu düzene karşı sesimizi yükseltiyoruz: Gelirde adalet vergide adalet istiyoruz! KDV-ÖN gibi adaletsiz dolaylı vergiler düşürülsün.
Gelir vergisi tarife ilk dilim oranı ücretlilerde yüzde 10.a düşülsün.Vergi tarife dilimleri artırılsın. Ücretlerden ve tükettiklerimizden değil. kardan. ranttan daha fazla vergi alınsın. Az kazananın az. çok kazanın çok vergi ödediği bir vergi düzeni kurulsun. En düşük emekli aylığı asgari ücret düzeyine çekilsin ve tüm emekli aylıkları bu oranda artırılsın. İşçi sınıfının yaşadığı gelir kaybını telafi etmesinin en önemli yolu. sendika ve grev hakkıdır. Bu hakların kullanımı önündeki tüm engeller kaldırılsın."
Yorumlar 1
Kalan Karakter: