Şehrin hemen her yerinde dökülmüş, patlamış, çökmüş ve de tanınmaz bir halde olan yollardan vatandaşlarda çok dertli. Yolda yürümekte zorluk çektiklerini belirten vatandaşlar, ‘yeter artık’ dediler.
DİZİMİZE KADAR ÇAMURA BATIYORUZ BİZ HANGİ ÜLKE VATANDAŞIYIZ
Ardahan Üniversitesi Mühendislik Fakültesi öğrencilerinin isteği üzerine Halilefendi Mahallesine kısa bir yolculuk yaptık. Öğrenciler sık sık okula giderken çamura battıklarını, ayaklarına poşet takan arkadaşlarının dahi olduklarını söylediler. Gazetemize konuşan öğrenciler,” Bıktım bu bu yollardan. Ben buradaki Kredi Yurtlar Kurumunda kalıyorum. Her gün bu yoldan gelip gitmek zorundayım. Kışın -25 derecelerde dolmuşları yaklaşık bir saatten fazla beklediğimiz oluyor. Bahar ayının gelmesiyle birlikte eriyen karlar yolları tam bir bahar deryasına dönüştürdü. Bir giydiğimiz kıyafeti ikinci gün giyemiyoruz. Yollarda çukurdan başka bir şey yok. Hatta çukuru da geçtim kuyu. Dolmuşla giderken çukura düştüğümüzde sanki cehenneme atılıyormuş gibi oluyoruz. Bu şehirde çalışan bir kurum yok mu sorarım sizlere.
60’lı YILLARIN SÖYLEMLERİYLE SİYASET YAPILIYOR
Eskiden siyasetçiler, her köye su, yol, elektrik getireceğiz diye seçim vaatlerinde bulunuyorlardı. Bu vaatler insanları kandırmaya yetiyordu. Görüyorum ki halen daha aynı vaatlerle seçim kazananlar var. Yıllar geçse de yalanlar değişmeyecek.
YENİ TOKİ, DEVLET HASTANESİ, KYK’YA DOKUNAN YANIYOR
Yolların görüntülerini çekmeye çalıştığımızda araç sahiplerinin ve öğrencilerin ve toki sakinlerinin eleştirileriyle karşılaştık. Yanımıza gelip yüksek sesle dertlerini dile getiren vatandaşlar,”Neredesiniz bunca zaman? Yürümeye korkuyoruz. Belediye Başkanı hiç bu yoldan geçmiyor mu Allah aşkına! Hiç hastası da yok mu acaba! Yağmur yağıyor, yollar gölet oluyor. Bir araba yanımızdan geçtiğinde üzerimize sıçratıyor. Araç sahipleri medeni dönüp özür diliyorlar. Suç onlarda değil bu yollara çözüm bulmayanda.
UYANIN ARDAHANLILAR ARTIK KÖYDE YAŞAMIYORSUNUZ!
Bende Ardahanlıyım. Üniversite sınavı tercihlerinde hiç düşünmeden memleketimi yazdım. Çünkü burası atamın toprağı. 4 senedir buradayım. Sadece yol yapılmasını istiyorum.Öğrenci arkadaşlarımız bizlerle dalga geçiyor. Ardahan’ın bütün yolları hasarlı ve de hayvanların geçtiği patikalar gibi. Biz il olalı 20 seneyi geçti. Halen daha Kars’ın köyü muamelesi olmaktan çok sıkıldım.Yeter artık!
GELDİ BİZİM KAZLAR
Şoförler ise daha bir kızgın. Ayda bir arabanın bir takımını değiştiriyoruz. Parçaları Ardahan’da da bulamıyoruz. Trabzon’a, Erzurum’a, Samsun’a gidiyoruz. Sanayide bizim gibi 75 plakalı araç sürüyle. Gerçekten de bizi görünce adamlar arabaya bakmadan ‘yine alt takımlar değil mi’ diyorlar. Arabayı yapıldıktan sonra almaya gidiyorum hep tanıdıklar ya yan komşum ya da iş yerinden arkadaşım. Bize yolunacak kaz gözüyle bakıyorlar. Ne de olsa buraya kadar gelmiş istediğimiz fiyata yaparız diyorlar. Evden çıkıyorum kaç yerde arabanın altını vuruyorum.
ASFALT YENİ DEDİLER DÖRDÜNCÜ AYDA ÇÖKTÜ
Ardahan’a yeni asfalt döktüler şehir merkezlerine, ama sadece dört ay dayanabildi. Asfalt bile isyan etti. Çöktü. Şehir merkezleri berbat olmasına berbat! Birde şehrin arka sokaklarına bir bakın. Köy yollarından berbat. Yapılan her iş yarım yamalak yapılmış. Yolda yürürken bile ayağımız ikide birde burkuluyor. Yeni aldığımız bir ayakkabının süresi en fazla 3 hafta. Üç hafta sonra ayakkabıda Ardahanlı oluyor.
GELENLER SAHTE EVLİLİKLERLE KAÇMAYA ÇALIŞIYOR,
Alt komşularımız var memurlar. Yeni atanmışlardı. Ardahan’dan ne pahasına olursa olsun kaçmanın derdine düşmüşlerdi. Baktı ki normal yollarla olmayacak, sahte evlilikler yaparak gitmeyi denediler. Yaptıkları gibi de oldu. Neden bu şehir yaşanabilir bir şehir olmasın. Neden insanlar bu şehri sevip, benimsemesinler.
KAR SADECE ARDAHAN’A YAĞMIYOR
Devlet büyüklerimiz soğukları ve kar yağışlarını Ardahan’ın büyümesine ve gelişmesine engel görüyorlar. Soruyorum size devlet büyüklerim; kar sadece Ardahan’a mı yağıyor! Avrupa’nın hiçbir yerine kar yağmıyor mu? Yeter artık insanları oyalamayın!
ARDAHANLIYIM DEMEYE UTANIYORUM
Halilefendi Mahalesinde sorular yönelttiğimiz vatandaşımız dert yanıyor. İstanbul’a gittiklerinde Karslıyım ya da Erzurumluyum dediklerini dile getiren vatandaşlar; Oy istemeye gelince çok kıymetliyiz. Seçimlerden hemen sonra ise yüzümüze bakan yok. Hadi yine gelin kapımıza bakalım hangi yüzle geleceksiniz. Seçimler geçeli iki ay olacak ‘tık’ yok. Öğrenciler geçip gidiyor önümüzden hep dertli. Çocuklarımızın öğrencilerimizin yüzüne bakamıyoruz. Yokuşu çıkarken çamur içinde kalıyor çocuklar.
Çevrenize bakın ; her yerde eski tip evler göreceksiniz. Bu evler yaklaşık 150 senedir ayakta ve de sapasağlam. Birde bizim yaptığımız evlere bakın taşları sıkıştırarak iç içe geçmiş evler. Tezekten kaleler. Çamurdan yapılmış evler. Ruslar ilk geldiklerinde yaptıkları ilk iş yol yapmak olmuş. Şehri öyle bir dizayn etmişler. Bütün yollar çok geniş ve hepsi birbirine bağlanıyor. Babam anlatırdı der ki ; Rusların zulmünü gördük ama hizmetini de gördük. Kimsenin aklına gelmedik yerlere yollar yaptılar. Aradan yaklaşık 100 sene geçti. Hiçbir şey değişmedi. Yolda yürümeye korkuyoruz.