Çocuklar, yaşlılar, kadınlar, gençler, yoksullar başta olmak üzere bütün insanlık çok ağır bedeller ödemektedir.
Filistin’de, Suriye’de, Irak’ta, tüm Ortadoğu'da, insanlar kitlesel biçimlerde katledilmektedir. Bölgede insanlık onuruna yakışır biçimde yaşanabilecek kaynaklar, insanların kanını oluk oluk akıtmak için harcanıyor. Emperyalist güç odakları emellerine ulaşmak için kullandıkları işbirlikçiler ve yerel çeteler ile akla hayale sığmayacak kanlı katliamlar ve zulümler yapmaktadırlar.
Kin, öfke, nefret dilini azdırdıkça, dil, din, renk, inanç, ırk, mezhep ayrımcılığı siyasetinde ısrar edildikçe, insanları birbirlerinden uzaklaştırarak seçim kazanmanın akan kandan, ölen insanlıktan daha çok önemsedikçe, paylaşım yarışında iştahlar kabardıkça, geçmişin intikamını almak için geleceğin umudunu kırdıkça, kadınlar savaş ganimeti olarak görüldükçe, yalancılık, talancılık, savaş kışkırtıcılığı, faşist işbirlikçilik devam ettiği sürece, demokratik çözüm ve barış için mücadele edilmediği sürece savaşlar hiç bitmeyecektir.
1 Eylül” Dünya Barış Günü” denmesinin nedeni; Hitler Almanya’sı, Polonya’ya 1 Eylül 1939 tarihinde saldırmış, İkinci Dünya Savaşı başlamış ve geride 54 milyon insan ölmüş, milyonlarca insan sakat, yaralı, aç ve sefil kalmış, kentler moloz yığını haline gelmiş, acı ve gözyaşı bırakarak, Sovyet Sosyalist Cumhuriyetler Birliği’nin mücadelesi ve Hitler ordusunun yenilmesinden sonra, 1945’de savaş sona ermiştir. Savaş sona erdiğinde dünya artık eski dünya olmaktan çıkmıştır. Savaşların bir daha yaşanmaması dileğiyle, savaşın başladığı gün olan 1 Eylül, Dünya Barış Günü olarak ilan edilmiştir. 21 Eylül denmesinin nedeni ise; Birleşmiş Milletler, Genel Kurul'un 57. birleşiminden itibaren geçerli olmak üzere, 1981'de ilan edilen "Genel Kurul'un açılış günü olan ve her Eylül'ün üçüncü salısı" yerine, 21 Eylül "Uluslararası Barış Günü" olarak kabul ve ilan edilmiştir.
Dünyayı tek başlarına yönetme arzusunda olan ve dünya nimetlerinin sadece kendilerinin olmasını isteyen güçler, kanlı emellerini gerçekleştirmek için her yolu denemektedirler. II. Dünya savaşı henüz tam anlamıyla bitmeden Hiroşima ve Nagazaki’ye atılan atom bombalarıyla yüz binler hayatını kaybetmiş ve sakat kalmıştır. Dünya Barış Günü; ister 1 Eylül olsun, isterse 21 Eylül olsun, bir güne sığdırılmayıp, tüm zaman ve mekanlara yayılarak, insanlık dünyasında; hukukun üstünlüğüne, adalete, demokrasiye ve özgürlüğe dayalı, huzur ve güven içinde, geleceğinden emin olarak iç ve dış barışın sağlandığı ortamlarda yaşamalarını diliyor ve içtenlikle kutluyorum.
Gülcan Işık Serbest Muhasebeci Mali Müşavir - Bağımsız Denetçi