Pendik’te düzenlenen Ulusal Kanal Genel yayın yönetmeni Adnan Türkkan'ın yönettiği panelde, CHP eski Ardahan Milletvekili Ensar Öğüt, Eski MHP Genel Başkan Yardımcısı Şevket Bülent Yahnici, Vatan Partisi Genel Başkan Yardımcısı Mehmet Cengiz ve Saadet Partisi İstanbul yöneticisi Ahmet Türkcan konuşmacı olarak katıldı.
Konuşmacılar tarafından Anayasa değişikliklerinin Türkiye'nin ihtiyacı olmadığını vurguladığını vurgulayıp, meclisten geri çekilmesi çağrısı yapılırken, CHP Ardahan eski Milletvekili Ensar Öğüt, Meclis gündemine getirilen 18 maddeyi tek tek yorumlayarak açıklamalarda bulundu.
NE 12 EYLÜL ANAYASASI NE YENİ DEĞİŞİKLİKLER
12 Eylül’ün 1982 cunta Anayasasına da karşı olduğunu, ülkenin gerçek ihtiyacı olan demokratik, laik, insan hak ve özgürlüklerine dayalı bir anayasadan yana olduğunu dile getiren Öğüt, getirilen yeni değişikliklerin 12 Eylül Anayasasından daha geri, gerici ve anti demokratik olduğunu vurguladı.
Hem yapılış şekli, hem içeriği bakımından doğru olmadığını anlatan CHP Ardahan eski milletvekili Ensar Öğüt, Anayasa değişikliğinin eninde sonunda anayasa eliyle bir diktatörlük yaratacağını, yönetim erkini eline alan Cumhurbaşkanının denetlemez bir konuma kavuşturulduğunu, yetkisiz, aciz ve sembolik bir Meclisin oluşacağını dile getirerek şu noktalara dikkat çekti: Önerilen sistem başkanlık sistemi bile değil ve adına Türk tipi dedikleri şey yetkinin bir kişi elinde toplanmasıdır” dedi.
Temsil sisteminde de sakatlılara yol açacağını dile getiren Öğüt, Cumhurbaşkanın partili sıfatı taşıması, yürütme organın başı olmasından ötürü halkın tamamını değil, belli bir siyasi görüşü temsil edecektir. Bu ise hem demokrasiye hem de ülke bütünlüğü açısından zararlı bir yol olduğunu vurguladı.
YARGILANAMAZ VE DENETLENEMEZ BİR CUMHURBAŞKANI
Herkes anayasada eşit kabul edildiğine göre, herhangi bir suç işlemesi halinde yargılanması gerektiğini ifade eden Ensar Öğüt, “yeni getirilen sistemle, Cumhurbaşkanı, yardımcıları ve Bakanlar suç işlemeleri durumunda önce Meclis’in 301 milletvekilinin soruşturma açılmasını istemesi, sonra Meclis’in 360 milletvekilinin soruşturma açılmasına karar vermesi gerekecek. Bu da yetmiyor ve başka bir engel daha konuluyor. O da daha sonra da Yüce Divana sevk için Meclis’in 400 milletvekilinin oyu gerekiyor. Bunun dışında yargılanmaları mümkün olmayacak. Milletvekillerini bizzat Cumhurbaşkanı seçtiğine göre, Cumhurbaşkanını Yüce Divan’a sevk için gereken oyları bulmakta imkansız gibi bir şey” dedi. Kaldı ki, 301 imzayla hakkında soruşturma açılması istenen cumhurbaşkanı henüz soruşturma açılmadan önce Meclis’i feshedip soruşturma açılmasını engelleyebilir.
MİLLETVEKİLİ ADAYLARI BELİRLEYİP MECLİSİ FESH EDEBİLECEK
Yapılan Anayasa değişikliklerine göre, dünyanın hiçbir yerinde görülmemiş bir şekilde ve Meclisin iradesini de yok sayacak tarzda bir yetkiye sahip olacak olan Cumhurbaşkanın, Bakanlıkları, devlet dairelerini ve kurumları kuracak ve kaldıracağını, görevlerini belirleyeceğini, atamalarını yapacağını, azledebileceğini vurgulayan Öğüt, “ Milletvekili adaylarını belirleyecek, Meclis’i feshedebilecek.”diye konuştu.
Öğüt, Cumhurbaşkanın Meclis’in çıkardığı kanunu Cumhurbaşkanı veto edebildiğini, Veto ettiğinde Meclis bunu ancak salt çoğunlukla tekrar kabul ederse, Partili bir Cumhurbaşkanı olduğu ve mecliste partisinin milletvekillerinin başı olduğundan aynı kanunun salt çoğunlukla geçmemesini sağlayıp kararname yolunu açabileceğini vurguladı.
GENSORU MEKANIZMASI YOK EDİLİYOR
Yeni sistemle TBMM’de milletvekillerinin gerek hükümeti gerekse bakanları denetim mekanizmalarından olan gensoru’nun ve sözlü soru önergelerinin de ortadan kaldırıldığını, zaten Meclis dışından atanacak ve Meclise gelme zorunluluğu bile olmayan bakanların hesap vermekten kaçacağını vurgulayan Öğüt, muhalefetin bu yolla da tamamen engellendiğini söyledi. Öğüt, “Denetim olmazsa yolsuzluk ve usulsüzlükler ayyuka çıkar” dedi.
KARARNAMELER DEMOKRASİ İLE BAĞDAŞMAZ
Yapılan değişiklikle, Cumhurbaşkanı, temel haklar hariç ki onunda ucunun açık, yürütmeye ilişkin her konuda kanun gibi işleve sahip kararname çıkarabildiğini de dile getiren Öğüt,” bunun demokrasi ile bağdaşır yanı yok dedi.
YARGIYA DOĞRUDAN MÜDAHALE
Yargıda yapılan değişiklikle yargı tamamen siyasetin emrine gireceğini, tümüyle Cumhurbaşkanının emrindeki bir organ olacağını da vurgulayan Öğüt, “Yargı, yürütme ve yasama bir kişinin elinde toplandığında, ne demokrasi ne evrensel hukuka sığar. Bu ise ne ülkeye ne de halka ne de halka bir yarar sağlayacak” dedi.
Yorumlar
Kalan Karakter: