Zirvenin açılışında konuşan Erdoğan gelişmiş ülkelere 'Zenginliğinizi paylaşmazsanız sonuçlarına da katlanırsınız' mesajı verdi ve şöyle seslendi 'Dünya paylaşmaya, sevgiye ve barışa hasret... Dünya küresel bir köye dönüşürken, artık vicdan da küreselleşmelidir' dedi.
Davos toplantılarını da düzenleyen Dünya Ekonomik Forumu'nun (WEF) İstanbul Zirvesi, 70'ten fazla ülke ve 1.100 katılımcının iştirakiyle dün başladı. Ortadoğu, Kuzey Afrika ve Avrasya Dünya Ekonomi Forumu'nun açılış konuşmasını ise Başbakan Recep Tayyip Erdğan yaptı.
Forum'un İstanbul'da yapılmasıyla Başbakan Erdoğan, üç yıl aradan sonra foruma ilk kez katılmış oldu. Başbakan Erdoğan açılış konuşmasında dış politikadan ekonomiye kadar geniş bir yelpazede dünyaya 'Türkiye sunumu' gerçekleştirdi.
'Dünya küresel bir köye dönüşürken, artık vicdan da küreselleşmelidir' diyen Başbakan, 'Eğer insanlık için bütün bu olaylar yeterli gelmiyorsa bile, yaşanan küresel krizin nedenleri görülmeli ve artık küresel tedbirler alınmalıdır. İstanbul Toplantısını bu açıdan son derece önemsiyorum'' dedi.
DÜNYA, BU ÜÇ ŞEYE HASRET!
Başbakan Erdoğan, Türkiye'nin gelişmekte olan bir ülke olduğunun altını çizerek, 'Biz de 10 yıl öncesi adeta bir alan ülkeydik, ama şimdi veren ülke olmanın bahtiyarlığı içindeyiz. Bunun da tadı, zevki gerçekten çok daha farklı'' dedi.
Erdoğan, şöyle devam etti: 'Dünya şu anda üç şeye hasret. Bir; küresel barışı hep konuştuk ama ne yazık ki sözde kaldı. İki; dünyada sevgiye hasretiz. Bu sevgi için önemli adımlar atılması gerekiyor. Bir el tokalaşmak için uzanırken, eğer diğer el yumrukla karşınızda durursa, burada ne barışı temin edebilirsiniz ne de sevgiyi temin edebilirsiniz. Üç; bu da çok çok önemli, dünya aslında paylaşıma hasret. Bir tarafta en az gelişmiş ülkeler... İki, gelişmekte olan ülkeler... Üç, gelişmiş ülkeler... Gelişmekte olan ülkeler, gelişmiş ülkeler en az gelişmiş ülkelere acaba ne denli el uzatıyor? Ne denli veren el olabiliyorlar?''
SOMALİ ÖRNEĞİ VERDİ
'DÜNYA paylaşmaya hasret' diyen Erdoğan, konuşmasını şöyle sürdürdü: 'Bunların en önemlisi, Somali... Orada insanların hali, hele hele o yavruların deri kemik kalmış hali herhalde bizi bir sorumluluğun altına itiyor diye düşünüyorum.
'Bizim bütün imkanlarımız var, her şeyimiz var' diyerek, biz 'Somali başının çaresine baksın, veya Kenya, Etiyopya başının çaresine baksın' diyemeyiz. Türkiye, gelişmekte olan bir ülke... Biz de 10 yıl öncesi adeta bir alan ülkeydik ama şimdi veren ülke olmanın bahtiyarlığı içindeyiz. Bunun da tadı, zevki gerçekten çok daha farklı. Bu da bize ayrı bir mutluluk veriyor.'
YARDIM ELİ UZANMIYOR
BAŞBAKAN Erdoğan, dünyada bir şeyin dikkatini çok çektiğini ifade ederek, şöyle konuştu: 'O da şudur; gelişmiş ülkeler, gelişmekte olan ülkeler bu az gelişmiş ülkelere 'yardım eli uzatıyoruz' derken, maalesef yardım eli uzanmıyor da oraya gönderdikleri raportörlerine verdikleri parayı, 'biz yardım elimizi uzattık' diyerek anlatıyorlar.
Böyle bir şey yok. Raportörler gidiyorlar, oralarda geziyorlar, tozuyorlar vesaire... Çok ciddi paralar da alıyorlar. Yani bir okul, hastane yaptınız mı? Oralarda altyapı, su vesaire buna yönelik çalışmalar yaptınız mı? İstisnaları bir kenara koyarsak, ne yazık ki yok.'