Ardahan’da yarım asra yakın süredir terzilik yapan usta isimlerden Mustafa Deniz, mesleğin giderek yok olmaya yüz tuttuğunu söyledi. Çırak yetişmemesi ve gençlerin ilgi göstermemesi nedeniyle mesleğin geleceğinden endişe duyduğunu belirten Deniz, “Bu gidişle Ardahan’da gerçek terzi kalmayacak,” dedi.
Ardahan’da yaklaşık 50 yıldır terzilik yapan Mustafa Deniz, 1976’dan bu yana terzilikle uğraştığını belirtti. Mesleğe adım attığı ilk yıllarda hiçbir ücret almadan çalıştığını söyleyen Deniz, “Hızlı okul dönemimden sonra 1985’te tam anlamıyla başladım. Ustalarım burayı bana bıraktı. O günden bu yana aynı tezgâhta devam ediyorum. Bu tezgâh yaklaşık bir asırdır, dededen toruna devredilerek ayakta kalıyor. Biz bu sanatı öğrenmek için 3-4 yıl ücretsiz çalıştık. Ne kıştan ne yazdan haberimiz oldu. Gün yüzü görmeden, işin mutfağında piştik,” diye konuştu.
“Artık soran yok, öğrenmek isteyen yok”
Zamanla mesleğe olan ilginin azaldığını dile getiren Deniz, eskiden ailelerin çocuklarını bir ustanın yanına çırak olarak verdiğini hatırlatarak şöyle konuştu:
“Biz bu mesleğe âşık olduk, severek yaptık. Birilerine de sevdirmeye çalıştık ama olmuyor. Gelen yok, soran yok. Önceden adam çocuğunu 'sanatkâr olsun' diye terzinin yanına bırakırdı. Şimdi kimse ilgi göstermiyor. Gittikçe bu işin sonu geliyor. Bu gidişle Ardahan’da terzi kalmayacak.”
Kendini "çekirdekten yetişme" usta olarak tanımlayan Deniz, konfeksiyon atölyelerinde kısa süreli çalışan kişilerin terzilik yapmasını da eleştirdi. “Konfeksiyonda çalışan biri gelip iş yeri açıyor, ‘Ben ustayım’ diyor. Böyle ustalık olmaz. Bizim halen dedemizden kalma bir makinemiz var. Tezgâhımız bir asırdır aynı özveriyle çalışıyor. Ama bu sanatı öğrenmek isteyen kalmadı,” diyerek mesleğin geldiği durumu özetledi.
“Sanat basit bir iş değil”
Usta terzi, terziliğin sabır, titizlik ve sevgi gerektiren bir meslek olduğunu belirterek, “Bu iş öyle basit değil. Nasıl ki doktor, diş hekimi, avukat olmak için yıllarca özel okullarda okuyorsan, bu mesleği de öğrenmek için emek vermen gerekiyor. Gerekirse para verip öğrenmen, gönüllü olarak çalışman gerekir,” diyerek gençlere çağrıda bulundu.
Mustafa Deniz, gönlünde hâlâ bu mesleği birilerine öğretme arzusu olduğunu belirtti ancak ilgisizlikten yakındı: “Sevkle öğretirim, yardım ederim ama soran yok. Önce sanat öğrenilecek, sonra karşılığı zaten gelir,” diyerek sözlerini tamamladı.
Yorumlar
Kalan Karakter: