Açılışta yapılan Konuşmaların ardından 18 Mart Çanakkale Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Sedat Laçiner, öğrencilere ilk dersi verdi. Laçiner, verdiği ilk dersin konusunu ise “Bilgi” üzerine yaparak, Türkiye’de ve Türkiye’de ki üniversitelerin kitap yoksunu olduğuna dikkat çekti.
Laçiner, ‘Bilgiyi’ konu ettiği derste, Türkiye’de bütün üniversitelerin ve Türkiye’nin ‘Kitapsız ‘ olduğunu söyledi. Bir milyon kitabı olmayan bir kütüphaneye kütüphane denilemeyeceğini vurgulayan Laçiner, “Büyük üniversite çapında bir araştırma enstitüsü çapında konuşuyorsanız ve orası ihtisas kütüphanesi değil de genel bir kütüphaneyse bir milyon kitabı olmayan yere kütüphane denmez.
Yeni gelen öğrencilerimizde merak eder, “Kafkas Üniversitesi’nde kaç tane kitap var.” Diye. Sadece Kafkas Üniversitesinde değil. Türkiye’de hiçbir üniversitede bir milyon kitap bulunmamaktadır.
Türkiye’de üniversiteler kitapsız. Bizim çocukluğumuzda bir insana en büyük hakaret ‘Kitapsız ve Allahsız’ denirdi. Yani imasızlık gibi bir şeydi. Din anlamında söyleniyorum. Yüzde 100 anlamda pozitivistseniz de ateistseniz de kitapsız olunmaz. Çünkü reddedeceğin şeyi bilmen lazım. Türkiye’nin üniversiteleri kitapsızdır.
TÜRKİYE ARTIK SON ZAMANLARDA GEÇMİŞİYLE HESAPLAŞAN BİR ÜLKE HALİNE GELDİ
Türkiye’de her on yılda bir kitaplar yakıldığını için Türkiye’nin kitabın bir tehlike olarak algılandığına da dikkat çekti.
Laçiner, Türkiye’de sadece üniversitelerin değil Türkiye’de kitapsız olduğuna vurgu yaparak, Türkiye’ni artık son zamanlarda geçmişiyle hesaplaşan bir ülke olduğunu da söyledi.
Türkiye’nin artık korkularıyla birlikte yaşamayan, korkuları yenmeye çalışan ve bir zihniyet değişimi içerisinde olan bir ülke haline geldiğini de belirterek, “Yazmadığı ve yazamadığı ve okuyamadığı için değil her on yılda bir kitaplar toplanıp yakıldığı için ve kitabın bir tehlike olduğu bilen bir kimse kitap alır mı?
Kim evinde ki kitaplığında tutar. Fikrin tehlike olduğu bir yerde kim o fikri zihninde tutar. Anne ve babaların öğüdüdür. “Oğlum siyasi işlere karışma, siyasi konuları konuşma ve uzaklaş diye öğüt eder.
Türkiye,kitap biriktiremediyse bunun anlamı Türkiye bilgi ve tecrübe biriktirememiş demektir. Taş üstüne taş koyamıyor ve taşları hep yan yana koyuyor demektir. Çünkü yan yana dizilen taşlardan bina ortaya çıkmaz.
Bugün Amerika’yı her ne anlamda gelişmiş bir ülke olarak kabul ediyorsanız. Burada bir milyon kitabı olan bir üniversite küçük ve ciddiye alınmayan bir üniversitedir. Çünkü bu üniversitelerde kitap sayıları 3 ile 10 milyon arsındadır. Ama Türkiye Büyük bir fırsat yakaladı ve önünde bir fırsat var. Çünkü Türkiye artık geçmişle hesaplaşıyor.
Artık korkularımız ile birlikte yaşamaktansa, korkuları yenmeye çalışıyoruz ve bir zihniyet değişimi içeresindeyiz. Bu belki de Türkiye’nin Türklük tarihinde yaşanan en büyük devrim sayılabilir. İkici fırsat ise çağ değişiyor. Dijital çağı yaşıyoruz. Bir milyon ile on milyon kitaba birden sahip olmak daha kolay. Bunun yolu da daha çok bilgisayar satın almaktan geçmiyor. Zihniyeti değiştirmekten geçiyor. “dedi.