TEOG, ”Milli Eğitim Bakanlığı Ortaöğretim Kurumları Geçiş Yönergesi” 27/08/2003 tarih ve 25212 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan “Milli Eğitim Bakanlığı İlk Öğretim Kurumları Yönetmeliği” ile 07/09/2013 tarihli ve 28758 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan “Milli Eğitim Bakanlığı Orta öğretim Kurumları Yönetmeliği” hükümlerine dayanılarak hazırlanmıştır.
Bu sisteme göre altı temel dersten, (Türkçe, Matematik, Fen ve Teknoloji, T.C. İnkılap Tarihi, Yabancı Dil, Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi) 6,7, 8'inci sınıflarda sınava girilecek ve ağırlıklandırılmış merkezi puanına eklenmiş, yılsonu başarı puanlarının ortalaması ile liselere yerleştirileceklerdir. Öğretmen tarafından dönemsel olarak yapılmakta olan sınavlardan bir tanesi ortak olacaktır. Ortak sınavlar, her dönem iki yazılısı olan derslerden birincisi, üç yazılısı olan derslerden ise ikincisi olmak üzere, akademik takvime göre işlenen müfredatı kapsayacak şekilde yapılacaktır.
TEOG Sınavı’nın yerleştirme sonuçları açıklanmıştır. Rakamlar, öğrencilerin istemedikleri halde imam hatip liselerine veya meslek liselerine yerleştirilecekleri eleştirilerini haklı çıkarmıştır. Sayıları kat kat arttırılan imam hatip liselerinin kapıları da bu öğrencilere açılmıştır. Sistem, liseleri imam hatip lisesine dönüştürmekte ve bunu çoğu öğrenci için tek seçenek haline getirmektedir.
TEOG, sonuçlarının açıklanmasının ardından nakil işlemlerindeki sıkıntılar halen devam etmektedir. Devlet okullarında binlerce boş kontenjan olmasına rağmen, velilerin sıkıntıları halen çözülebilmiş değildir. TEOG nakilleri ve yerleştirmelerde, okul müdürleri de çok büyük sıkıntılar yaşamaktadırlar. Çünkü özel okullara nakil başvuruları yapılsa da, devlet liselerinden boşalan kontenjanlar sistemde gözükmemektedir. Başvuru yapamayan öğrenciler de, okul müdürlerinin kapısını aşındırmakta ve bu sistem, okul müdürlerinin işlerini zorlaştırmaktadır.
Defalarca değiştirilen sınav sistemi, TEOG’la (Temel Eğitimden Ortaöğretime Geçiş Sınavı) öğrenci tercihlerini sınırlayan bir düzen getirmiştir. Bu düzene göre A ve B denilen iki ayrı gruba göre seçimlerini yapan öğrenciler, istedikleri yeri kazanamazlarsa, otomatik olarak evlerine en yakın liseye kayıt yaptıracaklardır. Liseler ve meslek liseleri ani bir kararla ailelerin tepkisine rağmen, imam hatip lisesine dönüştürülmeye başlanmıştır. Böylece, sınavda istediği yerin puanını tutturamayan öğrenciler, zorunlu olarak sadece imam hatip liselerine gitmek zorunda bırakılmışlardır. Bu durum da öğrenciler başka okula kayıt yaptıramayacak; ya bu okullarda rızaları dışında okumak zorunda bırakılacak, ya da okumaktan vazgeçeceklerdir. Herkesçe bilindiği gibi, anayasa ve evrensel hukuk, hiçbir öğrencinin, istemediği bir okul türünde okumaya zorlanamaz kuralını içermektedir.
Milli Eğitim Bakanlığı, ailelerin tercihleri, öğrencilerin ilgi ve yetenekleri doğrultusundaki okullarda okuma koşullarını sağlamak yerine, hiç gitmek istemeyecekleri okullara otomatik olarak yerleştirmektedir.
Tüm dünyada, otoriter, darbeci ve gerici iktidarlar, kendi ideolojilerine uygun toplumlar yaratabilmek için, anayasayı, yasaları, yönetmelikleri değiştirerek, temel hak ve ifade özgürlüğünü kısıtlayarak, hayallerine ulaşabilmek için, bir taraftan toplumun beynini yıkayıp, diğer taraftan çocukları ve gençleri kendi projelerini hayata geçirmek için kullanmaktadırlar.
Türkiye, geleceğe işte böyle hazırlanmaktadır.
Oysaki; ülkemizin geleceği, geleceğimizin teminatı olan çocuklarımızı ve gençlerimizi, iyi yetişmiş birer fert olarak, modern bilime dayalı, bilgi üreten, bu bilgileri gelişen teknoloji ile insanlığın yararına çeviren, çevreyi, doğayı korumasını bilen, öz güveni yüksek, kişiliği gelişmiş, ilke ve hedefleri olan, çağdaş, bilgili, demokratik, laik ve sosyal bir hukuk devleti olan Türkiye Cumhuriyetine karşı görev ve sorumluluklarını bilen yurttaşlar olarak yetiştirilmelidirler.
Ulu önder Atatürk’ün dediği gibi; “Cehalet Yenilmesi Gereken En Büyük Düşmandır”.
Gülcan Işık Serbest Muhasebeci Mali Müşavir - Bağımsız Denetçi