Tankoç, “CHP’li yıllar ilçenin kayıp yılları oldu”

Gazeteci Özkan Karakaya’ya gündeme dair konularda açıklamalarda bulunan Eski Hanak Belediye Başkanı Harun Tankoç, şap hastalığının seyri ve ilçede atılması gereken adımlar hakkında görüşlerini paylaştı.

1994-2004 yılları arasında Hanak’ta uzun dönem belediye başkanlığı yapan aynı zamanda geçtiğimiz yerel seçimlerde İYİ Parti’den belediye başkan adayı olan Harun Tankoç, ilçe de devam eden doğalgaz altyapı çalışmalarına da değinerek, atılan bu adımın ilçenin kalkınmasında ve vatandaşların yaşam standartlarının yükseltilmesinde dönüm noktası olduğunu söyledi.

Hanak’ta iki dönem belediye başkanlığı yapan CHP’li Ayhan Büyükkaya dönemini de eleştiren eski belediye başkanı Tankoç,  bu yılları Hanak için kayıp yıllar olarak değerlendirdi.

İlçedeki devlet yatırımlarının son yıllarda ivme kazandığının altını çizen Tankoç, “İlçemize yapılan en büyük yatırım hiç şüphesiz doğalgaz olmuştur. İklim koşullarının dezavantajı yıllarca Hanak’ın göç vermesine yol açtı. Bu göçü durdurmanın ilk adımı bölgede yaşayan insanların hayat standartlarının yükseltilmesinden geçmektedir. Bu açıdan ilçemize bu kış bağlanması beklenen doğalgazın çok önemli bir adım olduğunu düşünüyorum. Bu yatırımın ilçeye kazandırılmasında emeği geçenlere halkım adına teşekkür ediyorum. Hanak küçük bir ilçe olmasına rağmen kendi içindeki dinamikleri sayesinde hem bölgede hem de il genelinde söz sahibi bir konumdadır. Hanak’taki yatırımlar ne yazık ki CHP’li belediye başkanı döneminde sekteye uğradı. Kaybedilen bu yılların telafisi hızlı bir şekilde giderilmek zorundadır. Altyapı sorunları ilçenin en başlı sorunları arasındadır” dedi.

Bölgede görülen şap hastalığı nedeniyle üreticilerin zor bir dönemden geçtiğini de sözlerine ekleyen eski başkan Harun Tankoç, hayvan ölümlerinin ekonomide yaratacağı etkinin önüne geçilmesi için acil tedbirlerin hayata geçirilmesi gerektiğini söyledi.

Tankoç, “Vatandaşlarımız şap hastalığında büyük oranda hayvanlarını kaybetti. Bu kayıpların ilerleyen süreçte ekonomimize etkileri olacaktır. Bu kaçınılmaz bir sonuçtur. Çiftçinin kaybettiği hayvanlar geri gelmez ama yaşadığı ekonomik kayıp telafi edilebilir. Devletimiz bu zararları karşılamaya gücü yetecek güçtedir. Yeter ki biz bölge halkı olarak yaşadığımız sorunları yetkili kurumlara doğru biçimde aktaralım. Bunu siyasi çekişmeye alet etmeden hep birlikte talep etmemiz lazım. Gün çiftçimiz ve bölge ekonomimiz için birlik günüdür. Zarar hepimizin zararıdır. Bunun farkında olmamız gerekiyor. Köylü zarar ederse bunun etkisi şehir merkezinde ekonomik kriz olarak karşımıza çıkar” ifadelerini kullandı.