SELÇUK ÖZDAĞ, ARDAHAN TV’NİN KONUĞU OLDU

Ardahan’da internet televizyonculuğunun en başarılı yayın kanalı olan ARDAHAN TV yine bir ilke imza attı. Son günlerde ulusal basının en çok konuşulan siyasetçisi Gelecek Partisi Genel Başkan Yardımcısı Doç.Dr. Selçuk Özdağ, gazeteci Özkan Karakaya’nın hazırlayıp sunduğu programa canlı yayın konuğu oldu.

Gündeme dair siyasetin sıcak konularının ele alındığı 1 buçuk saatlik yayında, ayrıca vatandaşlardan gelen soruları da yanıtlayan Özdağ, konuşmasına siyaset ve akademik hayatının kısa bir özeti ile kendini Ardahan TV izleyicilerine tanıttı.

ESKİ PARTİSİYLE YOLLARINI NEDEN AYIRDI?

2011 yılında memleketi Manisa’dan siyaset hayatına başlayan Doç. Dr.Selçuk Özdağ, birlikte yola çıktığı Ak Parti ile yollarını ayırmasının nedenini şu sözlerle anlattı “ Benim partiden gönül bağımın kopuşu 17 – 25 Aralık süreci ile başladı. Bu süreç FETÖ paralel yapılanmasının iktidara müdahalesi olduğu kadar yolsuzluklarda adı geçen AKP’li bakanlarında Yüce Divan’a gönderilmeden komisyonlarda aklanması oldu. Bu benim gibi bazı arkadaşların parti ile gönül bağımızın kopmasının miladı oldu. Yargı önünde hesap vermeyen şahıslar nedeniyle o günden bu yana AKP’deki büyük çöküş devam ediyor” açıklamasında bulundu.

AKP ÜLKEYİ UÇURUMA SÜRÜKLÜYOR

Gelecek Partisi’nin kuruluş sürecine de değinen Özdağ, “Partimiz ülkemizin geleceği için sayın Başbakan Prof. Dr. Ahmet Davutoğlu liderliğinde benimde kurucular arasında yer aldığım tecrübeli bir ekip tarafından kuruldu. Kuruluş amacımız ülkemizin AKP’nin bu kötü yönetimine karşı halkımızın umudu olmaktır. Mevcut iktidar şuanda ülkeyi adeta uçurumun kenarına getirdi. Cumhurbaşkanlığı hükümet sistemi ile ekonomimiz derin bir krize girdi. Dolar aldı başını gitti. Vaat edelin ne varsa her şeyin tam tersini yaptılar. Gelinen son durumda artık partizanlık ile ülkeyi yönetiyorlar” dedi.

YOLSUZLUĞUN OLMADIĞI BİR ÜLKE İSTİYORUZ

Gelecek Parti Genel Başkan Yardımcısı Doç.Dr. Selçuk Ozdağ, “AKP’nin meydanlarda halktan oy isterken vaat ettiği vesayetçi yapılarla mücadele sözü şimdi kendilerinin vesayetçi olmalarıyla tam tersine döndü. Biz özgür bir Türkiye olmasını istiyoruz. Ülkede yolsuzluk ve yoksulluğun olmadığı bir ülke inşa etmek istiyoruz. Ülkemizdeki şuanda yaşanan tüm sorunların en büyük sebebi bu vesayet rejimi ile insanlarımız adeta baskı altına alınmıştır. Ekonomiden yargıya, demokrasiden özgürlüklerimize kadar iyi olan ne varsa her şeyimizi elimizden aldılar” diye konuştu.

“MİLLİ UÇAĞIMIZ GÖKLERDE” AFİŞLERİ GERÇEK DEĞİLDİ

Gelecek Partisi Genel Başkanı Prof.Dr. Ahmet Davutoğlu’nun 2015 yılındaki 7 Haziran ve 1 Kasım seçimlerinde o günlerde en çok konuşulan “Milli Uçağımız Göklerde” afişleri ile Türkiye’nin dört bir şehrinde reklamı yapılan seçim propagandasının gerçek olup-olmadığı konusundaki soruya da içtenlikle cevap veren Selçuk Özdağ, “Bildiğiniz gibi o dönem Sayın Cumhurbaşkanı Erdoğan partinin genel başkanı Ahmet Davutoğlu olmasına rağmen parti yönetimini tam anlamıyla bırakmadı. Seçim sürecinde partiye propaganda metinleri yazılır. Sayın Davutoğlu’da çıkar bunları okurdu. Aslında bu bir vaatti, yüzde 49 oy almış o dönemin başbakanı Sayın Davutoğlu’na fırsat verilseydi. Bunları başarabilirdi. İşin aslı bu vaatler Erdoğan’ın vaatleriydi. Bizlerde gittiğimiz her yerde bunları söyledik. Bizleri ve halkı yanıltan aslında Erdoğan olmuştur” değerlendirmesinde bulundu.

EN ÇOK OYU AKP – HDP VE MHP TABANINDAN ALIYORUZ

Gelecek Partisinin yapılan anketlerde yeni bir parti olmasına rağmen halkın teveccühünün yoğun olduğunu söyleyen Özdağ, “ Yaptırdığımız anketlerde partimizin oy oranı gerçek rakamlara ulaşamamış olsa da şuan da en çok oyu AKP ve HDP tabanından aldığımız görünüyor. Tabanından en çok oy aldığımız 3. parti ise MHP’dir.  Biz Gelecek Partisi olarak sadece AKP tabanının oyuna talip değiliz. 55 milyon seçmenin hepsine hitap etmek istiyoruz. Tek başına iktidar olmak istiyoruz”

ÖZDAĞ, UĞRADIĞI SALDIRIYI ANLATTI

Geçtiğimiz haftalarda Ankara’da evinin önünde bir grup saldırgan tarafından maruz kaldığı fiziksel şiddet konusunda da konuşan Özdağ, “Bana yapılan saldırı alçak bir saldırıdır. Amaçları muhalefete korku yaymak ve muhalefete gözdağı vererek susturmaya yönelik bir saldırıdır. Birilerinin delileri bizleri bu yoldan döndüremez. Birileri özellikle kurduğumuz partiden rahatsız oldu.  Bunların başında hain FETÖ terör örgütü geliyor. Bir diğeri ise AKP’dir. Aynı zamanda Bahçeli ve arkadaşlarını da rahatsız etti. Demek ki bizim konuşmalarımız hedefini buldu ki bu saldırıya maruz kaldım. Bu saldırı sonrası herkes bir oldu. Sağcısından solcusuna bir siyasetçiye yapılan saldırı nedeniyle bu alçakları kınadılar. Üzüldüğüm tek konu Devlet Bahçeli’nin bu olayın benim tarafımdan tertip edilmiş bir oyun olduğunu söylemesi oldu. Bu iddiaları nedeniyle yargıda hakkımı aramaya devam edeceğim. Eğer bana isnat etmiş olduğu bu yalanların bir belgesi varsa çıksın açıklasın. Ben aynı gün ülkeyi terk edeceğim. Yoksa zaten bunun hesabını ben yargı önünde kendisinden soracağım” açıklamalarında bulundu.