İşte zevkle okuyacağınız o röportaj
Ardahan Haber: Kendinizi kısaca bize tanıtır mısınız?
Salih Altun: Ben 1980 yılında Ardahan'da doğdum, ilkokulu ve ortaokulu Ardahan'da okudum. Ortaokulda 1990-1992 yılları arasında Ardahan Yatılı İlköğretim Bölge okulunda öğrenciydim son sınıfta Mehmet Akif Ersoy Ortaokuluna naklen geçtim ve buradan mezun oldum. Ardından o zamanki adı kurumlar sınavıydı, o sınavı kazanarak İstanbul Halkalı Ziraat Lisesine başladım, ardından yine İstanbul'da Marmara Üniversitesinde İktisat ve İdari Bilimler Fakültesini bitirdim. Yatılı ve burslu lise eğitimden doğan mecburi hizmetimin ifası için bir süre Tarım Bakanlığında çalıştım, bu sürenin bir kısmıda Ardahan'da geçti, ardından Kaymakamlık sınavını kazanmak nasip oldu bu göreve atandım. Almanya'da Goethe Institut'te dil eğitimi aldım ve çeşitli Alman devlet kurumlarında staj yaptım, yaklaşık bir yıllık yurt dışı deneyimi ardından Türkiye'ye döndüm, sırasıyla Kastamonu Azdavay, Tokat Sulusaray, Tokat Yeşilyurt, Artvin Şavşat ilçelerinde Kaymakam olarak görev yaptım, 2011 yılında Trabzon'un Arsin ilçesine atandım, 6 ay süreyle Yomra İlçesi Kaymakamlığını da yürüttüm, halen Arsin Kaymakamı olarak görevime devam etmekteyim. Cumhuriyet Üniversitesi İktisat Ana bilim dalından master diplomam var, KOBİ'ler üzerine yazılmış bir yüksek lisans tezim bulunuyor.
Ardahan Haber: Şavşat Kaymakamlığı göreviniz çok hareketli geçti, Ardahan sizi daha çok Şavşat'ta tanıdı, Şavşat'tan Ardahan nasıl gözüküyordu, Trabzondan nasıl gözüküyor?
Salih Altun: Şavşat Kaymakamlığı benim için unutulmaz bir görevdir, kişisel kariyerime altın harflerle yazılmış bir sayfadır. Şavşat'ta her saniyeyi dolu dolu değerlendirmeye çalıştım, çok şükür Allah yardım etti ve iki yılda, arkamda güzel işler bıraktığımı düşünürek ayrıldım. Ardahan Şavşat'tan çok güzel görünüyor, ışıl ışıl görülüyor, Şavşat'ın Ardahan'la ciddi bir ticareti var, ayrıca Şavşat ve Ardahan arasında kültürel anlamda da çok benzerlikler var. Bu iki coğrafya birbirinin eksiğini de tamamlıyor bir taraftan Şavşat'ın muhteşem doğası ve ılıman iklimi diğer taraftan Ardahan'ın muhteşem çiçek florası ve serin geçen yaz mevsimi, ulaşım olanakları, geniş tarım arazileri.. bunlar birbirlerini tamamlayan faktörler. Trabzon ise bölgenin metropol kenti, sanayi açısından bölgenin en gelişmişi, Ardahan ile iş yapan çok fazla Trabzon'lu var Ardahan burada da tanınan bilinen bir yer.
Ardahan Haber: Aslen Şavşatlı olduğunuz söyleniyor, doğru mu?
Salih Altun: Dedelerim Şavşat'ın Yukarı Koyunlu (Yukarı Süles) köyünden Ardahan'a göç etmişler, Şavşat'taki görevim sırasında bu köye çok sık gitme fırsatım oldu. Ancak Babam da ben de Ardahan doğumluyuz, Anne tarafım ise tümden Ardahanlı, benim için Şavşat ve Ardahan'ı birbirinden ayırmak çok zor, her ikisine de ait olmaktan memnuniyet duyarım.
Ardahan Haber: Ardahan'ın yetiştirdiği bir Bürokrat olarak Ardahan'ı siz nasıl görüyorsunuz, sizce 20 yıllık bir il olan Ardahan olması gereken seviyede mi?
Salih Altun: Bana göre Ardahan'ın en temel problemi nufus yoğunluğunun azlığıdır. Kent nüfusu 30.000'i geçtiği gün Ardahan mevcut sorunlarını aşmada mesafe alabilir. Gerçek anlamda yol alabilmek için ise 50.000'i geçmek gerekiyor. Nufus kalkınma ve gelişmenin motorudur, şimdi siz 17.000 kişi ile kalkınmada bir yere gidemezsiniz. İl oldum, kent oldum diyebilmek için bu 50.000 nüfusluk psikolojik sınırı aşmak gerekir. Herkesin birbirini bu derece tanıdığı, attığı adımı bildiği bir yerde, zamanın çoğu günlük kısa vadeli işlerle geçirilir, uzun vadeli, alt yapıya yönelik politikalar üretmek zor olur. Ardahan'da herşeyi kamu kurumları belirliyor, tüm yatırımları kamu yapıyor, çağdaş anlamda sivil toplum örgütleri ve sermaye etkin değil. Şimdi düşünün 17.000 kişinin neredeyse 7.000'i memur ve memur ailelerinden oluşuyor. Anadoluda 17.000 nüfuslu ilçelerin çoğunda Adliyeler bile tümden kapatıldı ya da iki hakim iki savcı ile hizmet veriliyor. Emniyet biriminde bir başkomiser 30 polis memuru ile asayiş sağlanıyor, bir yüzbaşı 30 erle jandarma görevi ifa ediliyor, Ardahan'da ise İl olmasından dolayı il müdürlükleri onlarca şube müdürlükleri bulunuyor, kalabalık bir il protokolü var, neredeyse caddelerde yürüyen her iki kişiden biri amir ya da memur. Bu durumda ister istemez sempatik ilişkiler ön plana çıkıyor, kamu kurumları da buna ayak uydurup profesyonellikten uzak hizmet vermek zorunda kalıyor. Ardahan öncelikle göçü durdurup, göç alan bir yer olmalıdır ve bu 50.000 hedefine ulaşmalıdır, o zaman İl düzeyindeki kurumlar daha profesyönel hizmet verecektir, sermaye birikimi oluşacak ve Ardahanın kendi dinamikleri kendine yön verecektir, o zaman bürokrasi de etkisini yitirecektir, kim gelirse gelsin Ardahan'ın dinamizmine ayak uydurmak zorunda kalacaktır, şimdi ise tam tersi Ardahan kişilerin dinamizmine göre şekilleniyor.
Ardahan Haber: Peki bu nasıl olacak, yani 50.000 nüfus hedefine nasıl ulaşabilir Ardahan?
Salih Altun: Başta bölgesel kalkınma planı yapmak gerekiyor, Üniversite bu konuda bir şans olarak değerlendirilebilir. Ayrıca önümüzdeki 5 yıl içinde yüksek öğrenimdeki öğrenci sayısı 15.000'lere ulaşacaktır, mezunların Ardahan'da kalması sağlanmalıdır, bu da ancak eğitimli iş gücünün istihdam edilebileceği alanların çoğalması ile olabilir. Kalanlar, gelenler, öğretim üyeleri, ve aileleri derken Üniversite önümüzdeki 5 yılda içinden 20.000 nüfuslu ikinci bir Ardahan'ı doğurabilir. Ayrıca çıkan teşvik yasaları büyükşehirlerden geriye göçü sağlayabilir, bu yasalar hakkında bilgilendirme yapmak lazım, teşvikler yetersizse siyasetçilerin ve önde gelenlerin bu konuda Ankara'da bölgeye özel teşviklerin çıkarılması için gayret göstermesi gerekir. Ayrıca Ardahan'ı tanıtmak lazım, günümüzde ulaşım olanakları gelişti, istanbula uçakla iki saatte gidilebiliyor, Ardahan dünyaya eskisi kadar uzak değil.
Ardahan Haber: Sizce Ardahan'ın en büyük eksiği, sorunu nedir, ayrıca hangi yatırımlara önem verilmelidir?
Salih Altun: Ardahan'ın bilinen sorunlarını anlatarak vakit doldurmak istemem, olaya biraz daha geniş çerçeveden bakmak lazım. Ardahan'ın en temel sorunu az önce de söyledim, "profesyonellik" sorunudur, plansızlık programsızlık sorunudur. Ticaretten siyasete, bürokrasiden sivil topluma kadar her alanda semaptik ilişkiler egemen, çoğu işler tanıdıklarla hatır gönül ilişkileri ile hallediliyor, tüm işler dönüp dolaşıp siyasete ve bürokrasiye geliyor burada yığılma olunca sistem kilitleniyor, verim düşüyor. Oysaki siyaset ve bürokrasi proje mantığı ile hareket edip daha uzun vadeli işlerle uğraşabilmeli. Yatırımlara gelince, Ardahan güneybatı kafkasyadaki konumunu iyi değerlendirmeli, demiryolu, hava yolu ve karayolu yatırımları yapılarak Ardahan kafkaslar ve yakın doğu için bir lojistik merkez haline getirilebilir. Ardahan enerji koridorunda bulunan bir yer, sınır ili, türkgözü var aktaş var bu sınır kapılarından istifade etmek sınır ticaretini geliştirmek fayda sağlar diye düşünüyorum. Ayrıca sahara ve ılgar tünelleri Ardahan'ın önünü açar.
Ardahan Haber: Ardahan'ın eğitimde her yıl son sıralarda olmasını nasıl değerlendiriyorsunuz, sizce hata nerede?
Salih Altun: Özkan bey, ben Ardahan'ın eğitimde son sıralarla olduğuna inanmıyorum. Sınavlarda son sırada olmak eğitimde son sırada olmak şeklinde yorumlanmamlı. Kaldıki Ardahan ÖSS'de her yıl ilk sırada olsa ne olacak, her yıl yüzlerce öğrenciyi İstanbul'a Ankara'ya okumak için gönderdiğinizi düşünelim, onlar mezun olduktan sonra Ardahan'da istihdam oluşturabilecek miyiz? Kısaca eğitimli iş gücünün istihdamı için Ardahan'ın kapasitesini geliştiremedikten sonra, ÖSS başarısı pratikte Ardahan'a yarar sağlamaz, şüphesiz kazanan öğrenciye yarar sağlar ancak, bizim meselemiz Ardahan, beyin göçünü önlemekten bahsediyorum, Ardahanlı gitsin okusun ama geri dönsün Ardahan'da üretsin çalışsın, bunun alt yapısı hazırlanmadıktan sonra ÖSS başarısı nüfus kaybından başka bir işe yaramaz. Kaldıki eğitimin niceliğinden çok niteliğine odaklanmak gerekir, sayılara takılmamalıyız. Ardahan'da tarım, hayvancılık, arıcılık, süt ürünleri, konularında ara eleman yetiştirecek mesleki eğitim kurumları açılabilir, Ayrıca Ardahan üniversitesinin 10 yıl içinde bölgede parmakla gösterileceğine inanıyorum, Üniversite-Sanayi işbirliğini sağlamadan kalkınma gerçekleşmez, ilk orta ve lise öğretimde nitelikli eğitim vermek okulların fiziki yapısını iyileştirmek, öğretmen açığını kapatmak şüphesiz önemli ancak eğitim sorununu büyük illere daha fazla öğrenci göndererek aşarız diyemeyiz, bu iyi bir yöntem değil.
Ardahan Haber: Sayın Kaymakamım tarım demişken, Ardahan balı kaşarı ile ünlü bir yer, bu imkanlar neden değerlendirilemiyor?
Salih Altun: Özkan bey, Ardahan'ın balı ve kaşarı ile ünlü olduğu biz Ardahanlıların kendi kendimizi inandırdığımız birşey. Şüphesiz balımız da kaşarımız da çok çok kaliteli ve değerli ancak sanıldığı gibi Türkiye'deki herkes tarafından tanınmıyor. Bugün kaşarda ve peynirde Trakya ve Marmara gerçeği var, buralar ihracat şampiyonu yerler, bal konusunda ise Muğla, Ordu, Aydın, Mersin, Antalya, Samsun, Sivas gibi iller var ve bal üretiminin neredeyse yarısı bu illerde gerçeklşiyor. Yani balımız, kaşarımız ünlü demekle ünlü olunmuyor. Tanıtmak lazım. Fuarlara katılmak lazım. Kaliteli olması lezzetli olması ünlü olduğu anlamına gelmez. Ünlü olmadığımızı, kendi kendimizi kandırdığımızı kabul etmezsek başarılı olamayız, rehavetten kurtulamayız. Çok çalışmak için geride olduğunu anlamak iyi bir motivasyondur, gereksiz övünme ve rehavet ise insanı ve toplumları yerinde saydırır. Ziraatçılık babadan oğula geçen bir meslek olarak görülmemeli, bu işin okulu var, okuyanlar ise masa başı memuru olmak peşinde koşmaktan ziyade sahaya inmeli, kendi işini kurmalı, tabiki bunun için teşvikler verilmeli. Bugün gelişmiş ülkelerdeki tarım işletmelerini incelemek lazım, çok profösyoneller, hiç durmadan çalışlıyorlar, buralara geziler düzenlemek lazım, pazarlama yöntemlerini örnek almak gerekiyor. Allah çalışana veriyor şüphesiz.
Ardahan Haber: Ardahan'a yaptığınız son ziyarette nasıl bir izlenim edindiniz?
Salih Altun: Ardahan'da çok katlı bina sayısı hızla artıyor, aslında daha yatay büyümeyi seçebiliriz, çok sıkışık yapılaşma ileride promlem çıkarabilir, ancak yine de yapılaşma kente yeni bir hava vermiş. Üniversite iyice vücuda gelmiş, ben buradayım varım diyor artık, bu çok güzel bir gelişme. Ancak dediğim gibi daha kat edilecek çok mesafe var.
Ardahan Haber: Sayın Kaymakamım Şavşat Kaymakamlığınızdan bu yana Ardahan'dan siyaset yapacağınızla ilgili gürüşler, düşünceler hatta temenniler var, bu konuda neler söyleceksiniz.
Salih Altun: Özkan bey, siyaset bana çok uzak, kesinlikle düşünmediğim bir alan, böyle bir hedefim yok. Şu anda akademik eğitimime devam etemeye çalışıyorum, severek yaptığım bir mesleğim var, siyaset insanda özel yaşam diye bir şey bırakmıyor, etrafımdaki siyasetçileri gözlemliyorum ve her seferinde bana göre bir iş olmadığını anlıyorum. Ben memleketime insanıma, teknokrat olarak, bürokrat olarak daha fazla hizmet edebileceğimi düşünüyorum. Allah utandırmasın diye dua ediyorum.
Özkan Karakaya Ardahan Haber: Sayın Kaymakamım bizi kırmadığınız için gazetemizi ziyaret ettiğiniz çok teşekkür ederiz, size yaşamınızda ve görevinizde başarılar dileriz, son olarak iletmek istediğiniz bir mesajınız var mı okuyucularımıza.
Salih Altun: Özkan bey, ben teşekkür ediyorum, güzel bir sohbet oldu, Ardahan Haber gazetesine yayın hayatında başarılar diliyorum, sizler halkın gözü kulağısınız, objektif bir şekilde görevinizi yaptığınız sürece her türlü takdiri hak ediyorsunuz. Bu vesile ile tüm Ardahanlı hemşerilerime de saygı ve selamlarımı sunuyorum.