Yarın yapılacak Genel Seçimler öncesi Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Ardahan ziyareti siyasi dengeleri alt üst ederken, Erdoğan’ın Ardahan’a gelişinin sonuçları yarın sandıklarda ortaya çıkacak.
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın Ardahan ziyareti ardından Bağımsız Milletvekili Adayı Saffet Kaya, Ardahan Haber Merkezine gelerek önemli mesajlar verdi.
KAYA: ERDOĞAN’IN ARDAHAN’A GELİŞİ HALKTAN TEPKİ ALDI
7 Haziran 2015 Pazar günü yapılacak Genel Seçimlerde Bağımsız olarak Milletvekili adaylığına giren Saffet Kaya: “Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Ardahan’a gelerek siyasi mesajlar vermesi doğru değildir ve anayasal suçtur. Sayın Erdoğan’ın bu ziyareti halkın tepkisini çekmiştir. Bu ziyaret Halkın iradesine müdahale etmek demektir.
Cumhurbaşkanının siyasi söylemi olmamalı, tavrı ve duruşu olmalı, bir cumhurbaşkanı her kesimi herkesi kucaklayan, toplumu ötekileştirmeyen siyasi söylemleri asla olmayan tamamıyla toplumun her kesimi bütünleştiren ve kucaklayan bir siyasi nosyonda bir siyaset geliştirmelidir. Devlet adamlarının ünvanları var. Başvekil kesinlikle siyaset yapmamalı tarafsızlılığını korumalıdır.
Ardahan’da da üzülerek söylüyorum halkın iradesine bağımsız bir adayla birlikte parlamentoda neler yapılabilir noktasında ki tavrı söylemi şiddetle yanlıştır. Yani bağımsız aday seçilmesin bağımsız adaya oy vermeyin anlamına gelen bir söylemdir ki şiddetle yanlıştır bir başbakan bunu söyleyebilir çünkü başbakanlık makamının yüzde elli’si devlet makamıdır yüzde elli’si siyaset makamıdır. Cumhurbaşkanlık makamı ise tamamıyla devlet makamıdır. Arasında bu anlamda devletle her ikisi arasında çok ciddi fark var, devlet makamı siyaset yapmaz, cumhurbaşkanı siyaset yapmaz, siyasi söylemlerde bulunmaz bir partiye, geçmişte ak partili de olsa kesinlikle destek vermek adına söylemde asla bulunamaz bugüne kadar böyle bir gelenek yoktu bu geleneğin dışındadır.
Anayasa bir cumhurbaşkanının tarafsızlığını kesinlikle belirlemiştir, bunu söylemesinin sebebi ak partinin Ardahan’da ciddi anlamda kazanamayacağının çok açık işaretidir. Bu ecel teridir, dolayısıyla ecel terleri onları kurtarmayacaktır haddi aşınca bazı devlet büyükleri bu anlamda vatandaşın vicdanında ister istemez bir tepki refleksi oluşturur. Bu refleksi hep birlikte göreceğiz.
Sayın cumhurbaşkanın yapacağı söylemde devlet duruşuyla herkesi kucaklayan bir söylemde olması lazım, bir itfaiyecinin yangına benzin dökmesi olur mu? İtfaiyecinin görevi yangına su dökmektir, Sayın cumhurbaşkanı ise gelip Ardahan’da ateşe benzin döktü bu kesinlikle tasvir edilecek bir olay değildir. En başta anayasa ihlalidir. Ardahan’la ilgili yapılması gereken projeler bağlamında havalimanından tutunda diğer projelere kadar veya master projelerin hayata geçirilmesi gibi bağlamında ki bir söylemi olmadı.
Zaten kamuoyu son derece yakından takip etti buraya gelmesinin sebebi kesinlikle Ardahan’da ak partiyi kurtarmaktır. Eğer amacı ak partiyi kurtarmaksa ak parti yetkilileri şunu yapmalıydı. Burada halkın istediği tasvir ettiği adaylar var, ak partinin seçim sürecine girmesini sağlayacak çalışmasını şekillendirmeliydi, istenmeyen bir aday eğer bu memleketin karşısına çıkarılır istenmediği halde al bunu seçin dendikten sonra bunu kurtarmak adına bakanlar, başbakan, cumhurbaşkanıyla olması asla doğru bir yaklaşım şekli değildir.
Bunlar kendi hatalarının bedelini maalesef bu şekilde yetkilerini aşarak kullanmaya çalışıyorlar. Sayın cumhurbaşkanına bugün ki söylemlerini hiç yakıştıramadım hiç yakışık da bulmadım. Bir cumhurbaşkanının konumuna uymayan bir yaklaşım şeklidir, kendisini 25 yıldan beri tanıdığım bir değerdir şahsen benim bugün bağımsız bir adaya oy vermeyin noktasında ki çağrısını asla bir devlet adamına bir cumhurbaşkanlık konumuna bağdaştıra bilmem mümkün değildir.
Bu anlamda umarım ki bu son hatası olur, bundan sonra yapacağı dört buçuk yıllık görev süreci içersinde herkesi kucaklayan ve kapsayan bir tutum sergiler. Çünkü bu tuttum toplumda çok büyük bir teyakkuz yaratıyor, toplumu dikleştiriyor bunu da kabul etmek mümkün değildir.
Umarım ki Sayın Cumhurbaşkanımız bu siyasi söylemlerinden vazgeçer. Sayın cumhurbaşkanının Ardahan’a gelmesi her cumhurbaşkanının Ardahan’a ve başka illere gitmesi son derece anlamlıdır. Ciddi anlamda önemli bir davranıştır, fakat o öneme uygun davranması daha çok önemlidir o öneme uygun davranmadığı için kesinlikle siyasi söylemler çerçevesinde elbette ki halkın tepkisiyle karşı karşıya gelmiştir. Umarım ki Ardahan’ın lehine büyük projelerden bahsedilir ama bu süreç siyaseten kendisi adına aleyhe işleyen bir süreç olmuştur, çünkü vatandaşa cumhurbaşkanlık yetkisini kullanarak çağrıda bulunmuştur.
Bunda kabul etmek mümkün değil, bende şahsen kendisinin bu durumunu eleştiriyorum doğru bulmuyorum. Devlet böyle yönetilmez, kesinlikle böyle bir yönetim şekli olamaz, kuvvetler ayrılığı prensibi kesinlikle anayasa yetkisi bunu böyle gerektirmez. Kuvvetler ayrılığı prensibi bir ülkenin yönetilmesinde çok büyük bir esastır bunları eğer birbirine katarsanız o zaman adalet olmaz yargı olmaz yürütme olmaz denetleme olmaz. Herkes herkesin işine karışır bu da doğru değil, umarım bundan sonra kuvvetler ayrılığı prensibinden sayın cumhurbaşkanı anayasanın verdiği yetkiler çerçevesinden Türkiye’yi temsil eder. Temennimiz bu, Ardahan’a gelişi bu anlamda çok manidar ve söylemlerinde daha da çok toplumu rencide edecek toplumu yönlendirmeyi şekillendirmeye çalışan bir söylem ve bunu kabul etmekte mümkün değildir
Halkımızın dört dönem seçilmiş bir parlamenter olarak her dönem oyunu yükselterek parlamentoya giden bir Saffet Kaya olarak bize gösterdiği büyük teveccühü noktasında yarın ki seçimde ülkeye memleketimize hayırlı olacağını temenni ediyorum. Elbette ki tarihi bir seçim sürecinden geçiyoruz, bu seçim sürecinden geçerken de ülkemiz mutlaka halkın hakemliğine başvurmuştur. Halkın hakemleri en doğru olanı da seçecektir.
Ardahan’dan umudumuz beklentimiz de şudur, çok güçlü bir oyla bağımsız adaya destek verecektir. Bu yaşadığımız mağduriyet noktasında ve CHP ve Ak Partide ki adayların yetersizliği basiretsizliği beceriksizliği bezginliği bıkkınlığı halktan kopmuş noktasında ki tavrı halktan uzak oluşu halkımız tarafından sandığa yansıyacak bir gerçek olacaktır.
Sandıktan çıkacak sonuç her ne olursa olsun saygı duyacağımız bir sonuçtur, ama umudumuz yüzde doksan dokuz çok ciddi bir oyla çıkacağımızdır, bu halk bizim sırtımızı yere getirmeyecektir çünkü mücadele kesinlikle Ardahan ve Türkiye içindir. Acaba Sayın Cumhurbaşkanı şundan çok mu endişe etti bilmiyorum, yarın Saffet Kaya meclise veya parlamentoya gelir yetmiş yedi milyonun hakkının en ciddi bir şekilde savunucusu olur bağımsız olduğu içinde bir parti disiplini içinde değil de çok özgür bir şekilde Türkiye’nin meselelerini parlamento da masaya yatırır veya o kürsüde Türkiye’nin meselelerini de iktidar veya muhalefet ile yanlış yapılması halinde çok ciddi bir şekilde halkın savunucusu olur korkusu var diye endişemi ediyor” diyerek sözlerini tamamladı.