Ardahan Kamuoyunun bilmediği bu konuyu faydası olur diye yayınlıyoruz.
Ardahan Milletvekili Hilmi Bey Halit Paşa'nın davasının izini sürdüğü için bir yıl sonra Şubat 1926'da İzmir Suikastını bahane ederek ifadeye çağrılıyor ve İstiklal Mahkemesi tarafından akşam karar veriliyor, güneşi görmeden idam ediliyor.
Bu haksızlıkların bu karanlıkları aydınlanması için sonuna kadar mücadele vereceğim diyen Ardahan Milletvekili Prof. Dr. Orhan Atalay: "Halit Paşa'yı Arkadan vurduranlar da vuranlarda ortaya çıkacaktır" dedi.
Halit Paşa Yetim ve Dulların hakkını savunduğu için öldürüldü
S. Birikim: Halit Paşa'nın arkadan vurulduğunu söylüyorlar. Bunun nedenlerini araştırdınız mı?
O. Atalay: Yine bu kahraman paşamız Halit Paşa mecliste dulların yetimlerin maaşa bağlanması ile ilgili bir kanun tasarısında çıkıp şunları diyor. "Biz eğer vatanımızın, milletimin bağımsızlığını kazandıysak bu dulların eşleri, bu yetimlerin babaları sayesindedir. Ve bu verdiğiniz maaşla onlar ancak ömürlerini dinlenerek geçirirler.
Bu maaş onlar için yeterli değil demiş ve bu kanun tasarısını yürürlüğe koymak için önce Halit Paşa benim cesedimi çiğnemeniz gerekir demiş." Bunun üzerine ara holde tartışma, boğuşma yaşanmış ve biri Halit Paşayı arkasından vurmuş. Bu olaydan sonra Halit Paşa'yı 5 gün meclisin ücra bir köşesinde tutmuşlar, doktor bile getirmemişler ve o zamanın Cumhuriyet Savcısı'da nefsi müdafaa diye dosyayı kapatmış.
Bu olay bununla da kalmamış. Bizim birinci Meclisteki Ardahan Milletvekili Hilmi Bey var. Halit Paşa'nın davasının izini sürdüğü için bir yıl sonra. Şubat 1926'da İzmir Suikastı bahane ediliyor ifadeye çağrılıyor, İstiklal Mahkemesi tarafından akşam karar veriliyor, güneşi görmeden idam ediliyor. Dolayısıyla Ardahan'ın hak ettiğini alması için sonuca kadar gideceğiz.
Osmanlı 1699' dan 1920'ye kadar toprak kaybediyor. Ama Kars-Ardahan'da kazanıyor
S. Birikim: O yöreden çıkan Bir pröfosör alarak Ardahan'ın tarihini derinden bir araştırma yaptınız mı?
O. Atalay: Şimdi ben gazilik unvanından önce, tabi 1699 Karlofça Antlaşmasından sonra Osmanlı gittikçe toprak kaybetmeye başladı. Ta ki Halit Paşa'nın Kars ve Ardahan'ı Ruslardan almasına kadar. 1699' dan 1920'ye kadar. Sürekli kaybetti bir yerde kazanıyor. Kazanılan Kars ve Ardahan'dır. Ve bu başarı ordumuz terhis edildikten sonra başarılıyor. Burada araştırılması gereken Halit Paşa'nın halkla bütünleşerek bu başarıyı nasıl sağladığıdır. Bu ülkede kurtarıcılar birileri tarafından sınırlandırılmış. Gereken öneme vakfedilmemiştir.
Asıl başarı halkın başarısındır. Halk orada çok ciddi başarılara imza attı. 37-38 Dersim olayında aşiret reisi Sait Rıza, "Halit Paşa olsaydı bunlar başımıza gelmezdi" diyor. Niye Halit Paşa, o zamanlar Dersim ilinde komutandır ve orada Dersimlilerden bir milis kuvvet oluşturuyor. Bu kuvvetler düzenli orduyu kıskandıracak derece de nitelikli bir kuvvetti. Şimdi 15 yıl önce birbirine kenetlenen halk ve devlet 15 yıl sonra birbirine düşman oluyor. Ne oluyor da düşman oluyor.
Madalya, Anteplilere, Urfalılara, Maraşlılara veriliyorsa Ardahan'a da verilmeli
S. Birikim: Ardahan Gazilik unvanını hak etmiş Neden verilmiyor?
O. Atalay: Devlet erkini kullanan bir sınıf halkı yok sayıyor da ondan oluyor. Şimdi Osmanlının en zayıf çağında, en güçlü olduğu dönemlerde Kars Ardahan Rusların eline geçiyor. Savaş tazminatı olarak Kars Ardahan Batum Ruslara veriliyor. Sonrasında Kars ve Ardahan kendi çabalarıyla kendi savaşını yapıyor. Ruslara karşı güçlü bir mücadele veriyor ve Kars Ardahan'ı kurtarıyor. Peki, bu mücadele, bu zafer incelenmeye değmez mi? Bu halkın hakkı değil midir madalya? Anteplilerin, Urfalıların, Maraşlıların verdiği mücadeleden üç kat daha büyük bir mücadeledir. Ardahan'a gazilik unvanı niye verilmesin.