Faruk Bey Yardım İsteseydi, Elimden Geleni Esirgemezdim. Nejdet Kanbir
Ardahan Belediye Başkanı Faruk Köksoy Bey’in, 22.12.2012 tarihli Kuzeyanadolu Gazetesinin Ardahan Tv. Video bölümünde AKP İl Koordinasyon toplantısındaki konuşmasını dinliyorum…
Yine Faruk Bey’in 24.12.2012 günkü Ardahan Haber Gazetesindeki söyleşisini okuyorum…
Faruk Bey’e, 1-Ardahan Tv. deki konuşmasında, iş başına geldiklerindeki durumdan bahisle, “ … bu belediyenin bir tane projesi yoktu, öneri getirecek bir fikir sahibi insan yoktu..” diyorlar.
Bütün bunları bir araya getirince, insan anlıyor ki; Faruk Bey başkan olunca Ardahan Belediyesinin, projesi olmuş –çok memnun edici-,öneri getirecek fikir sahibi bir başkanı olmuş.
İşte, psikologların MEGALOMANİ dedikleri bu olsa gerek. Türk Dil Kurumunun sözlüğüne bakınca, tıp terimi olan ve Fransızca kökenli olan bu terimin anlamının “büyüklük hastalığı” olduğunu görürüz.
“megalomani Fr. mégalomanie a. (l ince okunur) tıp Büyüklük hastalığı: Megalomaninin kökeninde çoğu zaman aşağılık kompleksi yatar. -H. Taner.”Daha detaylı araştırınca da karşımıza şöyle veriler çıkar.“ PSİKOLOJİSAYFAM.COM - Megalomani ya da büyüklük hezeyanı, kişinin kendisine gerçekle uyuşmayan üstün nitelikler yakıştırmasıdır.
Derin bir ruhsal sorunun belirtisidir. Megalomani, kendi başına bir hastalık değilse de oldukça şaşırtıcı bir psikolojik durumdur. Büyüklük hezeyanları kişinin, yetenekleri, nitelikleri ve yaşantısı hakkındaki mantıksız inançlara dayanır.Megalomani, kendini önemseme duygusunun gerçekliğe dayanıp abartılı bir biçim alan, aşırı bir özgüven değildir.
Nedenleri
Megalomani, üç ayrı biçimde ortaya çıkan davranış tipine verilen addır. Birincisi, genellikle huzursuzluk, gevezelik, sinirlilik belirtilerinin eşlik ettiği, büyüklük inancı ve davranışlarıyla bir mani olarak belirir.İkinci tipte şizofreni belirtileri görülür: Hezeyanlar o ölçüde manik yapıda değildir. Kişi olağandışı niteliklere, güç ve zenginliğe sahip olması doğalmış gibi davranır. Bu tip megalomanide çoğu zaman başkalarının kötülükleriyle karşı karşıya kalındığı konusunda da hezeyanlar görülür.
Üçüncü tipte megalomani, ilerlemiş frengi enfeksiyonu sonucu oluşan beyin hasarından kaynaklanır. Ne yazık ki, frenginin ilk belirtileri kimi zaman gözden kaçabilir ve başlangıç belirtilerinin hızla yok olmasına karşılık mikroorganizma etkinliğini sürdürür. Beyne yayılan enfeksiyon yargılama ve dikkati yoğunlaştırma yeteneklerini bozar, depresyona, megalomaniye ve başka türde hezeyanlara yol açar.
Belirtiler
Megalomanide, gerçeklikle kesinlikle ilgisi olmayan hezeyanlar söz konusudur. Sözgelimi, dar gelirli bir megaloman dünyanın en zengin adamıymış gibi davranabilir, tanıştığı herkese büyük miktarlarda çekler yazabilir.”Kendilerini yakın tanımıyoruz, ama yakın çevresi, çalışma arkadaşları, Belediye Meclis Üyeleri (tabi tek başına çalışıyor olabilir, o ayrı) daha iyi değerlendirebilir kanısındayız. Onun için her hangi bir teşhisimiz yok, hangi sınıfa giriyorlar diye.
NEREDEYDİM…2-
Ardahan Haber Gazetesi’nde ise “Nejdet Kanbir 2 Yıl Önce neredeydi” demişler.
Ancak videodaki konuşmanın aksine, gazetede yer alan sözlerinde bir sinirlilik ve özgüven eksikliği seziliyor. “Nejdet Kanbir 2 Yıl Önce Neredeydi?” diye soruyorlar. Söyleyelim;
Hayvan Pazarının temelinin atıldığı haberinin yer aldığı bir gazetemize bakıyorum; Süreç Gazetesi 6. Sayfa tarih 17 ekim 2011, “Hayvan Pazarının Temeli Atıldı”, ve Faruk Bey’in fotoğrafı bulunuyor.
Aynı sayfada bir başka haber, DSP’li Meclis üyesine Tabela Davası, İl Genel Meclisi’nin önünde, elinde bir yırtık levha üzerinde İl Genel Meclisi yazıyor ve arkada, giriş kapısının üstünde Ardahan İl Özel İdaresi İl Genel Meclisi tabelası asılı. Olması gerektiği gibi. (Bu davadan 1 yıl ceza aldım. 25 TL değerindeki oyuncağı yırtıp, parasını ödediğim halde. Bir madalya benim için bu ceza, geçerken söyleyelim…)
Yani işimi yapıyordum, İl Genel Meclisi Üyesiydim1 yıl önce (söylediğiniz gibi 2 yıl önce değil). Ama bilseydim, ya da isteseydiler, elimden ne gelirse katkılı olmaya çalışırdım.
Biz bir olumsuzluğu gördük söyledik, çözüm üretilsin diye. Karalamak için yapmadık, siyasi polemik için yapmadık. Önerdik. 17 Ekim 2012 günü, yani iki yıl değil, temel atıldığı gün baz alınırsa bir yıl sonraya tesadüf ediyor, Ardahan Haberleri adlı sitede ve diğer yerel basında yer alan çağırımız, Ardahan Belediyesine Kamuoyu Huzurunda Açık Çağrı başlığını taşıyor ve Belediye Başkanı’na ve Belediye Meclis Üyeleri’ne hitaben yazılmış, yalnızca Faruk Bey’e yönelik bir çağrı olmadığı açık olan bu yazı sataşmak için de değildir. Adı üstünde bir ÇAĞIRI…
Faruk Bey, temel atmadan önce araştıracak veya araştırtacak olsaydı, bu işin yasal boyutunu öğrenecek ve önce yer seçim izni alacaktı, sonra işi yapıp ruhsata kavuşturacaktı ki, bu yapılan yatırım tüm ilin ve il dışından gelenlerin hayvan alım-satımı yapacakları yer haline gelsin.Yasalara, mevzuata, önce kamu hizmeti görenler uymalı, sonra yurttaşın uymasını beklemelidir.
Mevcut haliyle bitirilir ise, buraya sadece il merkezi ve merkez köylerinin hayvanları getirilebilmektedir. Çünkü burasının yer seçim izin belgesi olmadığından, yer seçim izninin ilk şartının da YERLEŞİM YERİNİN DIŞINDA OLMAK olduğundan, ruhsatsız kalacak, ilçelerden ve il dışından buraya hayvan satışı için sevk yapılamadığından satıcılar gelemeyecektir. Yani ölü doğmuş, eksik doğmuş bir yatırımdır. Çözümü yok değildir; yine, alınganlık etmeyecekseniz ve üzerinde düşünecekseniz önerelim;1-
Ya etraftaki yerleşimi kaldırır, buraları meskenlerden arındırırsınız (ki bu saçma bir iş olur),
ya da, 2- Projenizi sunduğunuz yere müracaatla, gerekçelendirerek, uygun bir yere taşırsınız. Elinizdeki yeri de değerlendirirseniz, çok kıymetli olacağını, tahsis edilebilecek bir kamu yeri bulamasanız da kamulaştıracağınız yeni yeri karşılayacağı gibi ek kaynağınız da olur diye düşünüyorum.
Bu öneriyi çalışma arkadaşlarınız, danışmanlarınız ve Meclis Üyeleriyle ve sağduyuyla bir değerlendirin lütfen. Yoksa bir gün burası sökülüp, başka bir alana taşınmak durumuyla karşılaşacak ve yazık olacak onca emeğe ve yiten zamana.Yene hatırlatmak isterim;
Güney çevre yolu, yani Hayvan Pazarı’nı yaptığınız yerin kuzeyinden geçen yol, 2013 yılında duble yol olacak. Yani genişleyecek ve uluslar ‘Sınır Ticaret Yolu’ olacak. Siz, bu çevre yolunda ‘Yan Yol’ yapmadan, mahallelerin ve köylerin bile şehre girmesine imkan kalmayacağını görmüyor, buna çözüm aramıyorsunuz da, kendi yatırımınızı ölü doğurtuyorsunuz!
Ardahan’ın en cazip yerinin Kuzey Çevre Yolu çevresi olduğunu görmüyorsunuz! İl Genel Meclisi olarak İl Özel İdaresinin 2009-2013 Stratejik Planı’nı hazırlarken, Çevre Düzeni Planı yapılması konusunda hedef de koymuştuk. Yazık ki bakanlık, ihaleyle birilerine masa başında yaptırdı.
Yoksa zaten il Merkezi’nin çevre düzeni planını da yapacaktır. Şimdi sizin görmediğinizi size hatırlatmak, görmeniz için seçenek sunmak, sizi ve ekibinizi (tabi kimseyi dinliyorsanız) memnun edeceğine sinirlendiriyor.
Yazık…
Son söz: Sizi sinirlendirmeye devam edeceğiz, zamanı gelince, Ardahan hakkındaki düşüncelerimizi toplumla paylaşarak, ama ekip olarak düşüncelerimizi, Nejdet Kanbir’in bireysel fikirlerini değil…
Nejdet Kanbir