YAKLAŞAN YEREL SEÇİMLER BAĞLAMINDA ANALİZLER
ARDAHAN AKP VE FARUK KÖKSOY -2-
Bu yazımızda "AKP’nin belediyelerinden tipik bir uygulama örneği olan Ardahan’a ve Faruk Köksoy’a daha yakından" bakacağımızı vadetmiştik. Neden "tipik uygulama örneği" dediğimizi önce izah edelim.
Genel olarak AKP'nin, Türkiye gerçeğini dillendireceksek, tüm partilerde olduğundan daha fazla olarak, Genel Başkanının rüzgârıyla seçimlere gidilir ve seçim başarısı da büyük oranda bu rüzgârın seçim bölgesinde yansıtılmasıyla gelir. Ardahan'da da böyle olduğu için, Faruk Bey'in parti içi muhalifleri veya yakın gözlemciler, "etrafında üç kişi ancak vardı" dedikleri bir dönemde Faruk Köksoy Ardahan Belediye Başkanı seçildi. Kimse de 5 yıl boyunca bunu dillendirmedi; şimdi ise dillerden düşmemektedir.
Yani, yeni gelenin de bir ekibi, bir özgün fikri olması gerekmediği söylenmiş oluyor böylece... Gelen, yalnız başına geliyor, yapılanları yalnız başına yapıyor! Dedik ya, başarısızlıklarsa yine bu yalnızlığa bağlanıyor; işte tipik bir örneği, Ardahan Belediyesine ait http://www.ardahan.bel.tr/haber/6082 adresinde yayınlanan ve ilK cümlesi; “2009 yerel seçimlerinde Ardahan Belediye Başkanlığına seçilen Belediye Başkanımız Sayın Faruk Köksoy, görev süresi içinde yaptığı çalışmaları konu alan “Ardahan Belediyesi Projeleri 5. Yıl” isimli bir dergi hazırladı.”
Görüleceği gibi çalışmaları ‘tek başına’ yaptığı gibi, bu çalışmaları anlattığı dergiyi de ‘tek başına’ hazırlamış!Bir belediyenin kanunlarda sayılmasa da yapması gereken görevleri ve sorumlulukları nelerdir? Sorusunu çok gerçekçi bulmayanlar olabileceğinden, bu fasıla, yeri gelirse değinmek üzere ara verelim de kanunlarla verilen görevleri konusunda son 5 yılın bazı uygulamalarını değerlendirelim: 5393 sayılı Belediye Kanunun 14.maddesinde sayıldığına göre mahallî müşterek nitelikte olmak şartıyla; “
a) İmar, su ve kanalizasyon, ulaşım gibi kentsel alt yapı; coğrafî ve kent bilgi sistemleri; çevre ve çevre sağlığı, temizlik ve katı atık; zabıta, itfaiye, acil yardım, kurtarma ve ambulans; şehir içi trafik; defin ve mezarlıklar; ağaçlandırma, park ve yeşil alanlar; konut; kültür ve sanat, turizm ve tanıtım, gençlik ve spor; sosyal hizmet ve yardım, nikâh, meslek ve beceri kazandırma; ekonomi ve ticaretin geliştirilmesi hizmetlerini yapar veya yaptırır."
Burada duralım ve bakalım: Bu sayılanların bir biriyle, uzak-yakın, ilişkili olduğunu, bir ilin, ihtiyaçları ve beklentilerinin bir bütün olarak ele alınması gerektiğinin, bazı başlıkların bir biriyle ayrılmaz ilişkisinin olduğunu, bazı başlıklarında, dolaylı olarak diğerleriyle ilişkili olduğunun bilinmesi gerektiğinin altını çizerek gruplandıralım ve değerlendirmeye çalışalım.
1. Gruplandırma: İMAR-ULAŞIM-ŞEHİR İÇİ TRAFİK-AĞAÇLANDIRMA-PARK VE YEŞİL ALANLAR-KONUT: Bu gruptaki uygulamalarınızla, kente ve kentliye karşı suçlusunuz!
2. Gruplandırma:
ÇEVRE ve ÇEVRE SAĞLIĞI-SU VE KANALİZASYON-TEMİZLİK VE KATI ATIK:
Bu gruptaki işlerinizde de çok başarılı değil, hatta “arıtmayı unuttuk” diyerek ne kadar yüzeysel davranıldığının ilanını yapmışsınız. Çevreye Karşı da suçlusunuz.
3. Gruplandırma:
ZABITA-İTFAİYE-ACİL YARDIM-KURTARMA VE AMBULANS-DEFİN VE MEZARLIKLAR:
Bereket ilimiz küçük, size çok iş düşmüyor, yandıydık yoksa!
4. Gruplandırma:
KÜLTÜR VE SANAT-TURİZM VE TANITIM-GENÇLİK VE SPOR-SOSYAL HİZMETLER VE YARDIM-NİKÂH:
Nikâh tamam da, turist yok bir şey sormaya, diğerlerini gençliğe sormalı…
Ardahan Gençliğine karşı da suçlusunuz, bir gün olsun, tek bir sorunlarıyla, çözüm bulmak üzere ilgilendiğiniz görülmedi…
5. Gruplandırma:
MESLEK VE BECERİ KAZANDIRMA-EKONOMİ VE TİCARETİN GELİŞTİRİLMESİ HİZMETLERİ:
Bayanlara kurs açma işini Halk Eğitim’de yapıyor, iş yapıyor görünmek için bir faaliyetle belediyecilik olmaz…Bu sayılanlar, 5393/14-a'da sayılan ve "yapar veya yaptırır" denilerek kesin görev tanımı yapılmış işler. Birde kanunun (b) bendinde "yapabilir veya yaptırabilir" denilenler var.
Bunlara değinmek, biraz 'lüks' olacak gibi! Ha bir de kanunda sayılmayıp, beklenti olarak o ile yapılabilecekler var, onlara ise hiç değinmemek (şimdilik) en doğrusu ki bunlar başkanların 'uçuk' projeleri olarak kalsın!Kanunda "yapar veya yaptırır" diye sıralananlar belediyelerin zorunlu yapacağı işler oluyor. Biz kendi keyfiyetimize göre grupladık.
Asıl olan, bir kent yönetiminin, uzmanlardan oluşan bir heyetle kentini planlamasıdır. Örneğin, bize göre, her kentin, bir belediye başkanından çok, bir şehir plancısına ihtiyacı vardır. Siz hiç Kent Sosyoloğu diye bir meslek olduğunu duydunuz mu? Belediye Başkanı ise, belediyenin karar organlarının, yönetim ekibinin aldığı kararların icrasını koordine ile yükümlü biri olduğunu anladığı ‘gün’, arzuladığımız başkana kavuşmuş olacağız!
Oysa şimdi, başkansız yaprak bile kımıldayamayan bir zaptı-rapta ‘kurumsallaşma’ diyerek, birimler oluşturup, başkandan habersiz hareket kabiliyeti olmayan birim (vekâleten bakılan) müdürlükler oluşturularak, kendilerini de başarısız kılacak, inisiyatifsiz etiketleri ‘kurumsallık’ diye sunulmakta.
Acaba Faruk Köksoy Ardahan’ın Çevre Düzeni Planını yaptırmak için kılını kıpırdattı mı? Bakanlık tarafından yapılan plana itirazları oldu mu? Belediye Meclisi’nde bu konu hiç tartışıldı mı? Bir göreve talip olanlar, bir görevi ifa edenler, bu görevi İYİ yapmak için ortadalar. Bu iyiyi takdirin en kıymetlisi ve yeterlisi göreve devamının uygun görülmesidir.
Ayrıca alkışlamak gerekli değildir. Ne yani “iyi ki kötü yapmadın, aferin” mi diyeceğiz! Hem partiniz sizi ‘iyi’ bulmuş olmalı ki tekrar aday etti, sıra seçmende, bakalım o ne diyecekEleştiri ise, yapılması gerekenin yapılmaması veya yanlış yapılması üzerinedir. Böyle olacak ki sonrasında İYİ arayışı sürsün!
Bizim işimiz farkındalık düzeyini artırmak.Bu küçücük kenti bir dokunuşta düzeltmek varken, bir sürü işle uğraşıp bazı büyük yanlışlara imza atmak, bu tek başınalıktan mı kaynaklanıyor acaba?İmar uygulamalarınızda ayrımcılık yaparsanız, semtlerde konut ve işyerlerinin çoğalmasını sağlayan imar-inşaat izinleri verirken, buraya gelen nüfus yükünün ihtiyaç duyduğu, eğitim-ulaşım-park-otopark-altyapı gibi hususları dikkate almazsanız, yarattığınız şehir yaşanmaz semtlerden oluşur çıkar.
Karagöl-Kaptanpaşa ve İnönü mahallelerini bu hale getirirken, Atatürk Mahallesine koca bir AHIR yaparak –mal meydanını yerleşimin içine yaparak- çevre yolunun üstünde olan ve gelişmeye en müsait yeri öldürürsünüz.Halilefendi mahallesinde, yüzlerce dönüm hazine yeri, kuzey cephede ve özel idarenin fuzuli işgalinde dururken –eski Hanak yoluna kadar olan yer- bundan bi-haber, mahallenin önüne cezaevi yapılmasına imar izni verdiniz. Alternatif öneriyi gündeme dahi getiremediniz ve direnemediniz.
Keşke, mahkûmların, manzara seyredecek pencereleri olsa idi!3194 sayılı İmar Kanununun 37 nci ve 44 üncü maddelerine dayanılarak hazırlanan OTOPARK YÖNETLELİĞİ’ni, göreve gelir gelmez bilmiyor olsanız bile şu adresten herkes gibi okuyabilirdiniz;
http://www.mevzuat.gov.tr/Metin.Aspx?MevzuatKod=7.5.4886&MevzuatIliski=0&sourceXmlSearch=Belediye başkanı ve Belediye Meclis Üyeleri, sizler bu yönetmelikten şu ana kadar haberlimi siniz? Okudunuz mu? Bu yönetmeliğin gereği için hangi somut adım atıldı? Hiç!Kente karşı suç işlediğinizin farkında mısınız?
Yapı Ruhsatı ve Yapı Kullanım İzni verirken bu yönetmeliğe uydunuz mu? Yapı Ruhsatlarından Otopark Bedeli tahsilatı için Otopark Hesabınız oldu mu hiç?Hiç otopark yapmak girişiminiz olmamasını nasıl açıklayacaksınız?
Umuma ait yolları otopark haline getirip tahsilat yapmak daha kolay gelir kapısı oldu değil mi?Nasılsa bir sabah bir de akşam, arabayla geçip gidiyorsunuz bu yollardan. Sizin yaşam alanınızda değil bu caddeler değil mi Faruk Bey?Ha bir de adaylığınız açıklandıktan sonra Ankara’dan dönerken, İl Başkanlığı binasının bulunduğu sokağı kullanacak oldunuz.
O zaman da iki ayıbı birden yaptınız; hem dönüşünüzü belediyenin mesaj sisteminden (kamu imkânlarından) yararlanarak duyurdunuz, hem de otopark olarak kullandığınız bu sokağı, kamu gücünü kullanarak (asayiş ve trafik polisleri vasıtasıyla) kendiniz için boşalttırdınız. Bu davranışlarınız hakkında ne dendi biliyor musunuz?
Eski kanalizasyon sistemine birkaç ilave yapıp, mahallelerdeki yeni yerleşimleri bu sisteme bağlayıp toplu boşaltma ile kirlettiğiniz Kura Nehri olmasaydı, nereye boşaltacaktınız?İnsanlar sorunca unuttuğunuzu söylediğiniz arıtma tesisini, iyi ki kanun zaman sınırı koyarak zorunlu tutmuşta yakında Arıtma Tesisi kurulması gündemde. Yoksa sizin de, yapılması yönünde taraf olduğunuz Beşikkaya Barajı olurda Kura hepten kaybedilirse, sizin de toplu boşaltmalarınızla Ardahan yaşanamaz bir yere dönüşecektir.
Sakin Kent nedir, bilir misiniz?Kuranın kenarına yapılan parkı, bir adım ileri taşıyıp, yerleşim boyunca ve her iki yakada hayal etmek ve bahar taşkınıyla Şavşat Yolu ile birleşen Kura’nın, kalıcı olarak küçük bir göl – büyük bir havuz olarak düşünülmesi çok mu zor?Böyle bir mekânın her tarafında oltaların atıldığını, keyifli zamanların yaşandığını hayal etmek çok mu zor? Kışın donacak olan bu küçük göl-büyük havuzda, gençlerimizin çocuklarımızın buz pateni, buz hokeyi vs. yapmalarını seyretsek hoşumuza gitmez mi sizce?
Ya da, Milli Egemenlik Parkının güneydoğu köşesinden başlayarak öğretmen evine kadarki kısmıyla İnönü Caddesini, yine Milli Egemenlik Parkının kuzeybatı köşesinden İş Bankasının köşesine bir hat çizerek, şehir kulübüne doğru Kongre Caddesini trafiğe kapatsak, buradaki iş yerlerinin ihtiyaç duyduğu oto parkı, örneğin İnönü Caddesinin doğusunda kalan bir alanda semt otoparkı oluşturarak çözsek, iyi bir hayali gerçekleştirmiş olmaz mıyız?
Ardahan’ı tanıtan kısa videoda, Başbakan, şehir merkezinden, ne sizden önce yapılmış ne sizin eseriniz olan hiç bir şey göstermedi-gösteremedi! Hiç sıkılmadınız mı? Biz Ardahanlılar, böyle bir şehirciliği niye hak edelim?
Yani, merkezi idarece ve özel idarece yapılan okullar ve üniversite lojmanlarına mı oy verecek Ardahanlı?Yazının başlarında “genel olarak AKP'nin, Türkiye gerçeğini dillendireceksek, tüm partilerde olduğundan daha fazla olarak, Genel Başkanının rüzgârıyla seçimlere gidilir ve seçim başarısı da büyük oranda bu rüzgârın seçim bölgesinde yansıtılmasıyla gelir “ demiştik. Evet, bu durum, Başbakan’ın, Ardahan adayını açıklarken gösterilen tanıtım filmiyle kanıtlanmış oldu.
Belediyecilikten ziyade işlere de çok kafa yordunuz, (!) doğrudan veya dolaylı etkilerini düşünmüş olabilirsiniz. İyi de bir düşünce ama baktığınız yön yanlış. İşte ‘Ardahan’a Direk Tren’ örneği: Ardahan’a Demiryolu gelmesi için verdiğiniz uğraşı biliyoruz ve olmaza oynuyorsunuz, farkında mısınız?
Ardahan’dan Hopa’ya tren inebileceğini hangi mühendislik bilgisiyle ( yaklaşık ve kuş uçuşu 100Km civarındaki bir yolu 1800 Mt’den 0’a rakımına ve hep yer altında gidecek bir hattı) hayal edebildiniz de, Yönetim Kurulu Üyesi olduğunuz SERKA’yı bu yönde rapor yazmaya yönlendirdiniz? Hopa-Karadeniz işin içinde olunca kolay ikna oluruz diye mi düşünüldü acaba? Çıldır-Cambaz istasyonundan Ardahan’a tren getirmeyi niye hayal edemediniz?
Neredeyse yarı mesafe ve yarıdan daha az maliyetli işi istemek seçenek dahi olmadı, üzerinde çalışılmadı bile! Milletvekiliniz bile sizin ve SERKA raporunun yönlendirmesiyle ve yanlış bilgilerle açıklamalar yaptı: “Susuz da Lojistik Merkezi, Ardahan’a, Susuz üzerinden tren”! dedi. Bu treni “öküzlerin dahi seyretmeyeceğini” yazdık.
Çünkü böyle bir tren yapmazlar. Yapılmaz, bizi oyalarlar sadece! Saffet Kaya’nın çok övündüğü “Arpaçay’ın (yazık ki, Çıldır dan ayrılan)Doğruyol köyünden ayrılıp Ardahan’a gelen KILÇIK YOL” projesi için yaklaşık 750.000.- TL harcandı, projesi de 5 yıl önceden hazır, niye uygulamaya-yapıma geçilmiyor? Bu da oyalamaydı da ondan!
Lojistik merkezi de Merza köyü ile Kars arasında iken, yakın zamanda Ladıkars - Kümbet tarafına, organize sanayi bölgesindeki ana hat üzerine alındı haberiniz olmadı mı?Aktaş kapısını hiç yazmayacağım, sadece Bakan temel atma törenine gelince gördüğünüz bir coğrafya sizin için.
Bunun önemini burada anlatamam, zaten bu işler anlatmakla da anlaşılmaz. Ne İç Gümrük İdaresi'den, ne de Sınır Ticaret Merkezi'nden bahsetmeyeceğim zaten.Sizin yaptığınız rant üreten işleri ve şehre karşı işlediğiniz suçları, seçim sürecinde topluma taşımaya devam edeceğiz.
Ardahan’ın büyümekten çok, yaşam kalitesi olarak da, gelişmeye, karmaşadan çok sakinliğe hizmet edecek bir anlayışa, ranttan çok değerlenmeye ihtiyacı var.Bu işlerde kişilerin tekelinde değildir. Bir zihniyet ve ekip işi, niyet işi, “dersini çalışmak, işi ehliyle yapmak” işi olduğundan, Ardahanlı seçmenin, bu seçimde siz ve sizin gibi düşünenlere alternatif bir ekibi seçeceğini umut ediyorum.
Nejdet Kanbirİl Genel Meclisi Üyesi