Merhaba dost selamıdır! Bizlerde eskiden yörede söylenen halk dilinde çok önemli bir yeri vardı, ‘ne hallere kaldın fukara’ sözünün…
Fukara demek hiçbir şeyi olmayan, çaresiz kalmış, eşi dostu olmayan dilenmeye muhtaç olan kimsesizlere derlerdi fukara.
Simdi ben de derim ki, dünyanın gözünde Mustafa Kemal’in ülkesi eşini dostunu komsunu kaybetmiş, ABD’nin ümmetine sığınmış fukara konumuna düşmüş.
Ancak sunu söylemeden geçemiyorum:
Fukara köylünün dediği gibi
Bir öküzüm vardı suya gitmezdi,
Yattığı yerlerden asla kalkmazdı
Ekin zamanı gelince ahırdan çıkmazdı
Böyle yavan kaldı bizim fukara!
Bizim ülkemizin sözüm ona öküzleri buna benzemez. Ümmetine de asla güvenmez. Onun bunun çocukları ülkelerini terk eden şamar oğlanlarından medet uman zavallı fukara üzülüyorum.
Şair ozan Ali Kiziltuğ’un bir türküsünü de söylemeden geçemiyorum:
450-500 tosun
Öküz olacakları kesin
Yemiş içmiş boyunları haram dolmuş
Meclisinde ne de gülüşürler peeh peehh…
Bizler neler gördük neler geçirdik
ne öküzlerin ümmetine sığındık
ne de zavallı durumlara düştük.
İnsanlara her zaman yar, kardeş ve de yoldaş olmaktan başka bir şey de yapmadık.
Ülkesini ve milletini seven bir devrimci olmaktan da vazgeçmedik.
Sözüm o ki ne yaparsan yap önce adam olacaksın, adam gibi değerlerine sahip çıkacaksın.
Ben de yine derim ki ve de diyeceğim:
Bu ülkeyi yöneten siyasilere kişisel egolarını dini değerlerini kullanmaktan ne zaman vazgeçerlerse o zaman bu ülke kurtarır.
Biri Ali, biri deli
Birisi var onlardan deli sevdalı
Bölüşemedikleri memleketin gulu çimeni
Ne de güzel boğuşurlar peeh peh peeeh…
Bırakın ekmek fukaralarını, bilgi fukaralarıyla uğraşın ve yarışın. Ancak hak edene de lütfen yalandan dolandan uğraşarak başarılarına engel olmayın. Memleketi yöneten siyasi fukaralara üzülüyorum. Saygılarımla…
Şemsettin Şenel