1877-78 Osmanlı Rus savaşı Rumi tarih 1293’e tekabül ettiği için dedelerimiz bu savaşa 93 harbi demişlerdir.
Kars’ta yapılan bu savaşta yenik düşen Osmanlı mecburen Ayastefenos antlaşması imzalar. Bu anlaşmaya göre Kars, Ardahan ve Batum Ruslara harp tazminatı olarak verilir. Bu ağır yenilginin galabesini hazmedemeyen ahali göç eder. Göçler Erzurum, Erzincan, Sivas, Yozgat ve Tokat illerine olur. Büyükler bu göç olayına "KAÇA KAÇLIK" zamanı derlerdi. Bizim ahaliden boşalan yerlere Ruslar Malakan denilen Beyaz Rusları yerleştirirler.
Rusçada Malakan süt içen demektir, Ortadoks mezhebine göre belli aylarda süt içmek günah sayılırmış fakat Malakanlar bu yasağa uymadıklarından bu lakap onlara takılmış. MALAKO süt, Malakanda süt içen anlamında kullanılmış. Malakanların diğer Ruslardan farklı bazı özellikleri var olduğu bilinir.
Mesela savaş karşıtı yumuşak huylu acıma hissi olan oldukça dürüst yardımlaşmayı seven bir kavim oldukları söylenir. Malakanlar birçok konularda yöre halkına örnek olmuşlardır. Tarım ve hayvancılığı bilinçli yaptıkları her dalda sanatkar imişler.
Mesela değirmen kurmak işletmek onların işi, kışın ulaşım için kullanılan atlı kızaklar SANKA adı onlardan kalmadır. Hatta kızakların yürür aksamları halen onların dili ile söylenir. Pastronga, valok gibi atlarla çekilerek çarklar vasıtası ile otomatik çalışan ot biçme makinaları onların icadıdır. Halen Kars ve yöresinde bu biçerler kullanılmaktadır. Bostan ekerek birçok sebze yetiştirmeyi yöre halkına öğretmişlerdir. Yerleştikleri köyler mimarlarla dizayn edilmiş imarlı gibidirler. Cadde ve sokaklar geniş ve düzgün doksan derece ile kesişirler. Yerleştikleri köylerde çarpık yapılaşma yoktur.
Ben ortaokul öğrencisi iken bunlardan iki aile Göle’de vardı. Tamir işleri ile uğraşır motosiklet binerlerdi. Beyaz tenli mavi gözlü orta boylu iki kardeşti.
Birinin adı VASİL diğerinin adı ise MİŞKA idi. Bozuk aksanlı fakat anlaşabilir Türkçe konuşuyorlardı, her halde ilk elektrik kaynağını da Göle'de bunlar başlatmış olabilir. Bu Malakanlardan Memdo isimli biri Göle Eskidemir Kapı köyünde rahmetli Asker Abdullahoğlu'nun değirmen ustası imiş. Çalışkan sevilen bir adammış, Memdo değirmende Kaz, Hindi, Tavuk besler, bostan eker, her çeşit sebze yetiştirirmiş, yalnız komşu köyden iki kardeş varmış Şakir ile Bekir, bu iki kardeş zaman zaman gelir değirmenden Kaz, Tavuk Kaçırır izinsiz bostana girer sebze söküp götürürmüşler.
Zavallı Memdo bunlardan çok muzdarip imiş, şöyle bir söz Göle’de dolanırdı, ‘Memdo Rusya’ya geri döndüğünde Memdo’ya sormuşlar Türkiye nasıl memleket, Memdo cevap verir Türkiye cennet gibi bir memleket felekte Şakir ile Bekir olmasaydı.
Konuk Yazar Kahraman Azat
Yorumlar
Kalan Karakter: