Bayram değil seyran değil beklenmedik insandan bu ne incelik diye düşünürken hooop aynı mesajdan bir tane daha.
Ber tane daha.
Bir tane daha.
Bir tane dana.
Toplam 84 adet aynı mesaj sonrası üniversiteden birilerine ulaşarak şu saçmalığı durdurun dedim. Ve birkaç mesaj sonra nihayet Rektörün ısrarı durdu.
Olayın ne olduğunu pek anlam veremedim. Akşam saatlerinde Ardahan Üniversitesi Kurucu Rektörü Prof. Dr. Ramazan Korkmaz’ın basın toplantısına bütün basın olarak eşlik ettik.
Korkmaz hoş bir sohbet ortamında projelerini açıkladı ve neden aday olduğunu anlattı. Ardahan Üniversitesi’nin bu topraklara 2000 yıldır yapılan en büyük yatırım olduğunu söyleyerek ne olursa olsun üniversiteye bu halkın sahip çıkması gerektiğini söyledi.
Türkiye’nin sorunlarının çok büyük olmadığını belirten Korkmaz Türkiye’nin en büyük sorunun liyakat sorunu olduğunu, işlerin uzman kişilere tarafından yapılmadığını ve yöneticilerin yanlış yönlendirildiği anlatarak bunu bir hikaye ile süsledi. Ve bundan iyi bir ders çıkarılması gerektiğinin altını çizdi.
Kuşların ve insanların padişahları varmış.
İnsanların padişahı kurmaylarına “ben kuşların padişahını tuzağa düşüreceğim.Hazırlık yapın” demiş.
Hazırlıklar yapılmış.
Kuşların Padişahının sürekli geldiği yere tuzaklar kurulmuş, dikkat çekecek yemler bırakılmış.
İlk gün kuşların padişahı gelmiş, yükseklerde süzülmüş dönmüş dolaşmış ve çekip gitmiş.
Ertesi gün tekrar gelmiş. İki tur attıktan sonra tuzaklara dalmış ve yakalanmış.
İnsanların padişahı yakaladığı kuşların padişahını karşısına almış ve sormuş.
-Dün de aynı tuzaklar vardı neden düşmedin?
Dün yanımda kartal, şahin ve doğan vardı gözleri zıpkın gibi tuzakları gördük geri gittik.
Bugünde karga, serçe, saksağanla geldik. Burnunun dibini görmeyenle yola çıkarsak olacağı bu...
Memleketimiz şu anki sorunu da bu dedi Korkmaz kiminle yola çıktığınız önemli. Liyakatli insanlarla çıkarsanız ülkede çözülmeyecek sorun yoktur.
Liyakat kelimesi duyunca bana gelen 84 mesajında büyüsü çözülmüş oldu.
Üniversitenin Bilgi İşlem Daire Başkanı yakın zaman kadar zıpkın gibi bir bilgisayar öğretim teknolojisi mezunu yardımcı doçent yönetiyordu.
Alanında doktora yapmış uzman birine bu görev tabi ki verilmez.
Yerine getirilen ise yine malum Erzurum ahalisinden emeklisi gelmiş bir isim. Mezuniyetini ise üniversitedeki bilgilerinde yazılmamış. Kesin olmamakla birlikte Açık Öğretim Fakültesi Ağaç İşleri mezunu olduğu iddia ediliyor. Kesin olan ise açık öğretim mezunu
Atatürk Üniversitesinin yıllardır keşfedemediği cevherleri bir bir bulup Erzurum’a beyin göçü (!) yaşatan ARÜ yönetiminin başarıları malum ortada. Eğitimde sondan ikinci olan üniversitemiz. Bir kutlama mesajını bile atmayı beceremeyip yüzüne gözüne bulaştırış durumda.
Yakında seçim var bizim asıl padişahımız ise bu seçimde tekrar aday. Kamuda liyakatli yönetici sorununu kendi memleketlerinde oturmaya sandalye bulamayan imam, marangoz, ve açık lise mezunlarıyla çözen adayımız attığı mesajlarla vatandaşın sorunlarını da çözmeye devam edeceğini söylüyor.
Adaylığını yeni hizmetlerle müjdeleyen adayımız geçmişte döşettiği PVC boruların sorun yaşattığını daha iyi hizmet vermek için yeni dönemde polietilen boru döşeterek hizmette çığır açacağını müjdeledi.
Zaten bize de lazım olan buydu memurun liyakatlisi borunun polietilenlisi…
Yorumlar 6
Kalan Karakter: