Ardahan’ın düşman işgalinden kurtuluşunun 98. Yıl dönümünde CHP’ye protokolde yer verilmemesi krizinin patlak vermesinin ardından, programı tertip edenler tarafından HDP’ye de davetiye gönderilmediği ortaya çıktı.
Ardahan’da kurtuluş törenlerinde muhalefet partilerine yönelik takınan tavır tepki çekti. Ardahan Valiliği ve Ardahan Belediyesi organizasyonunda yapılan törenlere CHP ve HDP’ye yönelik ortaya koyulan tavır kamuoyunun birinci gündem maddesi oldu. İlk olarak CHP İl Başkanına protokolde yer verilmemesi dikkat çekerken, HDP’ye törenler için davetiye gönderilmediği öğrenildi.
BU TOPRAKLARIN SAHİBİ BURADA YAŞAYAN HALKTIR
Konuyla ilgili gazetemizi ziyaret eden HDP Ardahan İl Başkanı Ergün Koç, partilerine ayrımcılık yapıldığını savunarak, “Ardahan ve Kars, mensubu olduğum Aşiretin önden gelenlerinden Beyaz Bey ve İzzet Beyin Milis Güç olarak büyük katkıları ile kurtarılmıştır. Bu toprakların gerçek sahibi burada yaşayan halklardır. Kimsenin bu halkı görmezlikten gelmesi gibi bir ayrımcılık içerisine girmeye hakkı yoktur” dedi.
Ergün Koç, açıklamasının devamında şunları söyledi:
“Ardahan’ın kurtuluşu HDP için buruk geçmiştir. Bu milli bayramı organize edenler mecliste gurubu olan partimiz HDP İl Örgütünü davet etmemişlerdir. Ardahan'ın kurtuluşu, 23 Şubat 1921 tarihinde değil, 1914’te birinci cihan savaşının başlamasıyla bu bölgede yaşayan halklar tarafından özgürlükleri için 1914 tarihinde başlatılmıştır. Ardahan ve Kars'la ilgili tarihi bilgileri eksik olanlar Ardahan'ın gerçek tarihini bilmemeleri doğaldır. 1914 tarihinde Ardahan, Rus imparatorluğu egemenliğinde iken Ardahan'ın yerli halkları kendi özgürlüklerini kazanma temelinde yerelde kongreler, konferanslar ve Şura Hükümetleri oluşturmuşlardır.
Daha 1914 tarihinde yörenin önde gelen Türk, Kürt ve diğer Müslümanlar bir araya gelerek Ardahan ve Kars'ın Rus ilhakından kurtarılması temelinde çalışmalar yürütmüşlerdir. Bunlardan iki kişide benim mensubu olduğum Aşiretin önde gelenlerinden Beyaz Bey ve İzzet Beylerdir. Beyaz Bey, 1914 yılında Dr. Bahattin Şakir ve Deli Halit Paşa'nın komutasında ki birliğe ailesinden 20 kişi ile Ardahan, Artvin ve Ardanuç cephelerinde savaşmış, 27 Aralık 1914 tarihinde Ardahan Ruslardan geri alınmış, fakat Osmanlı takviye kuvvetleri gelmediğinden 3-5 Ocak 1915 tarihleri arasında Ruslar yeniden toparlanarak Ardahan'ı işgal etmişlerdir.
Beyaz Bey, Kars Şua Hükümetinin kurulmasında Kurcu üye olarak bulunmuş, Ardahan Kongresine katılması temelinde bilakis Halit Paşa tarafından kongreye davet edilmiştir. Rus ve Ermenilerin baskıları ve kendisine suikast düzenleme girişimlerinden kaynaklı ailesi tarafından bölgeyi terk etmesi istenmiş, Osmanlıya geçmek mecburiyetinde kalmış ve Yozgat’a yerleşmiştir. Yozgat’ta ki bir yıl sürede sürekli Ankara Millet Meclisi ile ilişkide bulunmuş Meclisin Kazım Karabekir Komutasında ki orduyu Kars ve Ardahan’a göndermesi üzerine Beyaz Bey’de Erzurum’a gelerek Kazım Karabekir ve Halit Paşa ile görüşmüş, kendisinin de Milis Güçlerle savaşa destek olacağını belirterek köyüne dönmüş ve topladığı milislerle Kars’a dönmüştür.
Eylül 1920’de Kars alınmış, ordu ile birlikte Ardahan’a hareket etmişlerdir. 23 Şubat 1921 günü Ardahan’ın da kurtarılmasında Milis Güçleri ile savaşta yer almıştır. Ne acıdır ki kendisini takip eden Taşnak Çeteleri tarafından 1922 Nisan’ında öldürülmüştür. Aşiretimin diğer önde gelenlerinden biri olan İzzet Bey, kendi yeğeni ve akrabalarıyla Ruslara ve Ermenilere karşı halkı örgütlediğinden kaynaklı Rus yönetimi tarafından 1915 yılında 2 oğluyla birlikte tutuklanmış, Kars Cezaevinde bir oğlu zehirletilerek öldürülmüştür. Yörenin ileri gelenlerinin araya girmesiyle İzzet bey serbest bırakılmıştır. Daha sonraki yıllarda 1918-19-20 tarihlerinde Ermenilere karşı savaşan Milis Güçlere akrabalarından Milisler katarak savaşın içerisinden yer almıştır.
Bu gerçeklere rağmen bu topraklar için kanını döken bir neslin çocukları olarak vatanının kurtuluşu temelinde kendilerini bu vatanın sahibi görenlerin atalarının ne yaptığı bilinmemektedir. Bu topraklar için kanlarını dökenleri görmemezlikten gelen bir anlayışı bu toprakların kurtuluşunda kanlarını dökenlerin çocukları, yaşatılan bu ayrıştırıcı, itici, öteleyici ve inkarcı anlayışı asla kabul etmemekte ve şiddetle kınamaktadırlar.
Bir gün bu halkın çocukları, buranın gerçek tarihini yazarak bu anlayışı mahkum edeceklerdir. Bu Milli Bayramda Mecliste gurubu bulunan bir siyasi partinin İl Örgütünü davet etmeyen anlayışı da şiddetle kınıyorum. Her şeyi kamuoyunun yorumuna bırakıyorum."
Yorumlar 1
Kalan Karakter: