Ardahan'da doğan ve Hazar Denizi'ne dökülen Kura Nehri'nin suyunun, tünelle Çoruh Nehri'ne aktarılmasını eleştiren eylemciler, projenin bir an önce durdurulması gerektiğini bildirdiler.
Kartal Minibüs Durağı'nda toplanan, aralarında CHP Ardahan Milletvekili Ensar Öğüt, Kartal Belediye Başkanı Altınok Öz, Damal Belediye Başkanı Gülcemal Fidan, Ardahan Sosyal Kültür ve Yardımlaşma Derneği Onursal Başkanı Cevdet Şentürk, avukat Yalçın Tura ve Dr. Alper Akçam'ın da bulunduğu yaklaşık 150 kişi Kartal Meydanı'na doğru yürümeye başladı.
Ellerinde, "Kura bizimdir bizim kalacak", "Boğazlar boğazımız. Kars Ardahan belkemiğimizdir", "Kura'ya sahip çıkalım" ve "Doğanın tahribatına ve talanına hayır" yazılı pankart ile dövizler taşıyan topluluk, "Kura'ya uzanan eller kırılsın", "Kura özgürdür özgür akacak", "Susma sustukça sıra sana gelecek" ve "Suyumuza dokunmayın" sloganları attı.
Ulu önder Mustafa Kemal Atatürk'ün çerçeveli fotoğrafı ile Türk Bayrağı taşıyan davullu, bağlamalı, tulumlu topluluğa, yürüyüşü izleyen vatandaşlar da destek verdi. Topluluk Kartal Meydanı'na ulaştığında, Ardahan'da yetişen aşıklar Vahit Köroğlu, Adem Demir ve Erol Coşkun bağlamalarıyla eyleme katıldı. Kura Nehri'nin yöresel kültürü belirlediğini vurgulayan aşıklar, deyişleriyle, türküleriyle yapılmak istenen projenin karşısında duracaklarını söylediler.
Topluluk adına basın açıklamasını yapan avukat Yalçın Tura, Ardahan İli Sosyal Kültür ve Yardımlaşma Derneği olarak, 'Doğaya Sahip Çıkmak' adını verdikleri eylemi destekleyen tüm sivil toplum kuruluşları ile derneklere teşekkür etti. Otuzun üzerinde kuruluşun çağrılarına olumlu yanıt verdiğini hatırlatan Tura, "Kura Nehri'nin başka bir havzaya akıtılması, yani suyunun aşırılması konusunda bilgi vermek için bu eylemi düzenledik" dedi.
Devlet Su İşleri tarafından hazırlanan Kura -Çoruh Eneri Grubu Beşikkaya Barajı Projesi'nin ihale aşamasına geldiğini hatırlatan Tura, "Baraj yapılmasına karşı değiliz. Kura Nehri'nin sularının tünelle Çoruh Nehri'ne, yani Karadeniz Havzası'na aktarılmasına karşıyız" diye konuştu.
Ardahan'da doğan Kura Nehri'nin 1364 kilometre uzunluğunda olduğunu, Azerbaycan'ın Sabirabad kentinde Aras Nehri ile birleştikten sonra Hazar Denizi'ne döküldüğünü anlatan Tura sözlerini şöyle sürdürdü:
"İnsan bünyesindeki damarların işlevi ne ise Ardahan için Kura Nehri'nin işlevi de odur. Kura Nehri'ndeki suyun doğal güzergahından çıkarılacak olması hayatı olumsuz etkileyecektir. Proje kapsamında çok sayıda çam kesilecek, orman zarar görecektir. Soğuk yörede fidan yetiştirmek güçtür. Çıkan kaya ve toprak birikintileri ile doğa tahrip edilecektir. Tünel güzergahı depreme dayanıklı bir bölge değildir."
Ardahan ilinde sulanması gereken binlerce dönüm arazinin sulanamayacağını söyleyen Tura, "Uluslararası kurallara göre havzalar arası su aktarımı yapılamaz. Karadeniz Bölgesi Ardahan'dan daha fazla yağış alan bir bölgedir. Nehir kışın donmakta, yaz aylarında ise suyu son derece azalmaktadır.
Başka havzalara aktarılacak suyu yoktur" dedi. Suyun başka havzalara aktarılması halinde arıcılık, tarım ve hayvancılık sektörlerinin etkileneceğini hatırlatan Tura, ekosistemin tahrip olması durumunda da göçmen kuşların geçiş güzergahlarını kaybedeceğini hatırlattı. Topluluk açıklamanın ardından olaysız dağıldı.