Ardahan Akparti Milletvekili Saffet Kaya Mecliste Konuştu Geçmişte Alevi vatandaşlarımızın oyunu alarak Alevilerin kültürel haklarını unuttullar. Doğu ve güneydoğu meselesi, Kürt meselesi” dediğimizde de, çok samimi olarak itiraf ediyorum ki “Geçmiş dönemlerde Kürt yoktur.” diyenler, Kürtleri asimile etmeye kalkanlar ve o günkü şartlarda o şerefli halkı reddedenler, o sorunu bir şekilde Kürt realitesi olarak kabul ettiklerini, doğu, güneydoğu meselesi olarak kabul ettiklerini ifade edenler bu meseleye hiçbir zaman önem vermediler. Evet, bu savaş bitmeliydi, bu kardeşlik teessüs ve tecessüm etmeliydi…
İşte Milletvekili Saffet Kaya'nın TBMM'de yaptığı konuşma aynen şöyle:
Değerli Başkan, çok değerli milletvekili arkadaşlarımız; AK PARTİ Grubu adına 2011 yılı merkez bütçesi adına söz almış bulunmaktayım, tüm heyetinizi en derin sevgi ve saygılarımla selamlıyorum.
Gecenin bu saatinde yüce Parlamentomuzun çok yoğun bir mesai verdiğini bilerek de sözlerimi biraz da kısa tutmaya çalışacağım.
2011 yılı bütçemizin Türkiye’mize hayırlı olmasını yüce Allah’tan niyaz ediyorum. AK PARTİ Hükûmetinin yaptığı bu 9’uncu bütçe hiç şüphesiz ki Türkiye’de istikrarı, hiç şüphesiz ki Türkiye’de değişimi ve gelişimi sağlayan, sekiz yıllık süre içinde bulunduğu coğrafyada gerçekten bölgesel bir güç olan, bölgesel güç olmakla birlikte küresel güç olmaya namzet olan bir Türkiye’nin elbette ki bütçesinin de hiç şüphesiz ki Türkiye’nin geleceğine matuf bir bütçe olması gereğiyle Hükûmetimiz tarafından ele alınmıştır.
Şimdi, tabii, burada ben dünkü konuşmaları da dinledim. Bir polemik konusu yapmak için de yüce heyete arz etmek istemiyorum ama şurası bir gerçek ki, yine, bugün bir arkadaşımız çıktı, yapılanları reddederek, Hükûmetimizin cumhuriyet tarihinden bugüne kadar gerçekten yaptığı büyük hizmetleri reddederek muhalefet yapma noktasında burada görüşlerini serdetti.
Değerli arkadaşlar, ben Parlamentoda eski bir milletvekiliyim. Bir rahmetli Özal’la çalıştım -rahmetli Özal’a her zaman saygı duydum, yâd ettim- sonra diğer partilerle, ANAP ve Doğru Yol siyasetinde bu Parlamentoda yer aldım. Samimi bir itirafımdır. Ben AK PARTİ Hükûmetleri döneminde görev yapmaktan her zaman gurur duydum. (AK PARTİ sıralarından alkışlar) Çünkü AK PARTİ hükûmetlerinde görev yapmak, benim için bir parlamenter olarak bir şereftir arkadaşlar. Çünkü biliyorum ki onun lideri, Türkiye Cumhuriyetinin Başbakanı Tayyip Erdoğan, bu memleketin sevdalısıdır; bu memlekete hizmet etmek için gece gündüz çalışan ve Türkiye’nin meselelerini çözmek için dirayet gösteren ve dünyada lider olarak adını en çok söylettiren bir Başbakanımızdır, bir devlet adamıdır. Elbette ki Başbakanımızla gurur duyuyorum, elbette ki AK PARTİ hükûmetlerinin sunmuş olduğu bu bütçenin Türkiye’nin yararına olacağına inanıyorum.
Şöyle ki, şimdi değerli arkadaşlar, düşünün, bir bütçe düşünün, yüzde 42’si faize gidiyor. Ha sekiz yıl önce. Geçmişi eleştirmek için de söylemiyorum. Bu, hepimizin vicdanını kanattığı için söylüyorum. Bir bütçe düşünün ki yüzde 42’si faize giden bütçenin yatırım kalemlerini, maalesef, hani tefeciye para öder gibi ödeyen bir bütçe ödeneği. Kimin hakkı? 70 milyonun hakkı. Bu bütçe yüzde 42’den yüzde 15’lere düşürülen bir faiz oranıyla karşı karşıya gelmiştir. Evet, bu bir başarıdır. Bu bir Türkiye için yapılan bütçe dengeleri açısından çok önemli bir reformdur arkadaşlar. Bunu da Hükûmetimize borçluyuz, AK PARTİ’ye borçluyuz.
Şimdi, tabii yollardan, hastanelerden filan falan bahsedildi. Bunları reddettik. İşte “Bunlardan bahsetmenin ne yararı var” dendi, arkadaşlarımız bunu söylediler.
Değerli arkadaşlar, cumhuriyet tarihinden bugüne kadar ilk kez bir Hükûmet, Türkiye’de 81 ilde 80 tane üniversiteyi hayatiyete geçiriyor, işte bu bütçeden dolayı, bu yatırımlardan dolayı. (AK PARTİ sıralarından “Bravo” sesleri, alkışlar) Bu, Hükûmetimizin başarısıdır. Bu, Hükûmetimizin Türkiye’ye verdiği değerin sonucudur. Bir hükûmet düşünün ki 250 tane hastane yapıyor. Bir hükûmet düşünün ki cumhuriyet tarihinden bugüne kadar yapılan 6 bin kilometrelik duble yolun 2 katından daha fazlasını yapıyor. İşte bu, AK PARTİ Hükûmetinin başarısıdır. (AK PARTİ sıralarından alkışlar) Bu, AK PARTİ’nin iktidarda yıpranmamasının ve halka rağmen siyaset yapmamasının başarısıdır. Dolayısıyla Hükûmetimizin son dönemlerde bu bütçeyle ilgili çalışmalarını da gerçekten takdirle karşılıyorum. Şöyle ki: Son dönemlerde Diyanetteki gelişmeleri de ciddi olarak gündeme getirmek lazım. Değerli Bakanımız birazdan burada mutlaka Hükûmet adına görüş serdedecektir ama şurası bir gerçektir: Türkiye’de bugüne kadar dokunulmayan her nokta -demokratik haklar, makroekonomik süreç…- yalnız ve yalnız AK PARTİ hükûmetleri döneminde gerçekleşmiştir.
Geçmişte Alevi vatandaşlarımızın oyunu alarak Alevilerin kültürel haklarını unutanlar, maalesef, oy aldıktan sonra onları bir amaç değil araç olarak, oy potansiyeli olarak görerek seçildikten sonra unutmuşlardır. Belki o vatandaşlarımızdan en az oy alan parti olarak, cumhuriyet tarihinden bugüne kadar ilk kez Alevi vatandaşlarımızın sorunlarını hükûmet nezdinde gündeme getiren, Diyanette yeni bir yapılaşmayı gerçekten reform niteliğinde ele alan tek hükûmet AK PARTİ Hükûmetidir kesinlikle.
“Doğu ve güneydoğu meselesi, Kürt meselesi” dediğimizde de, çok samimi olarak itiraf ediyorum ki “Geçmiş dönemlerde Kürt yoktur.” diyenler, Kürtleri asimile etmeye kalkanlar ve o günkü şartlarda o şerefli halkı reddedenler, o sorunu bir şekilde Kürt realitesi olarak kabul ettiklerini, doğu, güneydoğu meselesi olarak kabul ettiklerini ifade edenler bu meseleye hiçbir zaman önem vermediler. Evet, bu savaş bitmeliydi, bu kardeşlik teessüs ve tecessüm etmeliydi…
Bunu ilk defa, ilk defa bu yangını söndürmek adına, kardeşliğe, beraberliğe gerçekten katkı sağlamak adına, AK PARTİ Hükûmeti ve onun Başbakanı, onun lideri, bu ateşten koru kendi kucağında tutarak Türkiye’de barışa ve kardeşliğe katkı sağlamaktadır. Bu sürecin yalnızca iktidarın değil, bu sürecin muhalefetin de kesinlikle katkısıyla gerçekleşmesi gerekir. Umuyorum ki muhalefet-iktidar Türkiye’de barışa, kardeşliğe, demokrasiye, kültürel haklara ciddi bir şekilde katkı sağlayacaktır.
2011 bütçesinin memleketimize, milletimize hayırlara vesile olmasını yüce Allah’tan niyaz ediyorum. Tüm yüce heyetinizi en derin sevgi ve saygılarımızla selamlıyorum, hürmet ediyorum
Değerli Başkan, çok değerli milletvekili arkadaşlarımız; AK PARTİ Grubu adına 2011 yılı merkez bütçesi adına söz almış bulunmaktayım, tüm heyetinizi en derin sevgi ve saygılarımla selamlıyorum.
Gecenin bu saatinde yüce Parlamentomuzun çok yoğun bir mesai verdiğini bilerek de sözlerimi biraz da kısa tutmaya çalışacağım.
2011 yılı bütçemizin Türkiye’mize hayırlı olmasını yüce Allah’tan niyaz ediyorum. AK PARTİ Hükûmetinin yaptığı bu 9’uncu bütçe hiç şüphesiz ki Türkiye’de istikrarı, hiç şüphesiz ki Türkiye’de değişimi ve gelişimi sağlayan, sekiz yıllık süre içinde bulunduğu coğrafyada gerçekten bölgesel bir güç olan, bölgesel güç olmakla birlikte küresel güç olmaya namzet olan bir Türkiye’nin elbette ki bütçesinin de hiç şüphesiz ki Türkiye’nin geleceğine matuf bir bütçe olması gereğiyle Hükûmetimiz tarafından ele alınmıştır.
Şimdi, tabii, burada ben dünkü konuşmaları da dinledim. Bir polemik konusu yapmak için de yüce heyete arz etmek istemiyorum ama şurası bir gerçek ki, yine, bugün bir arkadaşımız çıktı, yapılanları reddederek, Hükûmetimizin cumhuriyet tarihinden bugüne kadar gerçekten yaptığı büyük hizmetleri reddederek muhalefet yapma noktasında burada görüşlerini serdetti.
Değerli arkadaşlar, ben Parlamentoda eski bir milletvekiliyim. Bir rahmetli Özal’la çalıştım -rahmetli Özal’a her zaman saygı duydum, yâd ettim- sonra diğer partilerle, ANAP ve Doğru Yol siyasetinde bu Parlamentoda yer aldım. Samimi bir itirafımdır. Ben AK PARTİ Hükûmetleri döneminde görev yapmaktan her zaman gurur duydum. (AK PARTİ sıralarından alkışlar) Çünkü AK PARTİ hükûmetlerinde görev yapmak, benim için bir parlamenter olarak bir şereftir arkadaşlar. Çünkü biliyorum ki onun lideri, Türkiye Cumhuriyetinin Başbakanı Tayyip Erdoğan, bu memleketin sevdalısıdır; bu memlekete hizmet etmek için gece gündüz çalışan ve Türkiye’nin meselelerini çözmek için dirayet gösteren ve dünyada lider olarak adını en çok söylettiren bir Başbakanımızdır, bir devlet adamıdır. Elbette ki Başbakanımızla gurur duyuyorum, elbette ki AK PARTİ hükûmetlerinin sunmuş olduğu bu bütçenin Türkiye’nin yararına olacağına inanıyorum.
Şöyle ki, şimdi değerli arkadaşlar, düşünün, bir bütçe düşünün, yüzde 42’si faize gidiyor. Ha sekiz yıl önce. Geçmişi eleştirmek için de söylemiyorum. Bu, hepimizin vicdanını kanattığı için söylüyorum. Bir bütçe düşünün ki yüzde 42’si faize giden bütçenin yatırım kalemlerini, maalesef, hani tefeciye para öder gibi ödeyen bir bütçe ödeneği. Kimin hakkı? 70 milyonun hakkı. Bu bütçe yüzde 42’den yüzde 15’lere düşürülen bir faiz oranıyla karşı karşıya gelmiştir. Evet, bu bir başarıdır. Bu bir Türkiye için yapılan bütçe dengeleri açısından çok önemli bir reformdur arkadaşlar. Bunu da Hükûmetimize borçluyuz, AK PARTİ’ye borçluyuz.
Şimdi, tabii yollardan, hastanelerden filan falan bahsedildi. Bunları reddettik. İşte “Bunlardan bahsetmenin ne yararı var” dendi, arkadaşlarımız bunu söylediler.
Değerli arkadaşlar, cumhuriyet tarihinden bugüne kadar ilk kez bir Hükûmet, Türkiye’de 81 ilde 80 tane üniversiteyi hayatiyete geçiriyor, işte bu bütçeden dolayı, bu yatırımlardan dolayı. (AK PARTİ sıralarından “Bravo” sesleri, alkışlar) Bu, Hükûmetimizin başarısıdır. Bu, Hükûmetimizin Türkiye’ye verdiği değerin sonucudur. Bir hükûmet düşünün ki 250 tane hastane yapıyor. Bir hükûmet düşünün ki cumhuriyet tarihinden bugüne kadar yapılan 6 bin kilometrelik duble yolun 2 katından daha fazlasını yapıyor. İşte bu, AK PARTİ Hükûmetinin başarısıdır. (AK PARTİ sıralarından alkışlar) Bu, AK PARTİ’nin iktidarda yıpranmamasının ve halka rağmen siyaset yapmamasının başarısıdır. Dolayısıyla Hükûmetimizin son dönemlerde bu bütçeyle ilgili çalışmalarını da gerçekten takdirle karşılıyorum. Şöyle ki: Son dönemlerde Diyanetteki gelişmeleri de ciddi olarak gündeme getirmek lazım. Değerli Bakanımız birazdan burada mutlaka Hükûmet adına görüş serdedecektir ama şurası bir gerçektir: Türkiye’de bugüne kadar dokunulmayan her nokta -demokratik haklar, makroekonomik süreç…- yalnız ve yalnız AK PARTİ hükûmetleri döneminde gerçekleşmiştir.
Geçmişte Alevi vatandaşlarımızın oyunu alarak Alevilerin kültürel haklarını unutanlar, maalesef, oy aldıktan sonra onları bir amaç değil araç olarak, oy potansiyeli olarak görerek seçildikten sonra unutmuşlardır. Belki o vatandaşlarımızdan en az oy alan parti olarak, cumhuriyet tarihinden bugüne kadar ilk kez Alevi vatandaşlarımızın sorunlarını hükûmet nezdinde gündeme getiren, Diyanette yeni bir yapılaşmayı gerçekten reform niteliğinde ele alan tek hükûmet AK PARTİ Hükûmetidir kesinlikle.
“Doğu ve güneydoğu meselesi, Kürt meselesi” dediğimizde de, çok samimi olarak itiraf ediyorum ki “Geçmiş dönemlerde Kürt yoktur.” diyenler, Kürtleri asimile etmeye kalkanlar ve o günkü şartlarda o şerefli halkı reddedenler, o sorunu bir şekilde Kürt realitesi olarak kabul ettiklerini, doğu, güneydoğu meselesi olarak kabul ettiklerini ifade edenler bu meseleye hiçbir zaman önem vermediler. Evet, bu savaş bitmeliydi, bu kardeşlik teessüs ve tecessüm etmeliydi…
Bunu ilk defa, ilk defa bu yangını söndürmek adına, kardeşliğe, beraberliğe gerçekten katkı sağlamak adına, AK PARTİ Hükûmeti ve onun Başbakanı, onun lideri, bu ateşten koru kendi kucağında tutarak Türkiye’de barışa ve kardeşliğe katkı sağlamaktadır. Bu sürecin yalnızca iktidarın değil, bu sürecin muhalefetin de kesinlikle katkısıyla gerçekleşmesi gerekir. Umuyorum ki muhalefet-iktidar Türkiye’de barışa, kardeşliğe, demokrasiye, kültürel haklara ciddi bir şekilde katkı sağlayacaktır.
2011 bütçesinin memleketimize, milletimize hayırlara vesile olmasını yüce Allah’tan niyaz ediyorum. Tüm yüce heyetinizi en derin sevgi ve saygılarımızla selamlıyorum, hürmet ediyorum
ÇILDIR
18 Aralık 2010 - 18:45
Kaya, TBMM'de Bütçe üzerine konuşma yaptı
Adalet ve kalkınma Partis ardahan Milletvekili Saffet Kaya, Türkiye Büyük Millet Meclis'de 2011 bütçesi üzerine söz alarak konuşma yaptı.
ÇILDIR
18 Aralık 2010 - 18:45